Entries
Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
Volumes
Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
Archive
Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
Discover
Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
Göksu Spring and Fairground article
GÖKSU AYAZMASI VE PANAYIRI – Panaiya Meryem Ana adına takdis edilmiş olan bu ayazma Göksu Deresinin şimâlinde, dereye boyuna haylice uzak, 1970 de üzerinde iki fıstık çamı görülen bir tepeciğin ardındadır, ayazma dere boyundan görünmez, buna rağmen “Göksu Ayazması” adı ile anılagelmişdir. Ziyâretimizde metruk bir halde idi.
Ayazmanın ziyâret günleri olan milâdî takvim ile 21-23 eylülde,ayazma civârında üç gün süren hayli canlı bir panayır kurulurdu,ona da “Göksu Panayıpı” denilirdi. Panayırın şenliği ayazma civarından Göksu Deresi boyuna ve Göksu Çayırına kadar taşardı. Millî Mücâdelenin zaferinden sonra ayazma ziyâretleri yapılmaz, ve panayır da kurulmaz olmuşdur.
Abdürrahman Câbir Vada “Boğaziçi Konuşuyor” isimli eserinde şunları yazıyor: “Ortodoks rumlar Göksudaki Panaiya Ayazmasının ziyâret günleri olan (rumî takvimde) 8-10 eylülde buraya akın ederlerdi;ayazmanın civârı pek kalabalık bir hal alırdı;çayırdaki mısırcılarla çömlekcinin yıl boyunca en çok alış veriş yapdıklrı günlerdi. Kırk sene evvel (1900 etrafında) çömlekcinin bitişiğinde üç meyhâne vardı, bu ziyâret günlerindeki hâsılâtı ile bir senelik masraflarını çıkardığı rivâyet olunurdu;bu meyhâneler şimdi mevcud değildir. Göksu Ayazmasının ziyâret günleri Göksu Panayırı diye anılır. Evvelce panayır günlerinde Şirketi H...
⇓ Read more...
GÖKSU AYAZMASI VE PANAYIRI – Panaiya Meryem Ana adına takdis edilmiş olan bu ayazma Göksu Deresinin şimâlinde, dereye boyuna haylice uzak, 1970 de üzerinde iki fıstık çamı görülen bir tepeciğin ardındadır, ayazma dere boyundan görünmez, buna rağmen “Göksu Ayazması” adı ile anılagelmişdir. Ziyâretimizde metruk bir halde idi.
Ayazmanın ziyâret günleri olan milâdî takvim ile 21-23 eylülde,ayazma civârında üç gün süren hayli canlı bir panayır kurulurdu,ona da “Göksu Panayıpı” denilirdi. Panayırın şenliği ayazma civarından Göksu Deresi boyuna ve Göksu Çayırına kadar taşardı. Millî Mücâdelenin zaferinden sonra ayazma ziyâretleri yapılmaz, ve panayır da kurulmaz olmuşdur.
Abdürrahman Câbir Vada “Boğaziçi Konuşuyor” isimli eserinde şunları yazıyor: “Ortodoks rumlar Göksudaki Panaiya Ayazmasının ziyâret günleri olan (rumî takvimde) 8-10 eylülde buraya akın ederlerdi;ayazmanın civârı pek kalabalık bir hal alırdı;çayırdaki mısırcılarla çömlekcinin yıl boyunca en çok alış veriş yapdıklrı günlerdi. Kırk sene evvel (1900 etrafında) çömlekcinin bitişiğinde üç meyhâne vardı, bu ziyâret günlerindeki hâsılâtı ile bir senelik masraflarını çıkardığı rivâyet olunurdu;bu meyhâneler şimdi mevcud değildir. Göksu Ayazmasının ziyâret günleri Göksu Panayırı diye anılır. Evvelce panayır günlerinde Şirketi Hayriyenin her iki yakasında seyrü sefer eden vapurları bu panayır için Anadoluhisarı İskelesine uğratılırdı,yinede ziyâretci taşımak güç olur,ilâve vapurlar konulurdu.1920 den sonradır ki ziyâretciler azalmaya başladı..”.
Aşağıdaki satırları gazetelerden alıyoruz :
“Dünkü gün Göksu Panayırı olmak münasebetiyle Boğaziçine gidip gelen Şirketi Hayriye vapurlarının cümlesi Anadoluhisarı İskelesine uğramışdır ;birkaç yüz rum familyaları da Göksuya giderek orada bulunan ayazmayı ber mûtad ziyâret ve bir az da cıvarda tenezzüh ederek avdet etmişlerdir ;panayır bugün ve yarın da devam edecekdir ” (Sabah Gazetesi, 9 eylül 1305=M. 22 eylül 1889).
“Hamdolsun hiçbir vukuuat olmadan Göksu Panayırı hitam buldu” (Sabah Gazetesi, 12 eylül 1306 = 24 eylül 1890)
İkinci kayıddan Göksu Panayırında ekseriya vukuuat olduğu anlaşılabilir ;A. Câbir Vadanın bahsettiği meyhânelerde içip sarhoş olanların da hanoş vak’alara sebeb olabilecekleri tahmin edilebilir.
Serveti Fünunda Ahmed İhsan da 17 eylül 1308 (M.29 eylül 1892) tarihli bir yazısında : “İstanbulda denizde banyo zamanı Göksu Panayırı ile bitermiş,Göksu Panayırında muhakkak yağmur yağarmış..ama bu sene yağmadı..” diyor.
