Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
İzzeddin Ali'nin Evi maddesi
İZZETDİN ALİ'NİN EVİ – Geçen asır sonlarında İstanbulda bir tüek evi ; “Âzâde” isimli meşhur romanında Pierre Loti tarafından şöyle anlatılmışdır :
“İzzeddin Alinin dışardan eski ve harap görünen evi siyah duvarları arasında şark lüksünün esrarlı ihtişamlarını ihtiva eder. İzzeddin Ali, eski olan her şeye, mâzinin hasret duyulan zamanlarını hatırlatan her şeye, eski zamanın mührünü taşıyan her şeye büyük saygı besler.
“Ağır ve demir kapıya vurulur. İki küçükkes cariye sessiz gelip bu kapıyı açarlar. Gelen kimse fenerini söndürür ve ayakkaplar çıkarılır, bu Türkiyede âdetin emrettiği gayet içtimaî bir harekettir. Şarkta insanın evinin içi dışarının çamuriyle hiç bir zaman kirlenmez. Toruna ceddinden kalmış kıymetli halılar üzerine ancak terlikler yahut çıplak ayaklar basar.
“Bu iki küçük cariye sekiz yaşındadır; kendileri satılıkdırlar ve bunu bilirler. Neş'eli yüzleri muntazam ve sevimlidir. Başlarının tepesine gayet yüksek kaldırılmış olan saçlarında çiçekler vardır. Hürmetle elinizi alır ve yavaşça alınlarına dokundururlar.
“Eski karanlık merdivenler çıkılır. Bir bir büyük odada, beş yahut altı delikanlı, bacakları kavuşmuş, bahtiyar bir rehâvet ve sakin hülyâ vaziyetlerinde oturmaktadırlar. İşlenmiş bakırdan ve ateş dolu büyük bir mangal bu odaya insanı uykuya götüren ılık bir...
⇓ Devamını okuyunuz...
İZZETDİN ALİ'NİN EVİ – Geçen asır sonlarında İstanbulda bir tüek evi ; “Âzâde” isimli meşhur romanında Pierre Loti tarafından şöyle anlatılmışdır :
“İzzeddin Alinin dışardan eski ve harap görünen evi siyah duvarları arasında şark lüksünün esrarlı ihtişamlarını ihtiva eder. İzzeddin Ali, eski olan her şeye, mâzinin hasret duyulan zamanlarını hatırlatan her şeye, eski zamanın mührünü taşıyan her şeye büyük saygı besler.
“Ağır ve demir kapıya vurulur. İki küçükkes cariye sessiz gelip bu kapıyı açarlar. Gelen kimse fenerini söndürür ve ayakkaplar çıkarılır, bu Türkiyede âdetin emrettiği gayet içtimaî bir harekettir. Şarkta insanın evinin içi dışarının çamuriyle hiç bir zaman kirlenmez. Toruna ceddinden kalmış kıymetli halılar üzerine ancak terlikler yahut çıplak ayaklar basar.
“Bu iki küçük cariye sekiz yaşındadır; kendileri satılıkdırlar ve bunu bilirler. Neş'eli yüzleri muntazam ve sevimlidir. Başlarının tepesine gayet yüksek kaldırılmış olan saçlarında çiçekler vardır. Hürmetle elinizi alır ve yavaşça alınlarına dokundururlar.
“Eski karanlık merdivenler çıkılır. Bir bir büyük odada, beş yahut altı delikanlı, bacakları kavuşmuş, bahtiyar bir rehâvet ve sakin hülyâ vaziyetlerinde oturmaktadırlar. İşlenmiş bakırdan ve ateş dolu büyük bir mangal bu odaya insanı uykuya götüren ılık bir hava verir. Oymalı meşeden tavanda âvizeler sürü ile asılmıştır; bu âvizeler ancak penbe, hafif ve saygılı bir ışık sızdıran lâle biçiminde şeffaf taşlarla örtülüdürler.
“Bu Türk iskemle yoktur. Zengin Asya ipeklerile örtülü pek alçak sedirlere oturulur. Dibâdan, setenden ve sırmadan yastıklara dayanılır, uzun yasemin çubuklar taşıyan gümüş tepsiler ve üzerlerinde altınlı nargileler duran sedef kakmalı sekiz köşeli küçük masalar görülür.
“İzzeddin Alinin evine herkes kabul edilmez ve orada olanlar seçme kimselerdir. Paris bulvarlarında sürünmüş sersem paşa oğulları yoktur, fakat bütün eski Türkiye çocukları vardır, içlerinde alev ve gençlik dolu sevimli çehreler vardır.
“Yavaş sesle konuşulur ve çoğunlukla harpten, İgnatief'den ve Moskoftan, Allahın halifeye ve İslâma hazırladığı siyah kaderden bahsedilmektedir.
“Arabistan kahvesi dolu küçük fincanlar bir çok defalar doldurulmuş ve boşaltılmıştı.
“Kur'anın menetmemiş olduğu beyaz izmit şarabı tek bir kadehte verilmekte ve usulden olduğu veçhile herkes bu bardaktan içmektedir.
“Bu şarabdan o kadar az içilir ki bir genc kız daha fazlasını isterdi.Fakat baş yavaş yavaş ağırlaşır.. eski havalar çalınır..ve yavaşça sermestîye varılır..
“Uşaklar,herkesin uykuya dalacağı yatakları getirip sererler..”(Nâhid Sırrı Örik tercemesi).
Tema
Yer
Emeği Geçen
Tür
Kupür, Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Madde Başlığı
Kod
I23A013
Tema
Yer
Konular
Tür
Kupür, Belge
Biçim
Baskı, Daktilo yazısı, El yazısı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
İstanbul Ansiklopedisi İz bölümü için yazılmış metin
Not
Kâğıt üzerine daktilo ve tükenmez kalem. Kupürler kâğıda yapıştırılmıştır. Kupürler üzerinde tükenmez kalemle düzeltmeler yapılmıştır.
Bibliyografya Notu
Nâhid Sırrı Örik
Provenans
İstanbul Ansiklopedisi Arşivi, Kadir Has Üniversitesi ve Salt iş birliğiyle erişime açılmıştır.
Tema
Yer
Emeği Geçen
Tür
Kupür, Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.