EN
Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
Hakkında
İstanbul Ansiklopedisi
Reşad Ekrem Koçu
Web Projesi
Arşiv
❯
G
❯
G7
Gül Ahmed Aga maddesi
GÜL AHMED AGA – 1885 ile 1890 arasında Galatada Buğluca Hamam Sokağında son külhan beylerinden bir kahveci (B.: Külhan Beyleri) ;o tarihlerde yaşı ellinin yetmişin üstünde kır ak sakallı zeberdest bir adamdı ;kahvehânesinin müşterileri kayıkcı hammal gürûhu olub dükkânının üstünde büyükce bir oda da bir hâneberduşlar koğuşu hâlinde idi,barındırdığı gariblerden para almaz,bir kuru hasır üstünde yatırır ,civardaki bir aşcıdan da birer tas çorba içirtirdi. Kıyâfeti perişan fakat temiz idi.Hayatını kalem diline vermiş olsaydı geçen asrın İstanbulunda ayak takımı hayatı üzerine en zengin bir vesika bırakmış olurdu.Çocukluğunda son yeniçerileri görmüş ve Vak’ai Hayriyeyi görmüş,zamanının şöhret sâhiblerinden pek çok kimseyi hiç kimsenin bilmediği mâzileri ile tanımışdı.Aşağıdaki manzûme onun ağzından Erzurumlu Âşık İbrahim tarafından yazılmışdır : Yaz be Âşık İbrahim yaz be kalender derviş Ben de harâbât ehli ayyaş pâ bürehneyim Koy başa Elemtere bir de Kem Gözlere Şiş Deryâyı aşk üstünde köhnemiş bir tekneyim Nâmım Gül Ahmed idi ne renk kaldı ne ıtır Demir leblebi oldum yenirken kıtır kıtır Gazal idim bir zaman oldum işte bir katır Cümle âlem okusun öğrensin ki ben neyim Başların tâcı idim sînelerin bülbülü Nice zehri kaatile olmuş belâ püskülü Menem dîger nîst diyen zeberdestlerin...
⇓ Devamını okuyunuz...
GÜL AHMED AGA – 1885 ile 1890 arasında Galatada Buğluca Hamam Sokağında son külhan beylerinden bir kahveci (B.: Külhan Beyleri) ;o tarihlerde yaşı ellinin yetmişin üstünde kır ak sakallı zeberdest bir adamdı ;kahvehânesinin müşterileri kayıkcı hammal gürûhu olub dükkânının üstünde büyükce bir oda da bir hâneberduşlar koğuşu hâlinde idi,barındırdığı gariblerden para almaz,bir kuru hasır üstünde yatırır ,civardaki bir aşcıdan da birer tas çorba içirtirdi. Kıyâfeti perişan fakat temiz idi.Hayatını kalem diline vermiş olsaydı geçen asrın İstanbulunda ayak takımı hayatı üzerine en zengin bir vesika bırakmış olurdu.Çocukluğunda son yeniçerileri görmüş ve Vak’ai Hayriyeyi görmüş,zamanının şöhret sâhiblerinden pek çok kimseyi hiç kimsenin bilmediği mâzileri ile tanımışdı.Aşağıdaki manzûme onun ağzından Erzurumlu Âşık İbrahim tarafından yazılmışdır : Yaz be Âşık İbrahim yaz be kalender derviş Ben de harâbât ehli ayyaş pâ bürehneyim Koy başa Elemtere bir de Kem Gözlere Şiş Deryâyı aşk üstünde köhnemiş bir tekneyim Nâmım Gül Ahmed idi ne renk kaldı ne ıtır Demir leblebi oldum yenirken kıtır kıtır Gazal idim bir zaman oldum işte bir katır Cümle âlem okusun öğrensin ki ben neyim Başların tâcı idim sînelerin bülbülü Nice zehri kaatile olmuş belâ püskülü Menem dîger nîst diyen zeberdestlerin gülü Şimdi dilber kâkülü arar kırık şâneyim Nerde eyyâmı şebab âvâre hümâ pervaz Nerde benim Köroğlum Ayvazım Ayvaz Ayvaz Diye dağdan dağlara sadâsı taninendâz Külhanın perverdesi ben de bir küçükbeyim idim Yeller eser yerinde eski saltanatların Gölgesi yok üstüme gerilmiş kanatların Levhâi ibretiyim tâzerû nevhatların Kendi kadrin bilmemiş güzelden nişâneyim Külâh kapmış nâbekâr herkesi benden sorun Kâfiri müslim nümâ riyâkâr güruhunun Teşhir ideyim size çirkini derûnunun Hepsinin geçmişinden size haber vereyim Attık hicâbı arı kimseden yok pervâmız Yok arzûyi intikam kimseyle yok dâvâmız Kitâbı sinemizde şerh edilmiş gavâmız Külde çıplak yatarak yetişmiş hergeleyim Kimdir bu “Gülbeşeker”,kimdir bu “Tellikavak” “Karakız” la “Gelinkız”,kimdir çapkın “Kırkayak” Şu sîne bülbülleri bir sürü kuzu oğlak Hepsini birer birer haddeden geçireyim İşte şu Gül Ahmedin köhne kahvehânesi Hâneberduş mühmelân dilberlerin lânesi Kimi ciğer pâresi kimi bir dür dânesi Yol virsem gök yüzünü tutar benim heyheyim Ne okuduk ne yazdık sâde gördük geçirdik Zaman oldu dem oldu yolunduk didik didik Ele geçdi nihâyet işte şu küçük gedik Bencileyin düşmüşe dedim kanat gereyim Kitaplarda yazılmaz bizim çekdiklerimiz Yürekleri deşersen destandır her birimiz Bilirim Çürüklükdür son durağmız kabrimiz Dedim kuru tahtaya birkaç hası e sereyim Arkamdan ağlayacak garip gözler göreyim Bibl.: Âşık Râzi,Evrâkı Metrûke,Defter.
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Madde Başlığı
GÜL AHMED AĞA
Kod
G7A020
Tema
Kişi
Konular
Gül Ahmed Ağa, Gül Ahmed Agha, Galata Buğluca Hamam Sokağı, Galata Buğluca Hamam Street, Külhanbeyi, Rowdy, Kahveci, Coffeemaker, Yeniçeri Janissary, Vak‘a-i Hayriyye, Erzurumlu Âşık İbrahim, Âşık Razi
Tür
Belge
Biçim
Daktilo yazısı, El yazısı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
İstanbul Ansiklopedisi Güç-Gülderen bölümü için yazılmış metin
Not
Kâğıt üzerine daktilo. Madde numarası ve baskı notları tükenmez kalemle yazılmıştır.
Bakınız Notu
Külhan Beyleri
Bibliyografya Notu
Erzurumlu Âşık İbrahim; Âşık Razi, "Evrâk-ı Metruke"
Provenans
İstanbul Ansiklopedisi Arşivi, Kadir Has Üniversitesi ve Salt iş birliğiyle erişime açılmıştır.
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
  İş birliğiyle
Kullanım Şartları
Çerez Politikası
KVKK