Göksu Panayırına gelip eğlenenler sadece ortodoks rumlar da olmamışdır,aşağıdaki terennüm Üsküdarlı Âşık Râzinin çıraklarından Hasköylü Âşık Sarkis’indir :
Göksu Panayırında git seyret güzelleri
Her birine düzelim şarkılar gazelleri
Nevcivanlar nigârlar hepsi âteşî rûmî
Kimi ayak takımı dilberin erzelleri
Tarabyalı Fenerli o şık şık kibarların
Firenk taslakcısıdır “jön-om”, “matmazel” leri
Kim arar soyu sopu rum güzeli olsun da
Sînemize çekeriz hattâ mübtezelleri
Palikarım ahbara durma koş rakı getir
Gün bugündür unut sen ebedle ezelleri
Geçen asır sonlarında yaşamış kalender halk şâiri Erzurumlu Âşık İbrahim de Göksu Ayazmasını şöyle anlatıyor :
Keşişin yanında tâzeden tâze
Rastladım hânende bir servi nâze
Âteşi aşk ile tutuşmuş yanar
Keşişe o şâhın hüsnü yelpâze
Göksu Ayazması dillerde destan
Cem olur urumdan bin şâhi bütan
Hem nice işvebaz nigârı fettan
O koca keşişe ifşâyi râze
Hâcet yok efendim sual cevaba
Ayazmada uryan dalarlar âba
Günâhın çıkartub girer sevaba
Âferin hânende bülend âvâze
İçüb şarâbını atar hicâbı
Uçar sevincinden gör ol mücâbı
Hiristosun kavli emri îcâbı
Günâhın dökdürür şûhi tannâze
Düşüb koca keşiş pâyi dilbere
Sakal saç düzeltir mahbub berbere
Karınca duâsın okur ezbere
Keşişim Köroğlu bin rum ayvâze
Ey Âşık İbrahim istemez rehber
Var git ayazmada hânende berber
Muğbece hamlacı zenâne dilber
Birinden birin çek bakmayub nâze
Fâzılın kelâmı lâ şek nur gibi
“Sâfdır sîneleri hem billur gibi
Kâfirin her yeri bak kâfur gibi”
Bahâ biçilmez ol urum haylâze
Yalandan riyadan sadâkati var
Sanma âşık sana muhabbeti var
Ehli islâma çok adâveti var
Yazdım bu ebyâtı nefsim îkaaze
Ayazmaya, Elmalı Bendine giden asfalt caddeden gidilir, bu caddenin üzerinde bir araba tâmircisi ve nalband dükkânının yanından ayrılan dar, bozuk, tozlu bir yol ile gidilir.Ayazma, tepecik ardında meydanımsı bir yerde,çitlenbik ve çınak ağaçları altındadır. Binâsı mamurdur.
Millî Mücadelenin büyük zaferinden sonra bir ara ayazma ziyâret edilmez, ve panayır da kurulmaz olmuşdu.Kısa bir metrukiyetden sonra senelik ziyâretler ve o ziyâretlerde yapılan ortodoks âyinleri yine başlamışdır.Rumî takvim terkedilmiş olduğu halde ,ayazma günleri, bu sefer milâdî takvimin 9-11 inci eylül günleri olmuşdur.Ayazma yanında tente altında bir kır meyhânesi vardır.Âyinde bulunan rumlar burada oturup yer içerler,bir kısmı da Dörtkardeşler Gazinosuna gider,bu içkili yiyintiye de hâlâ “panayır” denilir ise eski panayırlarla aslaa kıyas edilir şekli yokdur.
Dikkate değer bir hal de,kadimden beri 3 gün olagelmiş ayazma ziyaretinin zamanımızda eylül sonuna kadar 20 güne çıkarılmış olmasıdır.
Theme
Location
Contributor
Type
Document
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
TÜM KAYIT
Article Title
Identifier
G2016
Theme
Location
Subject
Göksu Ayazması ve Panayırı, Göksu Spring and Fairground, Göksu Deresi, Göksu Creek, Göksu Çayırı, Göksu Meadow, Abdürrahman Cabir, Göksu vapurları, Göksu boats, Anadolu Hisarı İskelesi, Anatolian Fortress Pier, Anadoluhisarı İskelesi, Anatolian Fortress Pier, Servet-i Fünûn, Ahmed İhsan, Âşık Râzî (Üsküdarlı), Üsküdarlı Âşık Râzî, Hasköylü Âşık Sarkis
Type
Document
Format
Typewriting, Handwriting
Language
Turkish
Rights
Open access
Rights Holder
Kadir Has University
Description
Text written for the Göksu-Gökyay chapter of Istanbul Encyclopedia
Note
Typewriting on paper. Article number and redaction notes are handwritten with pen on the document. Some couplets are glued to the document.
Bibliography Note
Sabah gazetesi, 9 Eylül 1305 (M. 22 Eylül 1889); Sabah gazetesi, 12 Eylül 1306 (M. 24 Eylül 1890); Hasköylü Âşık Sarkis; Erzurumlu Âşık İbrahim
Provenance
Istanbul Encyclopedia Archive has been opened to access in cooperation with Kadir Has University and Salt.
Theme
Location
Contributor
Type
Document
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.