Entries
Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
Volumes
Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
Archive
Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
Discover
Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
Göz article
GÖZ – Türkce isim ;insanda ve hayvanda görmeye hizmet eden uzuv .
Ayrıca, bir suyun çıkdığı, kaynadığı yere ;masanın, çekmecenin, dolabın bölmelerine ;binâların, yapıların müstakil olarak kullanılan bölmelerine ;köprü ayakları arasındaki açıklıklara ;terâzinin kefelerine de “Göz” denilir :“ Eyyubda Karyağdı Bayırında bir göz su vardır ki Gümüşsuyu denilir..”, “Meşhur iâşe nazırı Kara Kemak Beyin tabancası,makam masasının sağ gözünde durdu..”, “Sütlücedeki 9 göz mîrî kayıkhâne..”, “Süleymaniye Camiinin dış harem avlusunda 12 göz ayakyolu..”, “Bostancının adı, vaktiyle orada bostanlar bulunmasından değil,dere üstündeki 3 göz taş köprünün başındaki bir bostancılar ocağı karakolundan gelir..”, “Zengin kadın çapkın kocasından ayrıldığında ,terâzinin bir gözüne kundağı içinde oğlunu koydu,terâzinin öbür gözüne de çocuğun ağırlığınca altın,ve oğlunu babasından satın aldı..”.
Göz has anlamında, insanın görme uzvu olarak, edebiyatımızda yüzbinlerce mısrâ tutarında terennümlerle övülmüşdür. Sevgililerin gözleri bâzın sarhoş sarhoş, mestâne bakmışdır, şuhâne bakmışdır, dik dik gazablı ,ve bön bön toyca, ve pırıl pırıl cin gibi, cana kıyacakmış gibi çapkınca,serkeşçe bakmışdır ;sevgililerin gözleri kara, elâ, mâvi, çakır, kestâne ,türlü boyalarda olmuşdur ; ve şâirler tarafından hepsi övülmü...
⇓ Read more...
GÖZ – Türkce isim ;insanda ve hayvanda görmeye hizmet eden uzuv .
Ayrıca, bir suyun çıkdığı, kaynadığı yere ;masanın, çekmecenin, dolabın bölmelerine ;binâların, yapıların müstakil olarak kullanılan bölmelerine ;köprü ayakları arasındaki açıklıklara ;terâzinin kefelerine de “Göz” denilir :“ Eyyubda Karyağdı Bayırında bir göz su vardır ki Gümüşsuyu denilir..”, “Meşhur iâşe nazırı Kara Kemak Beyin tabancası,makam masasının sağ gözünde durdu..”, “Sütlücedeki 9 göz mîrî kayıkhâne..”, “Süleymaniye Camiinin dış harem avlusunda 12 göz ayakyolu..”, “Bostancının adı, vaktiyle orada bostanlar bulunmasından değil,dere üstündeki 3 göz taş köprünün başındaki bir bostancılar ocağı karakolundan gelir..”, “Zengin kadın çapkın kocasından ayrıldığında ,terâzinin bir gözüne kundağı içinde oğlunu koydu,terâzinin öbür gözüne de çocuğun ağırlığınca altın,ve oğlunu babasından satın aldı..”.
Göz has anlamında, insanın görme uzvu olarak, edebiyatımızda yüzbinlerce mısrâ tutarında terennümlerle övülmüşdür. Sevgililerin gözleri bâzın sarhoş sarhoş, mestâne bakmışdır, şuhâne bakmışdır, dik dik gazablı ,ve bön bön toyca, ve pırıl pırıl cin gibi, cana kıyacakmış gibi çapkınca,serkeşçe bakmışdır ;sevgililerin gözleri kara, elâ, mâvi, çakır, kestâne ,türlü boyalarda olmuşdur ; ve şâirler tarafından hepsi övülmüşdür. Edebiyatımızda bakışları ile, hal ve edâları ile, renkleri ile Göz şânındaki terennümler de ya doğrudan türkce isim “Göz” kullanılmış, yahud da gözün arabca karşılığı “Ayn” ve farsca karşılıkları “Dîde” veya “Çeşm” kelimeleri kullanılmışdır.
İstanbul ağzında türkce isim “Göz” ile pek çok deyim vardır :
İş başarmasını bilen anlamında “Gözüaçık” : “şu bizim yeni uşak gözüaçık oğlan, hemen nazar değmesin..”.
Kendi çıkarı yolunda becerikli, fırsatcı anlamında “Açıkgöz” : “ Öyle açıkgöz herif görmedim, en son geldi, dolmuş kuyruğunun başına geçdi..”
