İkinci Sultan Mahmud’un ilk saltanat yıllarında Tophâne hamamlarından birinin külhanbeylerinden olup semtinde güzelliği dillere destan olmuş bir genc (B.: Külhanbeyi); hakkında Derviş Vahdet adında bir kalenderin şu manzûmesinden gayri en küçük bir kayde rastlanamadı: 1. Doyum olmaz levandâne seyrine Gülle topuk vuruşun âhengîne Sünbül parmakların istif dengine Nâmı anın Tophâneli Çakırdır 2. Layhar kulu külhanbeyi fetâdır Kem göz ile bakmak ana hâtâdır Cevheri iffet ile de yektâdır Pırpırıysa sanmanız tamtakırdır 3. Sırmadır kâküllü püskül misâli Necmi esved misal ruhinde hâli İffetinden nişan vahşet celâli Rengi rûyi dövme kızıl bakırdır 4. Kaçan girse germâbeye ol âfet Nurdan selvi olur ol bülend kaamet Kopsa dahi anın içün kıyâmet Sayd edilmez şâhin doğan çakırdır 5. Ey Çakır Bey işte geldi bir kişi Pâ bürehne râhi aşkın dervişi Bir mestâne nigâhındır bahşişi Dil çeşmi selsebîl şakır şakırdır 6. İzin ver gel öpsün yalun ayağı Tükenmeden yürek kandili yağı Sensin Derviş Vahdetin şebçerâğı Lâ’li lebin ana zülâl çakırdır 7. Dahi yalun ayağındır mihrâbı Nakşi hüsnün olmuş aşkın kitâbı Kerem kıl açılsın muhabbet bâbı Sensiz ana Cennet dahi bozkırdır Pınarhisar âyânı Uzun Ali Ağanın oğlu Binbaşı Mustafa Ağanın torunu Üsküdarlı halk şâiri Âşık Râziye naklettiği hâtıralar ar...

İkinci Sultan Mahmud’un ilk saltanat yıllarında Tophâne hamamlarından birinin külhanbeylerinden olup semtinde güzelliği dillere destan olmuş bir genc (B.: Külhanbeyi); hakkında Derviş Vahdet adında bir kalenderin şu manzûmesinden gayri en küçük bir kayde rastlanamadı: 1. Doyum olmaz levandâne seyrine Gülle topuk vuruşun âhengîne Sünbül parmakların istif dengine Nâmı anın Tophâneli Çakırdır 2. Layhar kulu külhanbeyi fetâdır Kem göz ile bakmak ana hâtâdır Cevheri iffet ile de yektâdır Pırpırıysa sanmanız tamtakırdır 3. Sırmadır kâküllü püskül misâli Necmi esved misal ruhinde hâli İffetinden nişan vahşet celâli Rengi rûyi dövme kızıl bakırdır 4. Kaçan girse germâbeye ol âfet Nurdan selvi olur ol bülend kaamet Kopsa dahi anın içün kıyâmet Sayd edilmez şâhin doğan çakırdır 5. Ey Çakır Bey işte geldi bir kişi Pâ bürehne râhi aşkın dervişi Bir mestâne nigâhındır bahşişi Dil çeşmi selsebîl şakır şakırdır 6. İzin ver gel öpsün yalun ayağı Tükenmeden yürek kandili yağı Sensin Derviş Vahdetin şebçerâğı Lâ’li lebin ana zülâl çakırdır 7. Dahi yalun ayağındır mihrâbı Nakşi hüsnün olmuş aşkın kitâbı Kerem kıl açılsın muhabbet bâbı Sensiz ana Cennet dahi bozkırdır Pınarhisar âyânı Uzun Ali Ağanın oğlu Binbaşı Mustafa Ağanın torunu Üsküdarlı halk şâiri Âşık Râziye naklettiği hâtıralar arasında rastlanan bu manzûmenin Derviş Vahdettin ağzından Âşık Râzi tarafından yazılmış olması da kuvvetli ihtimal dâhilindedir; yüz yaşını aşkın olarak ölen Mustafa Ağanın hâfızası ne kadar kuvvetli olsa, bir külhanbeyi için söylenmiş manzûmeyi de nakledebileceği şübheye değer; kaldı ki manzûmenin dili de geçen asır başlarının yazı çeşnisinde değildir (B.: Râzi, Âşık Mustafa Ağa, Binbaşı; Mustafa Çavuş, Kabakcı; Layhar).