HÂRUN (Fetvâeminli) – 1884 ile 1885 arasında Fetvâemini Medresesi odalarından birinde oturur Karadeniz yalısı halkından genc bir softa ;o tarihlerde yeni sakal salmış,yüz çizgileriyle güzel,saman altından su yürütüb gaayet sofu görünür fakat levend hayatı sürer,içki kullanır,şorololarla düşer kalkar ;kalender halk şâiri Âşık Râzi evrâkı metrûkesi arasandı 16 beyitlik bir manzûmede ahvâli şöyle anlatılmışdır : Bildin mi sen benim şuh levendimi dânişmendimi Destarlı cübbeli şuh levendimi Tâze fetâların lihyedârıdır Leşkeri hûbânın o serdârıdır Fetvâemininde menzil otâğı O dârülilmin o yüzünün ağı Yürütür samanın altından suyu Ayyârü mekkârdır cümleten soyu Menzili lâşek ki kâbetül uşşâk Müderris efendi tilmize uşak Va'zider höcrede rüfekaasına Âmin dirler anın fetâvâsına “Şarab hora gerek kılıçdır heman Rakı içenlerin yeri de zından ” Sanmayın softamı mürâi meşreb Tervîci muhabbet ider şekerleb Kılıçdan murâdı balık mezesi Zından da Yemişin bir meygedesi İsmi şerîfine Hârun demişler Genci hüsne nispet Kaarun demişler Yirmi üç yaşında o laz güzeli Kavmiyeti serkeşliğinden belli Meclisi rindâna basdıkda kadem Lebrîzi nur olur meygede ol dem Bûsi pâye nâil olanlar azdır Zîrâki ihsanda cimridir lazdır Varakpâre üzre nakşı kademi Mutalsam nushadır tiryak merhemi Pazarlıd...

HÂRUN (Fetvâeminli) – 1884 ile 1885 arasında Fetvâemini Medresesi odalarından birinde oturur Karadeniz yalısı halkından genc bir softa ;o tarihlerde yeni sakal salmış,yüz çizgileriyle güzel,saman altından su yürütüb gaayet sofu görünür fakat levend hayatı sürer,içki kullanır,şorololarla düşer kalkar ;kalender halk şâiri Âşık Râzi evrâkı metrûkesi arasandı 16 beyitlik bir manzûmede ahvâli şöyle anlatılmışdır : Bildin mi sen benim şuh levendimi dânişmendimi Destarlı cübbeli şuh levendimi Tâze fetâların lihyedârıdır Leşkeri hûbânın o serdârıdır Fetvâemininde menzil otâğı O dârülilmin o yüzünün ağı Yürütür samanın altından suyu Ayyârü mekkârdır cümleten soyu Menzili lâşek ki kâbetül uşşâk Müderris efendi tilmize uşak Va'zider höcrede rüfekaasına Âmin dirler anın fetâvâsına “Şarab hora gerek kılıçdır heman Rakı içenlerin yeri de zından ” Sanmayın softamı mürâi meşreb Tervîci muhabbet ider şekerleb Kılıçdan murâdı balık mezesi Zından da Yemişin bir meygedesi İsmi şerîfine Hârun demişler Genci hüsne nispet Kaarun demişler Yirmi üç yaşında o laz güzeli Kavmiyeti serkeşliğinden belli Meclisi rindâna basdıkda kadem Lebrîzi nur olur meygede ol dem Bûsi pâye nâil olanlar azdır Zîrâki ihsanda cimridir lazdır Varakpâre üzre nakşı kademi Mutalsam nushadır tiryak merhemi Pazarlıdır hâki pâkine nispet O şûhi dilbaz o mihri muhabbet Bin üçyüz ikidir teşrîfi lazın Anı da şöyle bir köşeye yazın Vâsıf HİÇ