GÖREY ( İhab Hulûsi) – Ticârî resim, duvar ilânı, afiş sanatkârı ;1898 de İstanbulda doğdu ,mimar mimarlarından Kemahlı Ahmed Hulûsi Beyin oğludur, annesinin adı Vâcide Hanımdır ;ünlü heykeltıraş Yavuz Görey sanatkârın küçük kardeşidir. İlk ve orta tahsilini Mısırda Kahirede Sainte Marie fransız mektebi ile Saidiye Lisesinde yapdı (1915) ;1924 de Almanyada Münihde Kunstgewerbe Schule’yi bitirdi, aynı zamanda 1920-1925 arasında yine orada Hairman Schulede çalışdı.1923 de henüz Münihde öğrenci iken İstanbula gelerek ilk ticârî resim, duvar ilânı ve afişlerini Galatasarayı Sultânisinde sergiledi, sergiyi ziyâret edenler arasında bulunan ve ressam olarak tanınmış Halîfe Abdülmecidin takdirini kazandı (B. :Abdülmecid Efendi, cild 1, sayfa 137). 1925 de yirmiyedi yaşında memlekete döndü,Hâriciye Vekâleinde bir kâtipliğe tâyin edildi ise de bu ilk ve son memuriyeti çok kısa sürdü , aynı yıl içinde İstanbulda bir atöliye açarak ticârî resim ve duvar ilânı afiş ressamı olarak serbest iş hayatına atıldı, ve büyük başarı kazandı ki bu satırların yazıldığı tarihe kadar, 1971, elli yıla yakın, atöliyesinde çalışmaktadır. Güzel sanatların o kolunda Türkiyenin ilk ve çok büyük bir şöhreti olmuşdur. Bir üçgen şeklideki imzâsı resimlerinin alâmeti fârikası olmuşdur. İngilizce, almanca, fransızca ...

GÖREY ( İhab Hulûsi) – Ticârî resim, duvar ilânı, afiş sanatkârı ;1898 de İstanbulda doğdu ,mimar mimarlarından Kemahlı Ahmed Hulûsi Beyin oğludur, annesinin adı Vâcide Hanımdır ;ünlü heykeltıraş Yavuz Görey sanatkârın küçük kardeşidir. İlk ve orta tahsilini Mısırda Kahirede Sainte Marie fransız mektebi ile Saidiye Lisesinde yapdı (1915) ;1924 de Almanyada Münihde Kunstgewerbe Schule’yi bitirdi, aynı zamanda 1920-1925 arasında yine orada Hairman Schulede çalışdı.1923 de henüz Münihde öğrenci iken İstanbula gelerek ilk ticârî resim, duvar ilânı ve afişlerini Galatasarayı Sultânisinde sergiledi, sergiyi ziyâret edenler arasında bulunan ve ressam olarak tanınmış Halîfe Abdülmecidin takdirini kazandı (B. :Abdülmecid Efendi, cild 1, sayfa 137). 1925 de yirmiyedi yaşında memlekete döndü,Hâriciye Vekâleinde bir kâtipliğe tâyin edildi ise de bu ilk ve son memuriyeti çok kısa sürdü , aynı yıl içinde İstanbulda bir atöliye açarak ticârî resim ve duvar ilânı afiş ressamı olarak serbest iş hayatına atıldı, ve büyük başarı kazandı ki bu satırların yazıldığı tarihe kadar, 1971, elli yıla yakın, atöliyesinde çalışmaktadır. Güzel sanatların o kolunda Türkiyenin ilk ve çok büyük bir şöhreti olmuşdur. Bir üçgen şeklideki imzâsı resimlerinin alâmeti fârikası olmuşdur. İngilizce, almanca, fransızca ve arabca bilir.Nâşide (Gündoğdu) Hanımla evlidir.Kürek çekmesini ve bağçe işleriyle uğraşmasını sever.Klasik batı müziği ve edebiyat üzerinde sağlam kültüre sâhibdir. Eserleri arasında muhtelif bankalara ve bilhassa Ziraat Bankasına küçük tasarruf hesabları için yapdığı afişler ile meüssesenin kuruluşundan zamanımıza kadar yapa geldiği Millî Piyango biletlerinin her keşidede değişen resimleri bilhassa kayde değer.Tekel İdâresinin “Kulüp Rakısı” nın hâlâ kullanılmakta olan şişe etiketi de İhab Hulûsinindir,1968 bir gazete- o etiket için şunları söylemişdir : “ Kaç yıl önce yapdığımı bile unutum.. bir masa önünde smokinli iki erkek var, sağdaki benim, delikanlılık çağındaki İhab Hulûsi, şu kol kenarda arkadan görülen zât de merhum dostum şâir Fâzıl Ahmed Aykaç’dır..” (B.:Aykaç, Fâzıl Ahmed ,cild 3, sayfa 1599). Akşamları bir iki kadeh içkiye iltifat eder, ve Kulüb Rakısı içer. Zevkine göre yaptırıp düşediği Kınalı Adadaki yazlık evine “Poyrazlı Köşk” adını vermişdir. Bibl.:Türk Ansiklopedisi ;Kim Kimdir Ansiklopedisi.