Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
Gökyay (Orhan Şâik) maddesi
GÖKYAY (Orhan Şâik) – Şâir, edebiyat ve edebiyat tarihi öğretmeni ,ünlü bir maarifci ; aşağıdaki hal tercemesini Türk Ansiklopedisinden alıyoruz :
“ 1902 de İneboluda doğdu, Çırpanlı muallim Çırpanlı Mehmed Cevdet Efendinin oğludur ; ilk öğrenimini Kastamonuda yapmış, orta öğrenimine Kastamonu ve Aydın liselerinde devam etmiş,,1919 da Ankara Dârülmualînine girmiş ve 1922 de oradan diploma almışdır; Giresunun Pir Aziz nâhiyesi ilk okulunda,Samsun İstiklâl ilk okulunda, Balıkesir Hacıilbey ilk okulunda öğretmenlik yapmış, 1926 da imtihanla Kastamonu Lisesi son sınıfına girerek 1927 de lise mezunu olmuş, ve İstanbul Dârülfünunun Edebiyat Fakültesi ile Yüksek Muallim Mektebine girmişdir ,1930 Edebiyat Fakültesinin edebiyat bölümünden mezun olarak Kastamonu Lisesi edebiyat öğretmenliğine tayin edilmişdir.1931 ile 1936 arasında Malatya Ortaokulu, Edirne Öğretmen Okulu, Lisesi ,Ankara Lisesi, Ankara Öğretmen Okulu, Ankara Musiki Muallim Mektebi ve Kırakkale Askeri Lisesinde edebiyat ve türkce muallimliği yapmış 1936 da Eskişehir Lisesi müdürü ve edebiyat muallimi olmuşdur ;1937 de Bursa Erkek Lisesi edebiyat muallimliğine, 1939 da Ankara Musiki Muallim Mektebi müdürlüğüne tayin edilmişdir,ki bu musiki öğretmen okulu 1941 de onun müdürlüğü zamanında Devlet Konservatuvarı adını almışdır.
...
⇓ Devamını okuyunuz...
GÖKYAY (Orhan Şâik) – Şâir, edebiyat ve edebiyat tarihi öğretmeni ,ünlü bir maarifci ; aşağıdaki hal tercemesini Türk Ansiklopedisinden alıyoruz :
“ 1902 de İneboluda doğdu, Çırpanlı muallim Çırpanlı Mehmed Cevdet Efendinin oğludur ; ilk öğrenimini Kastamonuda yapmış, orta öğrenimine Kastamonu ve Aydın liselerinde devam etmiş,,1919 da Ankara Dârülmualînine girmiş ve 1922 de oradan diploma almışdır; Giresunun Pir Aziz nâhiyesi ilk okulunda,Samsun İstiklâl ilk okulunda, Balıkesir Hacıilbey ilk okulunda öğretmenlik yapmış, 1926 da imtihanla Kastamonu Lisesi son sınıfına girerek 1927 de lise mezunu olmuş, ve İstanbul Dârülfünunun Edebiyat Fakültesi ile Yüksek Muallim Mektebine girmişdir ,1930 Edebiyat Fakültesinin edebiyat bölümünden mezun olarak Kastamonu Lisesi edebiyat öğretmenliğine tayin edilmişdir.1931 ile 1936 arasında Malatya Ortaokulu, Edirne Öğretmen Okulu, Lisesi ,Ankara Lisesi, Ankara Öğretmen Okulu, Ankara Musiki Muallim Mektebi ve Kırakkale Askeri Lisesinde edebiyat ve türkce muallimliği yapmış 1936 da Eskişehir Lisesi müdürü ve edebiyat muallimi olmuşdur ;1937 de Bursa Erkek Lisesi edebiyat muallimliğine, 1939 da Ankara Musiki Muallim Mektebi müdürlüğüne tayin edilmişdir,ki bu musiki öğretmen okulu 1941 de onun müdürlüğü zamanında Devlet Konservatuvarı adını almışdır.
