Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
Göksu Dereleri, Büyük Göksu Deresi maddesi
GÖKSU DERELERİ , BÜYÜK GÖKSU DERESİ – Boğaziçinde Anadoluhisarı Köyünün güneyinde ve hemen yanı başında ,yüz yıllar boyunca İstanbulun en meşhur mesiresine adını vermiş olan iki dereden biri ;öbür derenin adı “Küçük Göksu Deresi” dir.
XVIII.Yüz yıldan sonradır ki Büyük Göksu Deresine sâdece “Göksu Deresi” denilmeye başlanmış; Küçük Göksu Geresinden de Gaksu adı kaldırılarak “Küçüksu Deresi” denilmişdir(B.: Küçüksu Deresi) .
Büyük Göksu Deresi Kayışdağı eteğinde İzzetpaşa Çiftliği arâzisinden çıkar;o çiftlik Büyük Bakkal Köyü ile Küçük Bakkal Köyü arasında bir mevkidedir .210 râkımlı Göktepe’nin batısından geçer ki “Göksu” adını da bu münâsebetle almışdır.
Sarıgazi Köyünün batısından doğan Kirazlıpınar Deresi ile Kavaklı Dere birleşerek Kemer Dere ismini alır .Alemdağı Korusunun güney batısından çıkarak kenarından geçdiği köye nisbetle Çekme Deresi denilen dere de Çekme köyü altında Kemer Dere ile birleşir ve az sonra Göksuya katılır.
Göksu az sonra soldan Çakmak Dere ve Budak Dreyi alır .Keçiali Bayırının batısında geniş bir kavis çevirir, orada da üç derenin suyunu alır .şimâle doğru akarak Bozhasan Çayırı güneyinden gelen Karaman Dereyi alır .batıya doğru kırılır ve o noktada da Çavuş Dere’yi alır ,sonra aynı batı istikametinde akarak Anadoluhisarı Köyünün güneyinde Boğaz suyun...
⇓ Devamını okuyunuz...
GÖKSU DERELERİ , BÜYÜK GÖKSU DERESİ – Boğaziçinde Anadoluhisarı Köyünün güneyinde ve hemen yanı başında ,yüz yıllar boyunca İstanbulun en meşhur mesiresine adını vermiş olan iki dereden biri ;öbür derenin adı “Küçük Göksu Deresi” dir.
XVIII.Yüz yıldan sonradır ki Büyük Göksu Deresine sâdece “Göksu Deresi” denilmeye başlanmış; Küçük Göksu Geresinden de Gaksu adı kaldırılarak “Küçüksu Deresi” denilmişdir(B.: Küçüksu Deresi) .
Büyük Göksu Deresi Kayışdağı eteğinde İzzetpaşa Çiftliği arâzisinden çıkar;o çiftlik Büyük Bakkal Köyü ile Küçük Bakkal Köyü arasında bir mevkidedir .210 râkımlı Göktepe’nin batısından geçer ki “Göksu” adını da bu münâsebetle almışdır.
Sarıgazi Köyünün batısından doğan Kirazlıpınar Deresi ile Kavaklı Dere birleşerek Kemer Dere ismini alır .Alemdağı Korusunun güney batısından çıkarak kenarından geçdiği köye nisbetle Çekme Deresi denilen dere de Çekme köyü altında Kemer Dere ile birleşir ve az sonra Göksuya katılır.
Göksu az sonra soldan Çakmak Dere ve Budak Dreyi alır .Keçiali Bayırının batısında geniş bir kavis çevirir, orada da üç derenin suyunu alır .şimâle doğru akarak Bozhasan Çayırı güneyinden gelen Karaman Dereyi alır .batıya doğru kırılır ve o noktada da Çavuş Dere’yi alır ,sonra aynı batı istikametinde akarak Anadoluhisarı Köyünün güneyinde Boğaz suyuna karışır.
Geçen asır ortalarında İstanbula gelmiş olan ünlü fransız şâiri Lamartine, o vâdileri dolaşmış, Göksu boyu için : “..çemenlerle örtülü kaplanmış küçük vâdîler, şirin kıvrıntılara çarpa çarpa akan dereler..” diyor. Göksu o tarihlerde denize de öyle gürül gürül dökülürdü. de Üsküdar Su Şirketi kurulunca şirket tarafından Göksu üzerinde son aldığı Çavuş Deresinden az beride bir bend yapıldı ve Gökderesini besleyen bütün dereler o bendde toplanınca Göksu Deresi durgun akan, ve Boğaziçi suyuna da durgun kavuşan bir dere oldu ( B.: Göksu Deresi Mesîresi).
