Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
EDHEM EFENDİ (Şeyh Hacı)
Geçen asır sonları ile asrımız başında yaşamış ünlü bir bestekâr; hicrî 1277 (M. 1860 - 1861) de İstanbulda Fatihde Hoca Hayreddin Mahallesinde doğdu; kadılıklarda bulunmuş Hakkı Efendi adında bir zâtin oğludur.
Mustafa Rona “50 yıllık Türk Musikisi” isimli eserinde şunları yazıyor: “Babasını küçük yaşda kaybetdi, o devrin bir dârûleytâmı gibi olan bahriye Haddehânesine kaydedildi, ve oradan yetişdi. Haddehâneyi bitirdikden sonra Bahriye Nezâretinde bir kâtibliğe tâyin olundu ve o vazifede uzun müddet çalışdı. Kaadiri tarikatına mensub idi, bir tarafdan tekkeye devam ederek mûsikî ile meşgul oldu. Fatihde Sarıgüzel civârındaki evinde hevesli gençlere musiki meşkederdi; 1918 de vuku bulan Fatih yangınında evi yanınca Çarşambada Murad Molla Tekkesinde ikaametine müsâade edilmiş, aynı zamanda tekkenin bir odasında gençlere musiki dersleri vererek kıymetli talebeler yetiştirmişdir. Nâyi Süleyman Erguner, Hâfız Saminin yeğeni Hâfız Cevdet, Necati, Alâeddin Turkun, Teşvikiye İmamı Hâfız Celâl bunlar arasındadır. Bahriye Nezâreti kâtibliğinden emekliye ayrıldıkdan sonra tamamen tekke hayatına bağlanmış, bir ara musiki ile uğraşmayı terk ederek Hicaza gitmiş, fakat avdetinde sanat ayrılığına dayanamamış, etrafına topladığı heveskâr gençlere musiki dersleri vermeye tekrar başlamış ve bu a...
⇓ Devamını okuyunuz...
Geçen asır sonları ile asrımız başında yaşamış ünlü bir bestekâr; hicrî 1277 (M. 1860 - 1861) de İstanbulda Fatihde Hoca Hayreddin Mahallesinde doğdu; kadılıklarda bulunmuş Hakkı Efendi adında bir zâtin oğludur.
Mustafa Rona “50 yıllık Türk Musikisi” isimli eserinde şunları yazıyor: “Babasını küçük yaşda kaybetdi, o devrin bir dârûleytâmı gibi olan bahriye Haddehânesine kaydedildi, ve oradan yetişdi. Haddehâneyi bitirdikden sonra Bahriye Nezâretinde bir kâtibliğe tâyin olundu ve o vazifede uzun müddet çalışdı. Kaadiri tarikatına mensub idi, bir tarafdan tekkeye devam ederek mûsikî ile meşgul oldu. Fatihde Sarıgüzel civârındaki evinde hevesli gençlere musiki meşkederdi; 1918 de vuku bulan Fatih yangınında evi yanınca Çarşambada Murad Molla Tekkesinde ikaametine müsâade edilmiş, aynı zamanda tekkenin bir odasında gençlere musiki dersleri vererek kıymetli talebeler yetiştirmişdir. Nâyi Süleyman Erguner, Hâfız Saminin yeğeni Hâfız Cevdet, Necati, Alâeddin Turkun, Teşvikiye İmamı Hâfız Celâl bunlar arasındadır. Bahriye Nezâreti kâtibliğinden emekliye ayrıldıkdan sonra tamamen tekke hayatına bağlanmış, bir ara musiki ile uğraşmayı terk ederek Hicaza gitmiş, fakat avdetinde sanat ayrılığına dayanamamış, etrafına topladığı heveskâr gençlere musiki dersleri vermeye tekrar başlamış ve bu arada kıymetli eserler bestelemişdir. Bestelediği eserleri bir araya getirerek “Bergüzârı Edhem” adı ile neşretmişdir. Hoş meşreb, halim, mutevâzı bir zât idi. Hâlen hayatda Ensâr, Ebrâr, Ahyâr, Cezmi ve Münir adında beş oğlu vardır. Fethiyedeki Keferî tekkesine, Şeyh Arab Said Efendinin halifesi olarak şeyh olmuş, uzun zaman bu tekkede şeyhlik yapmış, 1934 de vefât etmişdir”.
Mahmud Kemal İnal’ın vefâtı ile yarım bırakdığı “Hoş Sadâ” isimli son eserini tamamlayan Avni Aktuç, Şeyh Hacı Edhem Efendinin hal tercemesini Mustafa Ronadan çok farklı olarak naklediyor: “Hafız Paşa Mektebinde ilk tahsilini tamamladıkdan sonra süt babası Şeyhülislâm Kara Halil Efendinin delâleti ile Mâbeyin Muzikasına girmiş, askerî vazifesinden tezkire aldıkdan sonra (?) Defteri Hâkaaniye devam etmiş, 1913 de oradan emekliye ayrılmışdır. Bir ara Fatihde Hafızpaşa Kıraathânesinin bağçesinde bir odada musiki dersleri verirken İkinci Sultan Abdülhamidin bir irâdesi ile bu musiki topluluğu dağıtılmışdır. “Bergüzârı Edhem” adı ile 1304 (1886) da basılmış bir eseri vardır; bu eserde bestekâr Hacı Fâik Bey ile Muallim Nacinin birer takrizi vardır; Muallim Nacinin manzun takrizi şudur:
Gûş et nevâyı Edhemi lâyık değil midir
Erbâbı nağme etse vücûdiyle iftihar
Meydana koymamış tutalım başka bir eser
Olmaz mu hüsni tab’ına bürhan şu Bergüzar
“Hac farîzasını ifâ için Mekkeye gitmiş, dönüşde Medinede ilk defa olarak Türkçe mevlid okumuşdur. Bir aralık Edirnekapısı civârında Keferî Tekkesi şeyliğinde de bulunan Şeyh Edhem Efendinin vefat tarihi kesin olarak belli değildir. Bir çok şarkı ve ilâhileri vardır. 1295 (1878) de ilk bestelediği Nihâvend bir şarkıdır, güftesi şudur:
Gönlüm yine bir âteşi hicrana dolaşdı
Sevdâyı muhabbet başıma gör neler açdı
Bu hâli perîşânıma düşman bile şaşdı
Sevdâyı muhabbet başıma gör neler açdı..”.
Yakın geçmişin şöhretli bir bestekârının hal tercemesi üzerinde iki müellifin bu ayrılığı hayret verici bir şeydir. Bizim, Mustafa Ronanın mesâisine güvenimiz daha fazladır.
“50 yıllık Türk Musikisi”nde Şeyh Hacı Edhem Efendinin bestelediği 136 eserin güfteleri kaydedilmişdir.
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Kod
IAM090605
Tema
Kişi
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
Cilt 9, sayfa 4910
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.