Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
CENDERE BOĞAZI
Kâğıdhâne Deresi boyunda, derenin akış istikaametine göre, bu dereye Ayasağa Deresinin döküldüğü noktadan Kâğıdhâne Köyüne kadar uzanan vâdinin adı; oldukca geniş, ve tahminen on iki kilometre kadar uzunluğundadır; yine aynı istikaametde yürünür ise Ayasağa Köyü - Kâğıdhâne Şosesi Kâğıdhâne Deresinin sol kenarı boyunca uzanarak bu boğazdan geçer, şosenin sol tarafı hafif meyilli yamaçlar, ve sağ tarafı da tarlalar, bostanlardır.
Evliyâ Çelebi Cendere Boğazından, Seyahatnâmesinin İstanbul’a tahsis edilmiş birinci cildinde ve İstanbul’un mâdenleri faslında bahsederek şunları yazıyor: “Altıncı mâden Kâğıdhâne Mesîresinde baruthâne çarklarını döndüren (B.: Kâğıdhâne; Baruthâne) suyun geldiği yer ki Cendere Boğazı denmekle meşhurdur, orada bir çeşid eğir kökü hâsıl olur ki Azak eğirinden ve Gerede şehri eğirinden iyidir, yiyeni bin kere geğirtir, acâib hassası vardır, ama nâdirdir. Ekseriye su kaplumbağası mahlûku o eğiri yeyip semizler, Galata’dan frenkler gelip burada su kaplumbağalarını tutarlar, muhtelif hastalıklar için devâ olarak yerler, faydası bin kere görülmüşdür”.
Geçen asır sonlarına kadar bu güzel vâdi İstanbul civârının, bilhassa yâr ve ağyâr gözünden uzak muaşakalar için tercih edilir bir mesîresi idi; Kâğıdhâneye gelindikden sonra arabalarla Cendere Boğazına doğru uza...
⇓ Devamını okuyunuz...
Kâğıdhâne Deresi boyunda, derenin akış istikaametine göre, bu dereye Ayasağa Deresinin döküldüğü noktadan Kâğıdhâne Köyüne kadar uzanan vâdinin adı; oldukca geniş, ve tahminen on iki kilometre kadar uzunluğundadır; yine aynı istikaametde yürünür ise Ayasağa Köyü - Kâğıdhâne Şosesi Kâğıdhâne Deresinin sol kenarı boyunca uzanarak bu boğazdan geçer, şosenin sol tarafı hafif meyilli yamaçlar, ve sağ tarafı da tarlalar, bostanlardır.
Evliyâ Çelebi Cendere Boğazından, Seyahatnâmesinin İstanbul’a tahsis edilmiş birinci cildinde ve İstanbul’un mâdenleri faslında bahsederek şunları yazıyor: “Altıncı mâden Kâğıdhâne Mesîresinde baruthâne çarklarını döndüren (B.: Kâğıdhâne; Baruthâne) suyun geldiği yer ki Cendere Boğazı denmekle meşhurdur, orada bir çeşid eğir kökü hâsıl olur ki Azak eğirinden ve Gerede şehri eğirinden iyidir, yiyeni bin kere geğirtir, acâib hassası vardır, ama nâdirdir. Ekseriye su kaplumbağası mahlûku o eğiri yeyip semizler, Galata’dan frenkler gelip burada su kaplumbağalarını tutarlar, muhtelif hastalıklar için devâ olarak yerler, faydası bin kere görülmüşdür”.
Geçen asır sonlarına kadar bu güzel vâdi İstanbul civârının, bilhassa yâr ve ağyâr gözünden uzak muaşakalar için tercih edilir bir mesîresi idi; Kâğıdhâneye gelindikden sonra arabalarla Cendere Boğazına doğru uzanılırdı; dile düşmemek için çok dikkatli olan ayrıca tedbir alırlardı; mâşûka Kâğıdhâne tarafından gelmiş ise, âşık Ayasağa tarafından iner gelirdi; tek mahzuru uzak, ve o zamanlar bozuk olan yolun çok tozlu oluşu idi. Ahmed Râsim “Şehir Mektuplarının üçüncü cildinde böyle bir muaşaka sahnesini emsalsiz zerâfeti ile öyle anlatıyor:
“... Öteden beri araba geliyor. Vay!.. Tıbkı onun arabası, onun atları, o!...
“Fese düzen, ceketin yakalarını çekiş, bıyıklara bir iki dokunuş. Mendil elde, gözler dimdik, azıcık gırtlak oynak, ufak bir çarpıntı.
“Yaklaşıyor. Acaba ne desin? Gözü ile bir işâret versin de Cendere Boğazına doğru gitsinler mi?”
Hâlen Cendere Boğazı bir sanâyi bölgesi hâline gelmiş bulunmaktadır; Kâğıdhâne Köyünden gelindiğine göre, Kâğıdhâne Köyü - Ayasağa Köyü Şosesinin sol tarafı, yâni dere tarafı yine bir sıra bağçe ve bostanlardır, şosenin sağ kenarı boyunca da, geniş fâsılalarla fabrikalar ve îmâlâthâneler dizilmişdir (Oksijen fabrikası, yağ fabrikası, mensûcat fabrikası, emprime fabrikası, kimyevî maddeler fabrikası, boya fabrikası, konserve fabrikası, deri fabrikası, ateş tuğlası fabrikası, demir eşyâ fabrikası, sucuk îmâlâthânesi, çamaşır suyu imâlâthânesi v.s.). Bu arada bir iki bandıra ile, bir de eskiden büyük şöhreti olan Cendere Boğazı Avcular Gazinosu bulunmaktadır.
Şose iyi durumdadır, yalnız yazın tozludur; yağışlı havalarda, İstanbul içinin bakımsız toprak yolları kadar çamuru olmaz. Boğaz’dan umumî nakil vâsıtası geçmemektedir; bağçe ve bostan sâhibleri, fabrika ve imâlâthâneler müstahdem ve amelesi Kâğıdhâne Köyüne kamyonlarla, yük arabaları ile ve traktörle gidip gelirler, bir kısmı da yürür ki aslında hemen hepsi Kâğıdhâne köylüdür; ki 1963 de 50,000 kişiye yükselmiş olan Kâğıdhâne Köyü nüfusunun yüzde 58 - 60 ını amele ve işçi teşkil etmektedir.
Cendere Boğazı
(Kroki : M. Eşref Bey paftasından)
Tema
Yer
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Kod
IAM070026
Tema
Yer
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
Cilt 7, sayfalar 3493-3494
Not
Görsel: cilt 7, sayfa 3493
Bakınız Notu
B.: Kâğıdhâne; Baruthâne
Tema
Yer
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.