Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
CENANÎ (Bursalı Mustafa)
Onaltıncı asır sonlarında yaşamış meşhur bir kıssahan (hikâye anlatıcı, meddah), Üçüncü Sultan Muradın dakavuk-nedimlerinden; Refik Ahmed Sevengil “İstanbul nasıl eğleniyor” isimli kitabında Mustafa Cenâninin hayatı üzerine bilinenleri şu satırlarda toplamışdır: “Bursalı Mehmed Efendi adında birinin oğlu idi: oldukça tahsil görmüş, arabca, acemce, türkce manzum söz söylemeyemektedir, hoş sohbet, zarif ve nüktedan adamdı: bittabi’î dalkavuk. fazla olarak da biraz aç gözlü idi:
“Oldukça şişmandı; devrin zenginlerinden Bahâeddinzâde Abdullah Çelebinin oğlu da şişman, bir gün bu zatda kendisine bir kat esvab verilmesini şöyle bir mektubla istemişdi: “Ahbablar arasında oğlunuzun mu, yoksa benim mi daha şişman olduğumuzu meydana çıkarmak için birbirlerimizin esvablarını giyip tecrübe etmemiz münasib görüldü. Benim topu bir kat esvabım olduğu için çıkarıp tecrübe için oğlunuza gönderemem, halbuki oğlunuzda kat kat esvab var, reca ederim birini yollayın da yarânı bu merakdan kurtarayım...”
“Bu lâtife Abdullah Çelebi ile oğlunun hoşuna gitti, ve Abdullah Çelebinin oğlu Cenâniye bir fâkir sof gönderdi; bu sefer teşekkür yerine ondan şu manzum cevabı aldı:
Olmadı gönderilen sof’a tenim sultânım
Bizde sizden semen artukluğuna geldi vukuf
Şübhemiz vâlidi mâcidde kalubdur şimdi
Anlarım sof’u ...
⇓ Devamını okuyunuz...
Onaltıncı asır sonlarında yaşamış meşhur bir kıssahan (hikâye anlatıcı, meddah), Üçüncü Sultan Muradın dakavuk-nedimlerinden; Refik Ahmed Sevengil “İstanbul nasıl eğleniyor” isimli kitabında Mustafa Cenâninin hayatı üzerine bilinenleri şu satırlarda toplamışdır: “Bursalı Mehmed Efendi adında birinin oğlu idi: oldukça tahsil görmüş, arabca, acemce, türkce manzum söz söylemeyemektedir, hoş sohbet, zarif ve nüktedan adamdı: bittabi’î dalkavuk. fazla olarak da biraz aç gözlü idi:
“Oldukça şişmandı; devrin zenginlerinden Bahâeddinzâde Abdullah Çelebinin oğlu da şişman, bir gün bu zatda kendisine bir kat esvab verilmesini şöyle bir mektubla istemişdi: “Ahbablar arasında oğlunuzun mu, yoksa benim mi daha şişman olduğumuzu meydana çıkarmak için birbirlerimizin esvablarını giyip tecrübe etmemiz münasib görüldü. Benim topu bir kat esvabım olduğu için çıkarıp tecrübe için oğlunuza gönderemem, halbuki oğlunuzda kat kat esvab var, reca ederim birini yollayın da yarânı bu merakdan kurtarayım...”
“Bu lâtife Abdullah Çelebi ile oğlunun hoşuna gitti, ve Abdullah Çelebinin oğlu Cenâniye bir fâkir sof gönderdi; bu sefer teşekkür yerine ondan şu manzum cevabı aldı:
Olmadı gönderilen sof’a tenim sultânım
Bizde sizden semen artukluğuna geldi vukuf
Şübhemiz vâlidi mâcidde kalubdur şimdi
Anlarım sof’u dahi olmaz ise tâlie yuf!..
