Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
DURSUN (Hasankaleli Âşık)
Geçen asır sonlarında yaşamış Üsküdarlı halk şâiri Âşık Râzinin evrâkı metrukesi arasında bir defterden öğrendiğimize göre 1304-1305 (M. 1886-1888) arasında İstanbula gelmiş ve pek genç yaşında Üsküdarda ölmüş bir halk şâiridir. Âşık Râzi şunları yazıyor: “Üsküdarlı Muytab Hanı da denilen Hânı Sebil’de buldum, görüşdüm, gaayetle enîsim yâri gaarım olmuş idi ki henüz nevhat tâze civan âşık idi. Memleketi tarafında Paşa lakabı ile mâruf şakînin sâzendesi imiş, levend meclislerinde çok cevrü cefâlar çekmiş ve nihayet şakîi merkumun pençesinden halâsa fırsat bulup firar ve o taraflarda duramayub İstanbulumuza gelmişdir. Kan tükürür kusar müteverrim iken mestânelik havasından ve aşk belâsından kurtulamadı, beş altı sene garîbâne inleyüb merhum oldu, Karacaahmedsultanda Mimar Kasım Ağa merkadi kurbinde çatal selvi altına defneyledik, garîki rahmetler”.
TARİH
Garibler anılmaz kabir taşında
Kur’an okuyalım kabri başında
Yâdigârım olsun o yâre tarih
“Göçdü Âşık Dursun pek genç yaşında”
1310 (M. 1892 - 1893)
Hasankaleli Âşık Dursun’un Kara Oğlan diye mâruf Tulumbacı bıçkın şânında İstanbul semtlerini işâretle yazdığı manzumedir :
Kara Oğlan, Kara Oğlan
Bağ Bağçe bostan dolan
Bıçkınların şâhısın sen
Akıl fikir gönül çalan
Tahtakale Küçükpazar
Oğlana değmesin nazar
Tulumbacı Kara Oğlan...
⇓ Devamını okuyunuz...
Geçen asır sonlarında yaşamış Üsküdarlı halk şâiri Âşık Râzinin evrâkı metrukesi arasında bir defterden öğrendiğimize göre 1304-1305 (M. 1886-1888) arasında İstanbula gelmiş ve pek genç yaşında Üsküdarda ölmüş bir halk şâiridir. Âşık Râzi şunları yazıyor: “Üsküdarlı Muytab Hanı da denilen Hânı Sebil’de buldum, görüşdüm, gaayetle enîsim yâri gaarım olmuş idi ki henüz nevhat tâze civan âşık idi. Memleketi tarafında Paşa lakabı ile mâruf şakînin sâzendesi imiş, levend meclislerinde çok cevrü cefâlar çekmiş ve nihayet şakîi merkumun pençesinden halâsa fırsat bulup firar ve o taraflarda duramayub İstanbulumuza gelmişdir. Kan tükürür kusar müteverrim iken mestânelik havasından ve aşk belâsından kurtulamadı, beş altı sene garîbâne inleyüb merhum oldu, Karacaahmedsultanda Mimar Kasım Ağa merkadi kurbinde çatal selvi altına defneyledik, garîki rahmetler”.
TARİH
Garibler anılmaz kabir taşında
Kur’an okuyalım kabri başında
Yâdigârım olsun o yâre tarih
“Göçdü Âşık Dursun pek genç yaşında”
1310 (M. 1892 - 1893)
Hasankaleli Âşık Dursun’un Kara Oğlan diye mâruf Tulumbacı bıçkın şânında İstanbul semtlerini işâretle yazdığı manzumedir :
Kara Oğlan, Kara Oğlan
Bağ Bağçe bostan dolan
Bıçkınların şâhısın sen
Akıl fikir gönül çalan
Tahtakale Küçükpazar
Oğlana değmesin nazar
Tulumbacı Kara Oğlan
Gönül evim ettin talan
Kopukların serverisin
İşin gücün yalan dolan
Yalıköy Beykoz Çubuklu
Kara Oğlanım Topuklu
Tulumbacı şıkırdımı
Tâlimlidir her adımı
Hançerbedest Kara Oğlan
Vururum dir sayyâdımı
Bağçekapu Sultanhamam
Tığ gibidir boy bos endam
Kara Oğlan Mestânedir
Mahmur gözler kestânedir
Koğuşunda uşakların
İçinde o bir tânedir
Kasımpaşa Hasköy Balat
Arada gel bizde de yat
Kara Perçem pür tumturak
Savruluyor yaprak yaprak
Tulumbacı Kara Oğlan
Topuk vurur tırak tırak
Taksim Galata Beşiktaş
Tam ondokuz oğlanda yaş
Kalem parmak nakılları
Diş kırıyor çakılları
Kara Oğlan soyununca
Oynatıyor akılları
Sarıyer İstinye Kavak
Tulumbacım yalın ayak
Kara Oğlan sarhoş çapkın
Kırdığı koz boydan aşkın
Atar şehbaz perendesi
Canbazıdır râhi aşkın
Kuzguncuk Kanlıca Bebek
Yaman koşarlı civelek
Kara Oğlan gaayet serkeş
Sâli hicret binüçyüzbeş
Kise bomboş cebler delik
Nakşi pâyin öpdüm beleş
Ayastefanos Çekmece
Merhamet kıl gel bu gece
Kara Oğlanın kurumu
Yatsıya dek yanar mumu
Arkamda bırakıp geldim
Hasankale Erzurumu
Samandıra Sarıgaazi
Âşık Dursun çekmez nazı
Tulumbacının çalımı
Sormaz gelip hiç halımı
O güzelim esmer yüze
Vurmuş yangının yalımı
Bulgurlu Üsküdar Kartal
Yandı dostlar sazla kaval
Âşık Râzinin kendine has tâbir ve teşbihler bulunan bu manzûme üstünde hayli kalem oynattığını tahmin ediyoruz, hattâ, tümünü kendisi yazarak diyar garibi genç âşıka izâfe etmiş olduğu da söylenebilir.
Vâsıf HİÇ
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Yazar/Üreten
Vâsıf Hiç
Kod
IAM090325
Tema
Kişi
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
Cilt 9, sayfa 4770-4771
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.