Tâze olarak yahud konservesi veya salçası yemeklere katılan ve tâzesinden salata yapılan mâlum nebat; hüviyeti, terkîbi, ve ziraati bu İstanbul Ansiklopedisinin konusu dışında kalır. Aşağıdaki satırları Türk Ansiklopedisinden alıyoruz : “Domatesin yurdu Orta Amerika ile Güney Amerikadır; Avrupada ilk defa, Amerikanın keşfinden az sonra İspanya, Portekiz ve İtalyada yetiştirilmişdir, daha sonra öbür Avrupa ülkelerine yayılmışdır. Domates ekimine Türkiyede 100 yıl kadar önce başlandığı tahmin edilebilir”. Türk Ansiklopedisi bu kaydına göre yurdumuz için çok yeni sayılabilecek bu sebze-meyva zamanımızda türk mutfağında ve sofrasında en çok, en başda istihlâk edilir bir durumdadır; türk gıdâ sanayiinde de piyasaya konserve, salça ve keçap (veya ketçap) denilen şekilde arz edilerek çok önemli bir yer almışdır; kızarmamışından, memleketimize mahsus olarak, turşu yapılır. Tâzesi İstanbul piyasasında önce, yurdumuzun güney vilâyetleri mahsulü ve turfa olarak görülür; ilk gelen turfanda domatesler de herkesin alamayacağı kadar bahalı satılır; kilosu 40 liraya turfanda domates görülmüşdür, 1966 da da turfanda domates satışı 12 - 10 liradan başlamışdır. Turfanda domatesler İstanbul bostanlarının mahsulüne nisbetle hem koku hem lezzet bakımından çok düşükdür. Buna rağmenboğazına düşkün İstan...

Tâze olarak yahud konservesi veya salçası yemeklere katılan ve tâzesinden salata yapılan mâlum nebat; hüviyeti, terkîbi, ve ziraati bu İstanbul Ansiklopedisinin konusu dışında kalır. Aşağıdaki satırları Türk Ansiklopedisinden alıyoruz : “Domatesin yurdu Orta Amerika ile Güney Amerikadır; Avrupada ilk defa, Amerikanın keşfinden az sonra İspanya, Portekiz ve İtalyada yetiştirilmişdir, daha sonra öbür Avrupa ülkelerine yayılmışdır. Domates ekimine Türkiyede 100 yıl kadar önce başlandığı tahmin edilebilir”. Türk Ansiklopedisi bu kaydına göre yurdumuz için çok yeni sayılabilecek bu sebze-meyva zamanımızda türk mutfağında ve sofrasında en çok, en başda istihlâk edilir bir durumdadır; türk gıdâ sanayiinde de piyasaya konserve, salça ve keçap (veya ketçap) denilen şekilde arz edilerek çok önemli bir yer almışdır; kızarmamışından, memleketimize mahsus olarak, turşu yapılır. Tâzesi İstanbul piyasasında önce, yurdumuzun güney vilâyetleri mahsulü ve turfa olarak görülür; ilk gelen turfanda domatesler de herkesin alamayacağı kadar bahalı satılır; kilosu 40 liraya turfanda domates görülmüşdür, 1966 da da turfanda domates satışı 12 - 10 liradan başlamışdır. Turfanda domatesler İstanbul bostanlarının mahsulüne nisbetle hem koku hem lezzet bakımından çok düşükdür. Buna rağmenboğazına düşkün İstanbullular arasında bir tek turfanda domates tarttırıp alanlar görülmüşdür. İstanbul için makbul domates, “yerli” denilen İstanbul bostanları mahsulüdür; İstanbul bostanlarında da “kır domatesi” (yemeklik ve salçalık) ve “sırık domatesi” (yemeklik ve salatalık) isimleri ile iki çeşidi yetişdirilir. Sırık domateslerinin en güzelleri, nefisleri de yakın zamana kadar Anadolu yakasında ve Marmara kıyısında Maltepe - Kartal bostanlarında yetişirdi ki hâlen o meşhur bostanlar pek azalmışdır.