“ 1944 de (türk tefekkür tarihinde acı ve hazin bir hâtıra bırakmış olan ve Irkcılık– Turancılık diye adlandırılan siyâsî dâvâda, komünizm ile ilk mücâdele edenler arasında) tevkif edilmiş, yirmi iki arkadaşı ile birlikde çeşidli işkencelere uğratılmımş, ve arkadaşları ile birlikde beraat etmişdir. (1950 de Türkiyede siyâsî iktidar değişince) 1951 de O.Şâik Gökyay Londra öğrenci müfettişliği ile kültür ataşeliğine tayin edilmişdir. 1954 de yurda dönmüş ve İstanbul Eğitim enstitüsü edebiyat öğretmenliğine tayin edilmişdir. 1959 da Türk dili ve edebiyatı okutmak üzere Londra Üniversitesinde (Şark ve Afrika Dilleri Okulunda) vazife almış, 1962 yılına kadar Londrada kalmışdır. Tekrar İstanbul Eğitim Enstitüsündeki öğretmenliğine dönmüş ve 1967 de emekliye ayrılmışdır.
“Şiir zevkini edebiyat muallimi olan babasından almışdı ;ilk şiirlerini Kastamonu Lisesinde öğrenci iken yazdı ve orada çıkan Açık Söz gazetesinde yayınladı. (Yarım asrı aşan zaman içinde yazdığı) şiirleri “Yarın”, “Çığır”, “Atsız Mecmua”, “Orhun”, “Kopuz”, “Yücel”, “Ülkü”, “Çağrı”, “Türk Dili” gibi dergilerde yer almışdır, ve şiirleri henüz kitab hâlinde toplanmamışdır. Başlıca Kitab hâlinde yayınlanmış başlıca eserleri şunlardır : Dede Korkut (1938) ;Bugünkü dille Dede Korkut Hikâyeleri 1939 ; Devlet Konservatuvarı Tarihçesi 1941 ; Kaabusnâme (1944 ve 1967); Kâtib Çelebu Hâtura Kitabı 1957 ;Kâtib Çelebi’den Seçmeler (1968) ;Eşkâli Zaman (Ahmed Rasim’den, 1969); Türklerde Karagöz (G.Jacobdan,1938) ;Menteşe Beyliği (Paul Wettek’den, 1944); Yiğit Kasperl ile Güzel Annerl’in Hikâyesi (C. Brentano’dan Yakub Baydur’la birlikde ,1948) ; Göckel, Hinkel ve Gackelaya (C. Brentano’dan ,1959) ; Doryan Grey’in portresi (Oscar Wilde’dan eşi Ferhunde Gökyay’la birlikde,1937 ve 1968).
“ Brackelmann’dan terceme ettiği İslâm Devletleri Tarihi henüz basılmamışdır.Necil Kâzım Akses ve Ulvi Cemal Erkin tarafından bestelenmiş Konservatuvar Marşı’nın sözü de Orhan Şâik Gökyayındır.Almanca, İngilizce, arabca ve farsca bilir, ” (Fethi Tevetoğlu, Türk Ansiklopedisinde Gökyay maddesinden).
Orhan Şâik Gökyay’ın şiir dilinden örnekler :
Karmakarışık
Yerlerden göklere ağlar germişim,
Şu akan yıldızlar benim, benim, benim !
Dizinin dibine postu sermişim ,
Güler de güler canım, canım, canım !
Yapraklar, çiçekler, meyveler dalı !
Gözlerin dilleri müjdeler dolu..
Ben de kendimi kapmış koyvermişim,
Başım duman duman, içim inim, inim!
Yollara düşmüşüm elsiz, ayaksız,
Türküler düzmüşüm sözsüz, duraksız,
Sesini almışım, sazımı kırmışım ,
Telden uçtu gider ünüm, ünüm, ünüm!
Selâm şu bağrıma çarpan yankıya!
Elvedâ ‘neden’ “Neden?”e, vedâ “Çünkü”ye!
Bir masala giden yolda durmuşum,
Sana çevrilmiş yönüm, yönüm, yönüm!
Ateşe vermişim dört bir mevsimi,
Tek yaprağa indirmişim takvimi,
Gece olmuş, seni düşte görmüşüm,
İlle geçmiyor günüm, günüm, günüm!
Bahtım beni almış, çekmiş götürmüş,
Ceylanlar dolusu yere getirmiş,
Sana nışan almışım, beni vurmuşum,
Akar da akar kanım, karım, kanım!
Sesler döner yoldan: Dünüm, dünüm, dünüm!