“O zamanlar meddahların, kunahanların anlattıkları hikâyeler ötedenberi nakledilen, çok defa söylenilmiş, dinlenilmiş fıkralar, lâtîfelerdi. Cenânî Çelebi kıssalarında ise bir seçkinlik vardı, onları şuradan buradan nakil ile anlatmaz, ibdâ ederdi; bu da kendisine rağbeti mücib olurdu. Üçüncü Sultan Murad bir gün ondan, hiç işidilmemiş hikâyelerden mürekkeb bir kitab yazıp vermesini istedi. Böyle bir siparişin karşılığında mühim bir ihsan alacağını bilen Cenânî, uzun müddet çalışarak böyle bir eser hazırladı, bir hattata güzelce yazdırdı ve pâdişaha arz edilmek üzere bir müzehhibe verdi. tezhib ettirib cildlettirkden sonra saraya götürüp takdim edecekdi:
“Sultan Muradın Derviş Eğlence adında bir kıssahanı vardı; fakat onun anlattıkları hep eski hikâyelerden ibâretti. Pâdişahın Bursalı Cenâniye bir hikâyeler kitabı sipâriş ettiğini haber alınca, fevkalâde telâşa düşdü, ve hemen kitabı tezhibe başlamış olan müzehhibe koşdu, bu adamla uyuşdu, eseri okudu, içindeki hikâyelerin hepsini ezberledi, ve gidip pâdişaha birer birer anlattı.
“Cenâni, kitabının tezhib ve cild işi bitince onu büyük bir ümid ile saraya götürdü ve Kapıağası Gazanfer Ağa vasıtası ile Sultan Murada takdim etti. Pâdişah kitabı şöyle bir karışdırdı, her hikâyesini evvelce Derviş Eğlenceden dinlemiş olduğunu görünce:
— Biz ondan şimdiye kadar işidilmemiş şeyler istemişdik, bunlar bizim Derviş Eğlencenin anlattığı şeyler!.. diyerek kitabı elinden attı.
“Gazanfer Ağa tarafından ufak bir ihsan ile hatırı hoş edilmek istenilen Mustafa Cenânî, niye uğradığını bilemedi. Meselenin aslı sonra meydana çıktı” (Refik Ahmed, İstanbul nasıl eğleniyor).
Mustafa Cenânî meddah hikâyeciliğinde yeni bir çığır açmış olan muhakkak ki, büyük bir edebî zekâdır. Dalkavuk denilebilecek bir hayat süren, o devrin toplum hayatının zârûretlerindendir. Bahâizâdelerden esvab istemesi fıkrasına âdî bir tenezzül, zillet olarak görmemelidir; unutmamalıdır ki, şöhretli şâirler, mevki ve servet sâhibleri câize adı ile para olmak için mevsimlerin başlangıcında, ramazanlarda, bayram ve muharrem ayında yıl başı tebrikleri olarak “Şitâiye”, “Bahâriye”, “Ramazâniye”, “Îdiye” ve “Tebriki sâliner” gibi isimlerle kâsîdeler yazmışlardır; hatta içlerinden bazıları açıkca odun, kömür ve erzak istemişlerdir.
Kıssahanlar islâm târihinden “Battal Gazi menâkibi”, “Ebû Müslimi Horasanî menâkibi”, “Haccacı Zâlim fıkraları”, ve Binbir Gece Masalları ile emsâli eserlerden nakiller yaparlar iken bir öncü olarak bu Mustafa Cenânî Çelebidir ki, orijinal mevzularını İstanbul günlük hayatından seçmiş, meyhâne, mesîre âlemlerinden, zenpârelik macerâlarından, baskılarından bahsetmiş, vak’alar içine kadim şark masallarının cin, peri, tılsım, büyük motiflerini takmış, on yedinci ve on sekizinci asırda yetişecek büyük meddahlara bir ışık tutmuşdur; on yedinci ve on sekizinci asırların o büyük meddahları ki, türlü aşk mâceraları ve entrikalarla tanzim ettikleri hikâyeler, dekor ve tuvalet, odaları muâşeret, ülfet ve muhabbet ve zevku safa yolları ve türlü eğlence âlemleri tasvirleri ile, geçmiş asırlardaki toplum hayatımız üzerine hiç bir tarih kaynağında bulunmayan mâlûmat vermişlerdir (B.: Meddah).
Hüsnü KINAYLI
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Yazar/Üreten
Hüsnü Kınaylı
Kod
IAM070019
Tema
Kişi
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
Cilt 7, sayfalar 3489-3490
Bakınız Notu
B.: Meddah
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.