Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
CER, CERRE, ÇIKMAK, CERRE GİTMEK
Cer, arabca bir kelime olub, çekmek, ardı sıra sürüklemek, uzakda olanı yakına getirmek mânasınadır; eskiden İstanbul’un yüzlerce medresesinde dinî ilimler tahsil eden binlerce talebe, hicrî takvime göre halkın “üç aylar” dediği Receb, Şaban ve Ramazan aylarında, ki bu aylarda medreselerde tedrisât da kesilirdi, Anadolu ve Rumelideki köylere ve küçük kasabalara namaz kıldırmak ve vaaz etmek için dağılır, bu hizmetlerinin karşılığı olarak da, gitdikleri köy ve kasabaların halkından erzak ve para toplarlardı; buna da medrese argosunda cerre çıkmak, cerre gitmek denilirdi; kendilerine de köylü, kasabalı ağzında “cer softası”, “cer mollası” denilirdi. Üç aylarda cerre çıkanlar da medreselerdeki talebenin yoksulları, garibleri, fukarâ evlâdı, hiç bir yerden geliri, harclığı olmayanlarıydı; cerre bâzan oda refîki iki softa berâber gider, yahud bir softa, yine oda yoldaşı genç, tüysüz çömezini de yanına alup götürürdü; fakat bir medresenin her türlü sıkıntıya göğüs gererek asîl ve vekarlı ilim havasını zedelediği için cerre çıkmak, zarûret karşısında da olsa bâzı müderrislerce hoş görülmezdi, cerre çıkan softaları âdî dilenciler kadar hakir görürlerdi; ve onlara ilmiye mesleğinde yükselmek için icâzet vermezlerdi. Zâten lûgatda cer kelimesinin mecâzzî mânası da: “birinden para çekmek, d...
⇓ Devamını okuyunuz...
Cer, arabca bir kelime olub, çekmek, ardı sıra sürüklemek, uzakda olanı yakına getirmek mânasınadır; eskiden İstanbul’un yüzlerce medresesinde dinî ilimler tahsil eden binlerce talebe, hicrî takvime göre halkın “üç aylar” dediği Receb, Şaban ve Ramazan aylarında, ki bu aylarda medreselerde tedrisât da kesilirdi, Anadolu ve Rumelideki köylere ve küçük kasabalara namaz kıldırmak ve vaaz etmek için dağılır, bu hizmetlerinin karşılığı olarak da, gitdikleri köy ve kasabaların halkından erzak ve para toplarlardı; buna da medrese argosunda cerre çıkmak, cerre gitmek denilirdi; kendilerine de köylü, kasabalı ağzında “cer softası”, “cer mollası” denilirdi. Üç aylarda cerre çıkanlar da medreselerdeki talebenin yoksulları, garibleri, fukarâ evlâdı, hiç bir yerden geliri, harclığı olmayanlarıydı; cerre bâzan oda refîki iki softa berâber gider, yahud bir softa, yine oda yoldaşı genç, tüysüz çömezini de yanına alup götürürdü; fakat bir medresenin her türlü sıkıntıya göğüs gererek asîl ve vekarlı ilim havasını zedelediği için cerre çıkmak, zarûret karşısında da olsa bâzı müderrislerce hoş görülmezdi, cerre çıkan softaları âdî dilenciler kadar hakir görürlerdi; ve onlara ilmiye mesleğinde yükselmek için icâzet vermezlerdi. Zâten lûgatda cer kelimesinin mecâzzî mânası da: “birinden para çekmek, dilenmek” idi; hattâ bu yolda istediğini mutlakaa alır, tuttuğunu koparır kimselere, ve arsız, yüzsüz, aşırı yapışkan dilencilere mubâlâgalı mânası ile “cerrah” denilirdi.
Geçen asrın başlarından itibaren İstanbul Medreselerinin inzibâtı bozulup, buraları hattâ çok çirkin hâdise ve münasebetlere sahne olduğu zamanlar, cerre gitmek, utanılacak hareketlerin en hafifi olmuşdu. Kendisi de medreseden yetişmiş ulemâdan olan müverrih Şânîşâde Atâullah Efendi, târihinin 1233 (mîlâdî 1817-1818) yılı vak’aları arasında bu hazin manzarayı şu satırlar ile tasvir ediyor: “Suhtekân ise tullâbı şebâbı nev suftekân ile medârisde bî muhâbâ hikâyei Kavmi Lût ile meşgul ve mümâris olup tasvîri mesâili sekkâkiyede sâhibi tûlâ ve fâris idiler..”. Bu manzara karşısında, o devir yazarlarının dâimâ “yobaz tâifesi” dedikleri medrese talebelerinin berâberce hikâyei Kavmi Lût okudukları çömezlerini de alarak, üç ay için olsa da cerre çıkmaları, hattâ alenen dilenmeye gitmeleri İstanbul için bu lütuf olduğu mahakkakdır.
Medreseler talebelerinin üç aylarda cerre çıkmaları, Tanzimatdan sonra çeşidli meslek mektebleri açıldığı devirde yeni genclik tarafından, medrese talebeleri için haysiyet kırıcı bir yol görülmüşdür; bunu bir acı olarak duymuş olan büyük islâm şâiri Mehmed Âkif, her medreselinin, her başı sarıklı hocanın cer softası olmadığını şu üzgün târiz ile anlatmak istiyor:
Nesli hâzır ki sarık gördü mü terzîl ediyor
Def ol ıskatcı diyor, cerci diyor, leşci diyor...
M. Zeki Pakalın “Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri” isimli eserinde cer ve cer softaları için: “Bayram ertesi medreselerine dönerler, topladıkları şeyler ile ertesi seneye kadar geçinirlerdi” diyor.
Osman Nuri Ergin “Türkiye Maarif Tarihi” isimli eserinin ikinci cildinde “Darülfünûn” bahsinde, metin dışı bir notunda şunları yazıyor: “Cer denilen usûlün lehinde ve aleyhinde birçok sözler söylenmişdir. Tanzimattan sonra açılan mektebler halk ile temas etmedikleri halde (?) medreselerin cer vesîlesi ile köylere kadar yayılarak halk ile temas etmesini halkcılık bakımından faydalı görenler de olmuşdur (!)”.
Velevki kendi mütaleası gibi yazmıyor ise de O. N. Ergin gibi maarif târihimiz üzerinde hakikaten derin bilgi sâhibi bir muharririn, talebelik şahsiyeti ve nezâheti ile tenvir yolunda halk ile temâsı bu konuda karışdırması bir az garibdir; kaldı ki medrese vekar ve terbiyesi üzerinde mutaassıb müderrisler talebenin cerre çıkmasının dâimâ aleyhinde bulunmuşlardır. Tanzimatdan sonra açılan mektebler talebelerinin yaz tâtil aylarında sıla için memleketlerine dağılmaları halk ile, halkı tenvir yolunda bir temas sağlamamış mıdır?
Gençliğinde kışlık erzak ve müstâmel esvabdan başlayarak paraya kadar mal toplamaya alışmış bir softanın kadılık (hâkimlik) vazifesinde rüşvete karşı ne dereceye kadar iffetini koruyacağı ayrıca sorulmaya değer meseledir.
Tema
Folklor
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Kod
IAM070033
Tema
Folklor
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
Cilt 7, sayfalar 3495-3496
Tema
Folklor
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.