XVII.Yüzyıl ortasında Evliyâ Çelebi şunları yazıyor :“Göksu , âbı hayat misal bir nehirdir ki Alemdağlarından cereyan idüb gelir; iki tarafı ağaçlarla müzeyyen bağlardır, ve ekseri yerleri Balıcızâde Bağçeleri ve değirmenleridir; bu nehir üzerinde bir tahta köprü vardır..” diyor
Evliyâ Çelebinin çağdaşı üntü ermeni yazarı Eremiyâ Çelbi Kömürciyan “İstanbul Tarihi isimli eserinde :“ Denizi arkamıza bırakarak dereden içeriye doğru gidelim ; iki tarafımız, dâimâ yeşil kalan sık servilerle süslü güzel yerlerdir, bu derenin adı Göksu’dur;Dördüncü Sultan Murad buraya Gümüş Selvi adını vermiş ve etrâfını tesviye ettirerek ve tanzim ettirip (pâdişahlara mahsus bir tenezzüh yeri yapmışdır); bu yerin arkalarında gül bağçeleri vardır..” diyor.
Yine bir ermeni yazarı, XVIII.Yüzyılda yaşamış P.G.İnciciyan da “İstanbul” isimli eserinde şunları yazıyor : “..Anadoluhisarından sonra Büyük Göksu ve Küçük Göksu dereleri gelir. Burada İstanbulda nam vermiş patlıcanlar yetişdiren bağçeler, suyun kenarında çömlekçi imâlâthâneleri, ve pâdişah sarayına mahsus unu öğüten değirmen vardır. Göksu adındaki iki su arasında da pâdişahlara mahsus bir bağçe ve bağçede yine pâdişahlara mahsus bir kasır vardır. Dördüncü Sultan Murad Büyük Göksuya Gümüş Selvi adını vermişdi, burası Anadolu yakasında pâdişahların Biniş Yeridir ( B.: Biniş, Binişi Hümâyun ,cild 5,sayfa 2798).
Celâl Esad Arseven “Eski İstanbul” isimli eserinde ,Bizans devrinde Göksuya “Potamoniyon” denildiğini yazıyor ,“İki Su” anlamında bir isimdir.
Göksu Derelerinin Fransızca adı – Aşağıdaki satırları Türk Ansiklopedisinde Profesör Semâvi Eyice tarafından yazılmış Göksu maddesinden alıyoruz :
“ Göksu vâdisinde bulunan mesiredeki türk yaşayışı İstanbula gelen bütün yabancı seyyahlar tarafından ilgi ile görülerek seyahatnîmelerinde anlatılmışdır. Batılılar Göksu çevresini Anadolu veya Asya tatlı suyu (Les eaux douces d’Asie) diye adlandırıyorlardı .Kendilerine Avrupalı görünüşü vermek isteyen, leventin denilen azınlık ve yabancı karışımı Beyoğlu ve Galata halkı da bu mesireye geldiğinden ,türkler, hakikî frenklerden ayırmak üzere bunlara Tatlısu Frengi derlerdi ” (S. Eyice).
İstanbul halkı ağzında “Levantin” karşılığı “Tatlısu Frengi” deyiminin ,Göksu Derelerinin önce fransızlar tarafından verilmiş “Las Eaux Douces d’Asie” ismine bağlanması Prof.S Eyice’nin şirin bir yakıştırması değildir.Hakikaten öyle olmuşdur,ve “Tatlısu Frengi” tâbiri önce aydınlar ağıznda dolaşmış, ve sonra halk ağzına düşmüşdür.
Tatlısu Frenklerinin Göksuya gelip dolaşmaları sâdece mesire vesilesiyle olmayub Göksu Ayazması ziyâretleri ve Göksu Panayırı dolayısı ile olurdu.
Tema
Yer
Emeği Geçen
Tür
Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Madde Başlığı
Kod
G2022
Tema
Yer
Konular
Göksu dereleri, Göksu creeks, Büyük Göksu Deresi, Büyük Göksu Creek, Göksu Deresi, Göksu Creek, Küçüksu Deresi, Küçüksu Creek, Kirazlıpınar Deresi, Kirazlıpınar Creek, Kavaklı Dere, Kavaklı Creek, Kavaklıdere, Kemer Dere, Kemer Creek, Çakmak Dere, Çakmak Creek, Budak Dere, Budak Creek, Çavuş Dere, Çavuş Creek, Lamartine, Göksu, Göksu Deresi Mesîresi, Göksu Creek Recreation Area, Evliya Çelebi, Eremya Çelebi Kömürciyan, P.G. İnciciyan (Ğugas İnciciyan), Gümüş Selvi, Biniş, Binişi Hümâyûn, Celal Esat Arseven, Semavi Eyice, Türk Ansiklopedisi, Türk Ansiklopedisi (Encyclopedia)
Tür
Belge
Biçim
Daktilo yazısı, El yazısı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
İstanbul Ansiklopedisi Göksu-Gökyay bölümü için yazılmış metin
Not
Kâğıt üzerine daktilo. Madde numarası ve düzeltmeler tükenmez kalemle yazılmıştır. Beyitlerin bir kısmı belgeye yapıştırılmıştır.
Bakınız Notu
Küçüksu Deresi; Göksu Deresi Mesîresi; Biniş, Binişi Hümâyun, cild 5, sayfa 2798
Provenans
İstanbul Ansiklopedisi Arşivi, Kadir Has Üniversitesi ve Salt iş birliğiyle erişime açılmıştır.
Tema
Yer
Emeği Geçen
Tür
Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.