Entries
		Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
	Volumes
		Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
	Archive
		Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
	Discover
		Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
	DUT, BEYAZID MEYDANINDA DUT AĞAÇLARI
					
					
									Evliya Çelebî Onyedinci asırdaki İstanbulu tasvir ederken : “Bayazıd Camii’nin etrafı ve Bayazıd Meydanı ulu ağaçlarla müzeyyendir, ağaçların ekserisi de çeşid çeşid dut ağaçlarıdır” diyor. R. Ekrem Koçu da o asrın İstanbulunu romanlaştırarak anlatma yolunda bir kalem denemesi yapmış, bu arada Bayazıd Meydanın meşhur dut ağaçlarını da, camiin bânisi İkinci Sultan Bayazıdın velîlik hâtırasından da faydalanarak şu satırlarla kaydetmişdir :
“İstanbul halkı Bayazıd Camii şerifine “ruhâniyetli camidir derdi, etrafı da çarşı olduğundan beş vakitte cemaati fevkalâde kalabalık, cemâati kübrâ olurdu. Meydanın etrafını fırdolayı büyük dut ağaçları çevirmişti. Bu ağaçların yemişlerine de bir ruhâniyet sinmişti, abdestsiz ele alınmaz, ağıza atılmazdı. Ağaçlar her sabah merâsimle silkilirdi. Ve ağaçlara herkes binip silkemezdi. 
“Bayazıd Meydanının dutları, üç dört yaşına bastığı halde konuşamayan dili bağlı çocuklara, korkudan dilitutulmuş hastalara, kekemelere şifa niyetine yedirilirdi, ve bi iznillâhi tealâ yiyenin dili açılıverird. Kırk kadar ağaçtı; her yıl dut mevsiminde, çarşılının çıraklarından onbeşer on altışar yaşında ve yüzlerinde nûri melâhet berk urur kırk kadar Hâfızı kur’an oğlan dutcu yazılırdı. 
“Küçük hâfızlar her sabah, Bayazıd Hamamına girerler, yıkanıp boy abdesti alırla...
								⇓ Read more...
								
									Evliya Çelebî Onyedinci asırdaki İstanbulu tasvir ederken : “Bayazıd Camii’nin etrafı ve Bayazıd Meydanı ulu ağaçlarla müzeyyendir, ağaçların ekserisi de çeşid çeşid dut ağaçlarıdır” diyor. R. Ekrem Koçu da o asrın İstanbulunu romanlaştırarak anlatma yolunda bir kalem denemesi yapmış, bu arada Bayazıd Meydanın meşhur dut ağaçlarını da, camiin bânisi İkinci Sultan Bayazıdın velîlik hâtırasından da faydalanarak şu satırlarla kaydetmişdir :
“İstanbul halkı Bayazıd Camii şerifine “ruhâniyetli camidir derdi, etrafı da çarşı olduğundan beş vakitte cemaati fevkalâde kalabalık, cemâati kübrâ olurdu. Meydanın etrafını fırdolayı büyük dut ağaçları çevirmişti. Bu ağaçların yemişlerine de bir ruhâniyet sinmişti, abdestsiz ele alınmaz, ağıza atılmazdı. Ağaçlar her sabah merâsimle silkilirdi. Ve ağaçlara herkes binip silkemezdi. 
“Bayazıd Meydanının dutları, üç dört yaşına bastığı halde konuşamayan dili bağlı çocuklara, korkudan dilitutulmuş hastalara, kekemelere şifa niyetine yedirilirdi, ve bi iznillâhi tealâ yiyenin dili açılıverird. Kırk kadar ağaçtı; her yıl dut mevsiminde, çarşılının çıraklarından onbeşer on altışar yaşında ve yüzlerinde nûri melâhet berk urur kırk kadar Hâfızı kur’an oğlan dutcu yazılırdı. 
“Küçük hâfızlar her sabah, Bayazıd Hamamına girerler, yıkanıp boy abdesti alırlar, sabah namazından sonra da kolları sıvalı, çıplak ayaklarında takonyalarla ilâhiler okuyorak meydanı bir defa dolaşırlar ve sonra ağaçlara çıkıp, yerlere serilmiş tertemiz çarşaflara dallara silkerlerdi : ve her çocuk kendi silkdiği ağacın yemişini gümüş kepçelerle : 
— Sultan Bayazıd Veli ruhu için!.. diyerek İstanbul halkına dağıtırlardı’
“Şehrin en uzak semtlerinden her sabah yüzlerce kişi ellerinde yepyeni sepetler, kalaylı siniler, tencereler dut yemişi almağa gelirdi. 
“Ağaçların yalnız meyvalarında değil, dallarında dahi derdlere derman hassalar olduğuna inanılırdı; kuluncdan muzdarip olanlar, cuma sabahları Bayazıd Hamamına gelir, sırtlarını, çıplak ayakları dut ağaçlarının dallarına basmış küçük hâfızlara şifa niyetine çiğnetirlerdi; hikmeti hüdâ ağrı sızı kalmazdı. Hamamcı ağa da kulunç çiğneyici o çocuklardan hamam akçesi almadıkdan gayri üste bahşiş verirdi.
Civar çarşı boylarındaki, kahvehane sahibleri ve hanlarda kahve ocağı işletenler bu ağaçlardan birinin altını benimsemişlerdi, yazın dutlar altına tertemiz hasırlar atarlardı, kahvehânelerin müşterileri, ahbap ve yâran ve aşıkaanı sâdıkan bu hasırlara otururlar, ülfet, muhabbet ve can sohbetleri ederlerdi. İstanbulun şair, edip, zârif, nüktedan, mukallid, söz ve saz ve türlü hüner sahiblerinin toplandıkları yerler de Bayazıd kahvehâneleriydi”.
Bayazıd Meydanının dut ağaçları geçen asır sonlarına kadar kalmışdır; Sultan Abdülazizin intikamını alma yolunda Serasker Hüseyin Avni Paşa ile Hâriciye Nâzırı Râşid Paşayı öldüren Çerkes Hasan Bey îdama mahkûm olduğunda hüküm Bayazıd Meydanında bu dut ağaçlarının birine asılarak yerine getirilmişdi (B. : Hasan Bey, Çerkes).
								
							Theme
							Location
						Contributor
							
						Type
							Page of encyclopedia
						Share
							X
									FB
									
								Links
							→ Rights Statement
								→ Feedback
								
							Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
														
						TÜM KAYIT
						Identifier
						IAM090350
					Theme
						Location
					Type
						Page of encyclopedia
					Format
						Print
					Language
						Turkish
					Rights
						Open access
					Rights Holder
						Kadir Has University
					Description
						Volume 9, page 4788
					See Also Note
						B. : Hasan Bey, Çerkes
					Theme
						Location
					Contributor
						
					Type
						Page of encyclopedia
					Share
						X
								FB
								
							Links
						→ Rights Statement
							→ Feedback
						Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
						
					