Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
Gökoğlu (Ahmed Baha) maddesi
GÖKOGLU (Ahmed Baha) — Kıymeti âmirlerinin idrâk ölçüsü dışında büyük olduğu için takdir görecek yerde hırpalanıp heder olmuş folklor araşdırıcısı bir P.T.T. memuru ;1904 de Safranbolu’da doğdu , Abdürrahman Efendi adında bir zâtin oğludur , ilk tahsilini geçim sıkıntıları içinde tamamlayarak Posta ve Telgraf Mektebinin orta kısmına girdi ve o mektebi bitirerek 1925 de Telgraf Mektebinin orta kısmına girdi ve o mektebi bitirerek 1925 de Kasımpaşa P.T.T.Merkezine on lira aylıkla memur oldu ;küçük yaşdanberi edebiyata, yazı yazmaya hevesli idi ,İstanbulda o küçücük maaşı ile çok sâde bir geçim sağlayınca yerleşdiği semt olan Şehremini Halk Evinde de çalışmaya başladı.
1933 de o halk evinde bir “Ahmed Rasim Gecesi” terdibledi ;edebiyat ve tarih öğretmenleri ile İstanbul basınından seçkin bir kaç fıkra muharririnin ,seçkin hânende ve sâzendelerin katıldığı o gecede İstanbulun büyük evlâdı (ölümü 1932) Ahmed Râsimin türlü yönlerinden hayatı anlatıldı, şarkıları söylendi, çalındı ;Şehremini semti unutulmaz bir edebî ziyâfet gecesi yaşadı. Ahmed Bahanın mükâfâtı da, o halk evi müdürü tarafından makaamı için bir kuvvetli rakib telâkki edilerek, çirkin iftiralarla karşılaşmak oldu. Tiksindi ve Halk Evleri çalışmalarından uzaklaşdı.
Yine o 1933 yılında “Telgrafcılıkda Anadilimiz ve Mustafa...
⇓ Devamını okuyunuz...
GÖKOGLU (Ahmed Baha) — Kıymeti âmirlerinin idrâk ölçüsü dışında büyük olduğu için takdir görecek yerde hırpalanıp heder olmuş folklor araşdırıcısı bir P.T.T. memuru ;1904 de Safranbolu’da doğdu , Abdürrahman Efendi adında bir zâtin oğludur , ilk tahsilini geçim sıkıntıları içinde tamamlayarak Posta ve Telgraf Mektebinin orta kısmına girdi ve o mektebi bitirerek 1925 de Telgraf Mektebinin orta kısmına girdi ve o mektebi bitirerek 1925 de Kasımpaşa P.T.T.Merkezine on lira aylıkla memur oldu ;küçük yaşdanberi edebiyata, yazı yazmaya hevesli idi ,İstanbulda o küçücük maaşı ile çok sâde bir geçim sağlayınca yerleşdiği semt olan Şehremini Halk Evinde de çalışmaya başladı.
1933 de o halk evinde bir “Ahmed Rasim Gecesi” terdibledi ;edebiyat ve tarih öğretmenleri ile İstanbul basınından seçkin bir kaç fıkra muharririnin ,seçkin hânende ve sâzendelerin katıldığı o gecede İstanbulun büyük evlâdı (ölümü 1932) Ahmed Râsimin türlü yönlerinden hayatı anlatıldı, şarkıları söylendi, çalındı ;Şehremini semti unutulmaz bir edebî ziyâfet gecesi yaşadı. Ahmed Bahanın mükâfâtı da, o halk evi müdürü tarafından makaamı için bir kuvvetli rakib telâkki edilerek, çirkin iftiralarla karşılaşmak oldu. Tiksindi ve Halk Evleri çalışmalarından uzaklaşdı.
Yine o 1933 yılında “Telgrafcılıkda Anadilimiz ve Mustafa Efendi” adındaki ilk eserini yayınladı ;onun da mükâfâtı ,P.T.T. İdâresinde “Haddini bilmeyerek kitab yazmaya kalkmış bir memur” tanınması oldu, terfi ettirilmedi, her vesîle ile hırpalandı, altı sene çekişmeli bir devreden sonra istifâya mecbur kaldı, ve P.T.T. Umum Müdürlüğü o küçük memurunun istifâsını telgrafla kabul etmek gibi bir yenilik gösterdi.
Çok sıkıntılı yıllar yaşadı, ve o hayatın kaçınılmaz sonucu olarak teselliği işretde aradı, büyük araştırmalarına da devam ederek gazetelere yazılar yazarak geçinmeye çalışdı, basının Ercümend Ekrem gibi, Hakkı Sühâ gibi sîmâlarından muzaharet gördü, Türk Dili Tedkik Cemiyetinin İstanbul Merkez Heyetine alındı.
1934 de en büyük eseri olacak “İstanbul Etnografyası”nın 64 sayfalık ilk cüz’ünü yayınlamışdı, “İstanbulda Safranbolulular ve Bartınlılar ” adını taşıyan bu kitabcıkdan sonra hayat , geçim boğuşması içinde bu mühim eseri tamamlayamadı. Muazzam konu o yıldan bu yana kendisini işleyecek ikinci bir kalem de bulamadı. Türk Dili Tetkik cemiyetine girdikden sonra da amansız veremin pençesine düşdü, ve 1943 de vefat etti. hazırlamakda olduğu “Bayböyrek Destanı” nın ve İstanbul Etnografyasının müsvedde ve notları ne olmuşdur tesbit edemedik.
Hâfi Kadri ALPMAN
Aşağıdaki beyitler hâneberduş şâir Mahmed Gökçınarındır :
Gökoğlu öldüğünde çocukmuşum, küçücük,
Ne olurdu şöyle bir onbeşinde olsaydım.
Bencileyin o garib, o hasta Bahâ Beyin,
Dizimi yasdık diye başcağzına koysaydım.
Langa meyhânesinde içermiş akşamları ,
âbı hayat olup da kadehine dolsaydım.
Güzel hippiciklermi çiçek çiçek dizerdim ,
Unutulmuş, kaybolmuş kabrini bir bulsaydım .
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Madde Başlığı
Yazar/Üreten
Hâfi Kadri Alpman
Kod
G1A023
Tema
Kişi
Tür
Belge
Biçim
Daktilo yazısı, El yazısı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
İstanbul Ansiklopedisi Gökçınar-Göksel bölümü için hazırlanmış Gökoğlu (Ahmed Baha) maddesi
Not
Kâğıt üzerine daktilo. Madde numarası ve notlar tükenmez kalemle yazılmıştır. Arka sayfasında maddeye ait karalanmış el yazısı not yer almaktadır. Belgeye Mehmed Gökçınar'ın beyitleri ek olarak yapıştırılmıştır.
Provenans
İstanbul Ansiklopedisi Arşivi, Kadir Has Üniversitesi ve Salt iş birliğiyle erişime açılmıştır.
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.