Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
EDİBEFENDİ YALISI
Boğaziçinde Kandillide Akıntıburnuda lebi deryâda zamanımızda sayısı çok azalmış eski ahşab Türk yalılarının en eskilerinden biri; ne zaman yapıldığı bilinmiyor, her halde 1850 den önce inşâ edilmiş olacakdır; ilk sâhibinin Muammer Paşa olduğu söylenir, ondan Kâni Paşa, Kâni Paşadan da 1887 de Rüsûmâtemini Eib Efendi satın almışdır. Edib Efendi yalıyı eski şeklini hiç bozmadan tâmir ettirmiş, zamanının en güzel eşyası ile döeşltmiş, fakat içinde bir yıl bile oturamayarak 1888 de vefat etmişdir.
Yalı, Vaniköy tarafında Selâmlık kısmı, Kandilli tarafında Harem kısmı olmak üzere, iki bölüktür. İki bölük de birbirine alt ve üst katlardan, uzun koridorlarla bağlanmıştır. Aynı zamanda Harem köşesinden Selâmlık köşesine kadar, oda ve salonlara, kapılarla birbirinin içinden geçilmektedir. Bütün kapılar açıldığı vakit, yalı bir başından diğer başına kadar görülebilir.
Yalının karakteristik taraflarından biri de, Harem ve Selâmlık kısımlarında, birbirine mütenazır olan büyük taşlıkla, bunların üstündeki beyzî sofalardır.
Taşlıklar, eski Boğaziçi mimarisinin geniş, ferah ve serin manzarasını tamamen muhafaza etmektedir. İki tarafındaki pencerelerle bahçeden ışık almakta ve diğer taraftaki uzun koridoru aydınlatmaktadır.
Taklışlarda, iki büyük ahşap sütunlu tek ve yayvan bir merdivenle bir ...
⇓ Devamını okuyunuz...
Boğaziçinde Kandillide Akıntıburnuda lebi deryâda zamanımızda sayısı çok azalmış eski ahşab Türk yalılarının en eskilerinden biri; ne zaman yapıldığı bilinmiyor, her halde 1850 den önce inşâ edilmiş olacakdır; ilk sâhibinin Muammer Paşa olduğu söylenir, ondan Kâni Paşa, Kâni Paşadan da 1887 de Rüsûmâtemini Eib Efendi satın almışdır. Edib Efendi yalıyı eski şeklini hiç bozmadan tâmir ettirmiş, zamanının en güzel eşyası ile döeşltmiş, fakat içinde bir yıl bile oturamayarak 1888 de vefat etmişdir.
Yalı, Vaniköy tarafında Selâmlık kısmı, Kandilli tarafında Harem kısmı olmak üzere, iki bölüktür. İki bölük de birbirine alt ve üst katlardan, uzun koridorlarla bağlanmıştır. Aynı zamanda Harem köşesinden Selâmlık köşesine kadar, oda ve salonlara, kapılarla birbirinin içinden geçilmektedir. Bütün kapılar açıldığı vakit, yalı bir başından diğer başına kadar görülebilir.
Yalının karakteristik taraflarından biri de, Harem ve Selâmlık kısımlarında, birbirine mütenazır olan büyük taşlıkla, bunların üstündeki beyzî sofalardır.
Taşlıklar, eski Boğaziçi mimarisinin geniş, ferah ve serin manzarasını tamamen muhafaza etmektedir. İki tarafındaki pencerelerle bahçeden ışık almakta ve diğer taraftaki uzun koridoru aydınlatmaktadır.
Taklışlarda, iki büyük ahşap sütunlu tek ve yayvan bir merdivenle bir sahanlığa, oradan da çift taraflı bir merdivenle üst kata çıkılmaktadır. Harem kısmının üst katındaki beyzî sofadan setli bahçeye çıkılan bir kapı vardır. Bahçe üzerindeki odalar da, çiçeklere ve yeşilliklere açılan bol pencereleriyle, eski karakterini muhafaza etmektedir.
Binanın asıl cümle kapısı, Selâmlık tarafındadır. Buraadn Selâmlık taşlığına girilmekte ve Mabeyne açılan bir kapıdan Hareme geçilmektedir.
Selâmlık dairesinde, aşağıda beş oda, bodrum katında beş bölme ve ve üst katta dört oda, iki salon, bir büyük sofa vardır.
Selâmlıkta, tavanları yaldız nakışlı ve süslü salonlara daha fazla yer verilmiştir. Tavan nakışları arasına, 1887 tarihinde yapılan tamir sırasında, bazı tablolar da resmolunmuştur. Selâmlık salonlarının yerleri parkedir.
Harem tarafında üst katta sekiz oda, bir salon, bir sofa, alt katta bir dehliz üzerine üç oda ve zemin katında da üç oda ile bir hol mevcuttur.
Yalının biri Haremde, diğeri Selâmlık tarafında olmak üzere, kayaların kâse gibi oyulmasiyle vücuda getirilmiş iki sarnıcı vardı. Selâmlık sarnıcının önünde, 1179 (M. 1765 - 1766) senesinde Mehmed Paşa ruhuna yapılmış bir çeşmenin kitabesi mevcuttur.
III. Selim zamanında tutulmuş bir bostancıbaşı defterinde ise, Akıntıburnu yalısı civârında bir yerde, Mehmed Paşa oğlunun bir sahilhanesi bulunduğu kayıtlıdır.
II. Mahmut devrinin diğer bir bostancıbaşı defteri ise, bu mahalden, “Şâdilerin sakin olduğu Akıntıburnu” diye bahsetmektedir.
XIX. asrın başında, muhtemelen bir İtalyan sanatkârı tarafından yapılmış olan bir Boğaziçi panoramasında, Edib Efendi Yalısının yerinde, cümle kapısı cephede, ortada olan iki katlı, yayvan yalı görülmektedir.
Edib Efendinin vefatından sonra iki oğlu arasında taksim edilen yalının bugün sadece Harem kısmı verese elinde bulunmaktadır.
Edib Efendi Yalısı, Boğaziçinin, muhafaza edilmesi gereken, eski, güzel binalarından biridir.
Halûk Y. ŞEHSÜVAROĞLU
Kandillide Edib efendi yalısı
(Resim: S. Büyükerbil)
Tema
Yapı
Emeği Geçen
S. Büyükerbil
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Yazar/Üreten
Halûk Y. Şehsüvaroğlu
Kod
IAM090625
Tema
Yapı
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Emeği Geçen
S. Büyükerbil
Tanım
Cilt 9, sayfalar 4921-4922
Not
Görsel: cilt 9, sayfa 4921
Tema
Yapı
Emeği Geçen
S. Büyükerbil
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.