Sesler düşer yollara: sonum, sonum, sonum!
Zehir mi, bal mıdır, bir şey karmışım,
Yemesi güç a benim, benim, benim!
Bu Vatan Kimin ?
Bu vatan toprağın kara bağrında
Sıra dağlar gibi duranlarındır;
Bir tarih boyunca onun uğrunda
Kendini tarihe verenlerindir !
Tutuşup kül olan ocaklarından,
Şahlanup kan akan ırmaklarından,
Hudutlarda gazâ bayraklarından,
Alnına ışıklar vuranlarındır!
Ardına bakmadan yollara düşen,
Şimşek olup çakan, sel olup coşan,
Huduttan hududa yol bulup koşan,
Cepheden cepheyi soranlarındır!
İleri atılup sellercesine,
Alnında vudulup tam ercesine,
Bir kara top gül bahçesine girercesine
Şu kara toprağa girenlerindir !
Tarihin dilindin düşmez bu destan,
Nehirler gazidir, dağlar kahraman;
Her taşı yakut olan bu vatan ,
Can verme sırrına erenlerindir !
Gökyay’ım ne desen ziyâde değil,
Bu sevgi bir kuru ifâde değil,
Sencileyin hasmı rüyâda değil,
Topun namlusundan görenlerindir!
Zeytin Dalı
Vurmuş bir koyun sessiz lâciverdine,
Bir yeşil zeytin dalı yıkanır akşamları;
Yapraklarında şebnem olur günün gamları
Gece olgun zeytinler gibi düşer engine
Ucunda sanki mevsim gibi açar bu dalın,
Yapraklanır, renklenir kokular bir yerde, verir deniz;
Hakikat oluşuna benzer bu bir masalın
Artık ay ışığındanız, deniz köpüğündeniz..
Bir yeşil dal ucundan bembeyaz bir gövercin
Havalanır, gidilmez, gelinmez iklimlere..
Ve mivsimler karışır içimde mevsimlere,
Yanmış gül yaprakları meltemlerle serinler..
Bir boş yelken gibidir muhayyilem sahilde,
Alır gider dalgalar, eser odldurur rüzgâr..
Sonra görünmez olur oturduğu km kayalar,
Masal gibi yaşarım zaman-ı evâilde..
Dalgalar dizi dizi aksisadalarımdır,
Onlarla yol bulurum ben geçmiş hayallere;
Dalgalar başı-karlı dumanlı dağlarımdır,
Uzanır cenuplara, uzanır şimallere !
Hindin balta girmemiş vahşi ormanlarında
Ayakları kanayan bir seyyahım şimdi ben;
Bir köyün çeşmesinden şimdi su içtimdi ben,
Şimdi su oldum aktım Nil çağlayanlarında!
Bir cenup denizinden daldım, bir salkım mercan
Koparup sarışın bir güzel boynuna taktım;
Bir gurbet hüznü çökmüş gibi ağlayacaktım
Kutuplarda yapyalnız seni andığım zaman!
Nasıl okyanusları aşup gelen bir gemi
Baharlar, ıtırlar, zümrütler, mercanlarla;
Mevsimler, iklimler, türlü helecanlarla
Yüklüyse... Bende de uzun bir yoldan geldiğimi
Anlayorum kumsala yorgun düştüğüm zaman..
Aynı yüklerle ruhum yüklüdür ey sevgilim,
Ve içimde kor gibi kıpkızıldır hâtıran,
Henüz kavuşmuş gibi gözlerimdedir dilim..
Bu kayada ben artık deminki ben değilim
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Madde Başlığı
Kod
G2045
Tema
Kişi
Konular
Tür
Belge
Biçim
Daktilo yazısı, El yazısı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
İstanbul Ansiklopedisi Göksu-Gökyay bölümü için yazılmış metin
Not
Kâğıt üzerine daktilo. Madde numarası tükenmez kalemle yazılmıştır. Şiirler sayfaya yapıştırılmıştır.
Bibliyografya Notu
Fethi Tevetoğlu, "Türk Ansiklopedisi", Gökyay maddesi; Orhan Şâik Gökyay
Provenans
İstanbul Ansiklopedisi Arşivi, Kadir Has Üniversitesi ve Salt iş birliğiyle erişime açılmıştır.
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.