SÂDIK EFENDİ (Attar) – Geçen asır başlarında ve yeniçerilerin en azgın devrinde titizliği ve doğruluğu ile meşhur bir attar. O zamanlar kurukahveci esnafı yokdu,çekirdek ve çekilmiş kahveyi de attarlar satardı,ve henüz kahve değirmenleri icad edilmemişdi,herkes kahvesini kavurdukdan sonra Tahmisdeki beylik dibeklerde dövdürürdü,Tahmisdeki kahve dibeklerinin geliri de ocakdan emekliliği yaklaşmış dört yeniçeri ustasına bırakılmışdı.İstanbulda hergün ortalama olarak 2000 okka kahve dibeklenirdi.O ustalarda dibek ücretine kanaat etmezler,hergün dibeklenmiş toz kahveye 1000 okka kavrulmuş nohut tozu katarlar,aldıkları halis kahveyi sahiblerine yarı yarıya nohudla karışık olarak verirlerdi.Bu Attar Sâdık Efendi.kahvesi dövülürken dibek başında dururdu.Adamcağızın bu titizliği Dibek Ustalarını kızdırdı,bir gün Tahmis Ocağının içine çekerek dayak attılar,attar da ustaları yeniçeri ağasına şikâyet etti,ağa da :“Sen bir namuslu adamsın..Van Kalesi yeniçeri ağalığı münhal,seni oraya ağa yıpdım..”adamcağız şaşırdı,“Ben yeniçeri değilim..” dedi ise de fayda vermedi,ve yakasını yeniçerilerin pençesinden 20 kese akçe gibi mühim bir rüşvet vererek kurtarmışdı. Bibl.: Tarihi Üssi Zafer.