Emrindeki,hizmetindeki kimseye rahat ettirmeme anlamında “Gözaçdırmamakak” : “Çıraklarını tepe tepe kullanır,gözaçdırmaz, iş bitse iş icad eder..” .Aynı deyim, düşman hakkında da devamlı iz’ac, uğraşdırma anlamında kullanılır :“Düşmana Gözaçdırmağa gelmez..”.
Hayat yolunda bir şeyler öğrenmek karşılığı “Gözaçılmak” :“ Gözüm otuzundan sonra İstanbulda açıldı..”.
Doğum anlamındı “Gözaçmak” :“İstanbulda gözümü açmışım..”.
Dikkat et anlamında “Gözünü aç” ;dikkatsizlik,gaflet yüzünden başkalarına kaptırılan menfaatler için de “Gözünü açarlar” ,darbı mesel olmuşdur :“Aç gözünü , açarlar gözünü..”.
Huzura, rahata kavuşma anlamında “Gözaçılmak”, “Gözaçmak” :“Çok sıkıntı içinde idi, miras yemiş, biraz gözü açılmımş..”, “Spor Totodan onüç tutturdum biraz da gözaçdım ..”. yâhu..”
Gaayesine kavuşamadan, bir eserini bitiremeden,saadetine doyaman ölenler için “Gözü açık gitti..” denilir.
Aşırı dikkat için “Gözü dört açma” :“ Gözünü dört aç oğlum..Galata demişler oraya .. altın adın bakır oluverir..”.
Göz ile işâret verme anlamında “Gözetme” :
Nasuh tövbesi etsem vaz geçemem güzelden,
Bir gözetti çapkınım, karârım gitti elden..
(Âşık İbrahim)
Sevgili için “Gözağrısı”, ilk sevgili için “İlk Gözağrısı” ;durmadan, çok ağlama için “İki Gözü İki Çeşme” ;aşırı derecede sevgili için “Gözbebeği”; türlü sebeplerle hasedi, kıskançlığı çekme “Göze Batma” ; bilhassa güzellik ile, bâzan da şıklık ile etrafında büyük ilgi toplama “Göz Kamaştırma”, “Göz alma” ; gaayet kısa zaman, sür’at anlamında “Göz yumup açınca” ,yine kısa zamanda ve sür’atle ve kalabalık içinde bir kötü harekei kimseye göstermeden yapma “Kaşla göz arası” ;bir malı ihtiyac, sıkıntı karşılığı kiymeti düşük olarak fedâ etme “Gözden çıkarma “ ; hırslı, tamahkâr karşılığı “Aç Gözlü”, “Aç Gözlülük” ;iyi niyetle bir iş görmek isterken salaklık, cehil, farfaralıkla işde ve sözde hatâya düşme “Kaş yapayım derken göz çıkarma ” (bu deyim, yapılan hatânın işin sağlayacağı faydadan ağır zarar vermesi mânâsını da taşır ) ;sevgi, ilgi kazanma “Göze girmek”, onları kaybetme de “Gözden düşmek” ;haksız yere işinden ,gücünden ,mevkinden olma “Gözdeğmek”, “Göze gelmek” ;türlü sebeplerden karamsarlık “Dünya gözümde değil” ;bir mevkie, bir yere sahib olma hırsı “Gözdikmek” ;aşırı cür’et, cesâret, korkusuzluk “Gözü pek” ;hasret anlamında “Gözde tütmek” ;sâhib olmadığı meziyetlere sahibmiş gibi görünmek,yahud bir işi üstün körü görerek yapmış gibi görünmek,sahtekârlık “Göz boyama” ;korkutma, tehdid anlamında “Gözdağı”; aşırı gazab, hiddet “Gözüdönmek”; bir kişiyi eski bir âşinâ gibi hatırlamak “Göz ısırmak” ;bir kişiyi aşırı derecede herkesden kıskanma anlamında “Gözünden sakınma” (bu deyim titiz koruma, himâye anlamında da kullanılır); kesin güven besleme “Gözü kapalı”, toyluk ,acemilik için yine “Gözü kapalı” ve “Gözü açılmamış”;nankörlüğün cezasını çekme anlamında “Göze durma ”; bir haber beklemede,güvenilmeyen bir kişiyi tarassud için dikkat anlamında “Gözkulak olma” ; bir işi, bir yazıyı şöyle bir teftiş,okuma “Göz gezdirme” ;aynı anlamda “Gözden geçirmek” ;bir işi alenen yapma, pervasızca yapma “Göz göre” ;bu deyim ,bir işi, tehlikelerini bilerek yapma anlamında da kullanılır ;fuhuş yolunda bir güzelin üstüne düşme “Göz koyma” ;aynı yolda bir güzelle ilişki kurulabileceğini düşünme “Göze kestirme” ; Bu deyim bir işi yapabileceğine kesin güven karışılığı da kullanılır ;aşırı derecede sevgili kimse için “Gözümün nuru” ;efendinin uşakları ile, babanın evlâdı ile,yaşlı kimselerin akranları olmayan genclerle lâübâli münâsebetleri için “Yüz göz olma”;her çeşid sanat eserlerinin tahakkuku için sarfedilen büyük emekler için “Göz nuru”;tahmin karşılı “Göz kararı” ve “El terâzi göz mîzan”; eldi edilemeyen bir şey üzerinde isteğin devamı için “Göz kalmak”; hâfıza karşı- karşı lığı “Gözümün önünde” ;müjde yerinde “Gözün aydın” ;delik deşik anlamında “Göz göz” ;dâima genclerin güzellerin peşinde dolaşanlar için “Horoz göz”.
