TABUTCULARİÇİ KAHVEHÂNESİ – İkinci Abdülhamid devri sonlarında Üsküdarın en namlı tulumbacı kahvehânelerinden biri ;Üsküdarlı halk şâiri destancı Vâsıf Hoca (B.: Hiç,Vâsıf,cild,sayfa ) bu kahvehâneyi iki yıl kadar işletmiş olub şunları yazıyor:“Rûmî 1314 (M.1898-1899) senesinde Yeniçeşmesandığı reislerinden Kâşif Reisden aldığım küçük bir kahvehâne idi.Üsküdarın en azılı kabadayıları,kopukları,bıçkınları gelirdi,hepsinin de koltukları altında mutlakaa bir şıkırdımı bulunurdu : Vidinli Ali,Çımaca Galib,Kadayıfcı Hacı Hüsnünün Osman Pehlivan,Tabak Ahmed,Çerkes Hurşid Reis,Zibidi Ahmad ve emsâli toplanır,geceleri geç vakitlere kadar kumar oynarlar,akşamları kafaları tütsülıyip gelirlerdi.Ancak yirmi kişi alabilen o küçük kahvehâneye belki elli kişi dolardı.Bir iskemleye, bir parça ilişmek şartı ile iki üç kafadar oturur,para çekmecesinin üstüne bile iki kişi otururdu.Cümlesinden Allah razı olsun,bir ferdi ve beni incitmediler, kendileri de incinmediler..Bir gün hayli yaşlı bir ayyaş olan yanında çıplak ayaklı bir garib çocukla birlikde geldi ve adı Nazif olan o çocuğun tarafımdan çırak olarak alınıp himâyesini istedi,ihtiyarı kırmadım,dediğini yapdım ve Nazif Çocuk ummadığım şekilde çalışkan,dürüst ve namuslu çıkdı,öylesine ki ;Tabutculariçi Kahvehânesini ben de ona devrettim,Nazif,...

TABUTCULARİÇİ KAHVEHÂNESİ – İkinci Abdülhamid devri sonlarında Üsküdarın en namlı tulumbacı kahvehânelerinden biri ;Üsküdarlı halk şâiri destancı Vâsıf Hoca (B.: Hiç,Vâsıf,cild,sayfa ) bu kahvehâneyi iki yıl kadar işletmiş olub şunları yazıyor:“Rûmî 1314 (M.1898-1899) senesinde Yeniçeşmesandığı reislerinden Kâşif Reisden aldığım küçük bir kahvehâne idi.Üsküdarın en azılı kabadayıları,kopukları,bıçkınları gelirdi,hepsinin de koltukları altında mutlakaa bir şıkırdımı bulunurdu : Vidinli Ali,Çımaca Galib,Kadayıfcı Hacı Hüsnünün Osman Pehlivan,Tabak Ahmed,Çerkes Hurşid Reis,Zibidi Ahmad ve emsâli toplanır,geceleri geç vakitlere kadar kumar oynarlar,akşamları kafaları tütsülıyip gelirlerdi.Ancak yirmi kişi alabilen o küçük kahvehâneye belki elli kişi dolardı.Bir iskemleye, bir parça ilişmek şartı ile iki üç kafadar oturur,para çekmecesinin üstüne bile iki kişi otururdu.Cümlesinden Allah razı olsun,bir ferdi ve beni incitmediler, kendileri de incinmediler..Bir gün hayli yaşlı bir ayyaş olan yanında çıplak ayaklı bir garib çocukla birlikde geldi ve adı Nazif olan o çocuğun tarafımdan çırak olarak alınıp himâyesini istedi,ihtiyarı kırmadım,dediğini yapdım ve Nazif Çocuk ummadığım şekilde çalışkan,dürüst ve namuslu çıkdı,öylesine ki ;Tabutculariçi Kahvehânesini ben de ona devrettim,Nazif,Kâşif Reisin hesabına kahvehâneyi işletmeyi de başardı (B.: Ahmed,Şethcamili Tabak,cild 1,sayfa 316 ;Nazif,Tabakahmedin, cild,sayfa )”.