Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
ÇAKMAKCILAR YOKUŞUNDAKİ RESİMCİ DÜKKÂNI
Çakmakcılar Yokuşunda, yokuş yukarı Bayazıda doğru çıkıldığına göre sağ kolda Büyük Vâlîde anı kapusu geçilince hemen ikinci veya üçüncü dükkân idi; Vâlîde Hanındaki Îranî matbaalarında yapılan taş basması resimler satılırdı ki benim görüb de hatırladıklarım, bizim halkın da rağbet gösterdiği “Şîrinine kavuşmak için dağ deviren Ferhad”, “Aslının hasreti ile âh ederek ağzından çıkan alevle cayır cayır yanmaya başlamış Kerem”, “Yanında bir arslan ile çölde yalın ayak dolaşan Mecnun”, “Battal Gaazi” resimleridir; bir de bilhassa İranlı han kahkahvecilerinin istisnâsız alıp kahve ocaklarına asdıkları “Şîr ve Hurşîd” (Doğan güneşin önünde elinde yalın kılıç tutan arslan resmi, (İran arması resmidir. Bu dükkân ne zaman kapanmışdır bilemiyorum. Üsküdarlı halk şâiri Âşık Râzi vaktiyle bu dükkânda Mirza Muhammed Rıza Kazvini adında âlim ve şâir bir zâtin resimcilik yapdığını, hattâ basdırıp sattığı resimleri de bizzat kendisinin çizdiğini söylerdi. Riza Kazvinî’nin evlâd yerine büyüttüğü Keşmir Ali adında mahbub bir çırağı varmış, nargile içen bir nevcivanı gösterir meşhur bir İran minyatürünü kopye ederek, ve gencin yalnız yüzünü değiştirip o mechul sîmâ yerine kendi Keşmiş Alisinin yüzünü resmedip bastırmış, ve o zamana göre büyük paradır, tânesi bir lira çeyreğine “Isfahan Pâdişahının ...
⇓ Devamını okuyunuz...
Çakmakcılar Yokuşunda, yokuş yukarı Bayazıda doğru çıkıldığına göre sağ kolda Büyük Vâlîde anı kapusu geçilince hemen ikinci veya üçüncü dükkân idi; Vâlîde Hanındaki Îranî matbaalarında yapılan taş basması resimler satılırdı ki benim görüb de hatırladıklarım, bizim halkın da rağbet gösterdiği “Şîrinine kavuşmak için dağ deviren Ferhad”, “Aslının hasreti ile âh ederek ağzından çıkan alevle cayır cayır yanmaya başlamış Kerem”, “Yanında bir arslan ile çölde yalın ayak dolaşan Mecnun”, “Battal Gaazi” resimleridir; bir de bilhassa İranlı han kahkahvecilerinin istisnâsız alıp kahve ocaklarına asdıkları “Şîr ve Hurşîd” (Doğan güneşin önünde elinde yalın kılıç tutan arslan resmi, (İran arması resmidir. Bu dükkân ne zaman kapanmışdır bilemiyorum. Üsküdarlı halk şâiri Âşık Râzi vaktiyle bu dükkânda Mirza Muhammed Rıza Kazvini adında âlim ve şâir bir zâtin resimcilik yapdığını, hattâ basdırıp sattığı resimleri de bizzat kendisinin çizdiğini söylerdi. Riza Kazvinî’nin evlâd yerine büyüttüğü Keşmir Ali adında mahbub bir çırağı varmış, nargile içen bir nevcivanı gösterir meşhur bir İran minyatürünü kopye ederek, ve gencin yalnız yüzünü değiştirip o mechul sîmâ yerine kendi Keşmiş Alisinin yüzünü resmedip bastırmış, ve o zamana göre büyük paradır, tânesi bir lira çeyreğine “Isfahan Pâdişahının Şehzâdesi Kamercan nâm püserdir” diye satarmış. O devirde İstanbulda Şehzâde Kamercanın resimini alıp duvarına asmadık tulumbacı kahvehânesi kalmamışdır. Bu fakir dahi her sene ramazanlarda çalgılı kahve yapardım. Riza Karvininin Çakmakcılardaki dükkânının devrettiği Aka Ali adındaki resimciden, bin minnet ve recâ ile dükkân köşesinde kalmış bir Kamercan resmi bulmuşdum; onu yaldıılı bir çerçiveye geçirip çalgıcılara ayırdığım yerin duvarına her seferinde muhakka asardım, pek beğenilirdi. Keşmir Ali için Âşık Râzinin bir manzûmesi vardır ki şudur:
San’atı o şûhin olmuş basmacı
Cümle çarşılının odur baş tacı
Çakmakcılar içre tasvir dükkânı
Hâcegânı İran hep bendegânı
Hüsnüne fermanı yazmış kâkülü
Şöhreti ol şûhin Kamercan gülü
Fârisî tekellüm eyler ol dilbaz
Serinde papağı keşmirî şehbaz
Ol civanım nâmı hem Keşmir Ali
Acem mahbûbudur, gözler sürmeli
Ustası ahond ol civana tutsak
Kav misâli yanmış mahbûbu çakmak
Yüz sürer günde bin gez ayağına
Fitîli aşkı kor yürek yağına
Âşık kadrin bilir mahbûbu reşid
Olmuşlar tasvîri “Şir ile Hurşid”
Çakmakcılardaki resimci dükkânının son sâhibi Aka Ali zan ederim ki İstanbulda ilk posta pulu koleksiyoncularından biridir; Vâlîde Hanında bir odada otururdu; onun da mahbub yine Îrâni bir hizmetkâr çırağı vardı. Adamın kıyâfeti gözümün önünden gitmez. Başında siyah İran papağı, sırtında yakaları yağlı nefti bir redingot, yalın ayak, ayağında takunya, han ile dükkân arasında uzun boyu ile öyle vakuurâne bir geçişi vardı ki görübde kim olduğunu bilmeyen muhakkak durub bakar, başında ayak bileğine kadar herif sanki vezir idi, esnaflığı yalın ayağı ile takunyasında idi. Dükkânda da, müşteri gelmediği zaman çırağı ile karşılıklı oturur, yığın yığın posta pulları ile saatlerce meşgul olurdu.
Çakmakcılar Yokuşundan ne zaman geçsem bu hâtıralar gözümün önünde canların ve gözlerim yaşarır.
Vâsıf HİÇ
Şehzâde Kamercanın resmi
(Bir taş baskısından S. Bozcalı eli ile)
Tema
Yer
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Yazar/Üreten
Vâsıf Hiç
Kod
IAM070358
Tema
Yer
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
Cilt 7, sayfalar 3678-3679
Not
Görsel: cilt 7, sayfa 3678
Tema
Yer
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.