İstanbul ağzında daha pek çok olan “Göz” ismi ili ilgili deyimler için bir lugat kitabına bakmak gerekir. Yukardaki kayıdları bu ansiklopedinin lüzumsuz yükü görenler de bulunabilir. Bazı deyimleri,lugatlarda pek rastlanmadığı için biraz tafsil ile alıyoruz :
Göz Hapsi – Bir kişiyi her hangi bir yerde göz ile rahatsız edecek derecede tecessüs, bu tecessüsün kendisinden bir istek amacı da gütmesi :
“Dellâk ve natır müşteri yıkanup çıkdıkda müşteriyi göz hapsine almayalar,müşteri mürüvveten bahşiş vermezse dellâk ve natır akçe istemeyeler” (Hicrî 1050 tarihli esnaf nızamnâmesi )
Göz Yasağı – İstanbul ağzı deyim ; dâimâ menfi ifâde ile ve güzellere güzellere mutlakaa bakılması gerekdiği anlamında kullanılır :
Deryâda çimerken mühmel dilberan
Göz yasağı olmaz kalenderlere
Balabanda lebi deryâ kahveler
Oturmuş âşıklar keyfin tâzeler
Göze yasak yokdur bu temâşâda
Bir yanı deryâ bir yanda tâzeler
Göz Zinâsı – İstanbul ağzı deyim ,bir güzele nefis hırsı ,şehvânî istek ile bakma anlamında;misaller :
“..her taraf Cezâyirkesimli genclerle doldu (B.: Cezâyir Kesimi, cild 7, sayfa 2531) ,göz zinâsı revac buldu..”.
Mest olur gördü mü bir gümüş topuk
Göz zinâsı ile geçinir moruk
(Âşık İbrahim)
Göz Cilâsı – İstanbul ağzı deyim ,bir güzel genc görmenin verdiği zevk anlamında :
Gördüm göz cilâsı tâze levendi
İsmi şerifini sordum evvelâ
Gulunuzun adı Mustafa dedi
Mestâne bakışlı gözleri elâ
Göz Pası – İstanbul ağzı deyim ,uzunca bir zaman bir güzel görememiş olmak anlamında :
Yolum düşdü hele bir şeb Şengüle
Ol anda silindi gözümün pası
On nefer uşaklar çâbikü çâlâk
Kumralı esmeri akı karası
Güzel görmeye doyamamak anlamında da kullanılır :
Sayılmaz zencîri cünun baklası
Silinmez derbeder gözümün pası
Theme
Folklore
Contributor
Type
Document
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
TÜM KAYIT
Article Title
Identifier
G4003
Theme
Folklore
Subject
Type
Document
Format
Typewriting, Handwriting
Language
Turkish
Rights
Open access
Rights Holder
Kadir Has University
Description
Text written for the Göz chapter of Istanbul Encyclopedia. Various idioms and poems are cited.
Note
Typewriting on paper. Print notes and corrections are written with pen on the document. Couplets are glued to paper.
See Also Note
Cezâyir Kesimi, cild 7, sayfa 2531
Bibliography Note
Esnaf nızamnâmesi, Hicrî 1050 (M. 1640 / 1641)
Provenance
Istanbul Encyclopedia Archive has been opened to access in cooperation with Kadir Has University and Salt.
Theme
Folklore
Contributor
Type
Document
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.