İkinci Sultan Abdülhamid devrinde Üsküdarın okumuş yazmış kişizâde kabadayılarından; Hâriciye mütercimi Selimiyeli Nuri Beyin kardeşi Yüzbaşı Cemil Bey’dir. Orta boylu, mâvi gözlü, yağlıca ve fakat mütenâsib endamlı, sıkı vücüdlu, yetmiş okkalıklardan, penceli, icâbında canavar gibi yırtıcı, paralayıcı; dostlarına karşı itaatli, genclere karşı gaayet şefkatli, muhabbetli idi. Adalı Halillerin; Erenköylü Küçük Osmanların başa güreştikleri ve meydanda bulundukları devirde Hasahırlı Abdürrahman ve Zeynel ile büyük ortaya güreş tutardı. Zâbitaca tescil edilmiş vukuâtı pek çokdur, şimşek gibi bir adamdı. 1305 de (Milâdi 1887-1888) bir gün zil zurna sarhoş iken Galatada Hâlidin Gazinosunda pırpırı kaldırım oğlanı Kız Hidâyeti oynatmak ister, bu yüzden bir kavga çıkar, vak’aya yirmibeş yaşında bir genc olan Komiser Nasûhi Efendi müdahele eder, ve zorba Cemil Bey Pehlivan tabancasını çekdiği gibi bu genc komiseri katleder. Bu cinâyetinden ne cezâ görmüşdür bilmiyorum, 1900-1905 arasında olacak, yüzbaşılıkdan matrud olan Cemil Bey Sivasa sürüldü ve orada bir kahvehânede tavla oynarken arkasından beline saplanan bir kama ile öldürülmüşdür; sonra bir rivâyet çıkdı: “öldürülmedi, tüfenkci dükkânında, ciftesinde sıkışan fişengi çıkarmaya uğraşırken tüfenk ateş alıp kendi fişengi ile öldü” ded...

İkinci Sultan Abdülhamid devrinde Üsküdarın okumuş yazmış kişizâde kabadayılarından; Hâriciye mütercimi Selimiyeli Nuri Beyin kardeşi Yüzbaşı Cemil Bey’dir. Orta boylu, mâvi gözlü, yağlıca ve fakat mütenâsib endamlı, sıkı vücüdlu, yetmiş okkalıklardan, penceli, icâbında canavar gibi yırtıcı, paralayıcı; dostlarına karşı itaatli, genclere karşı gaayet şefkatli, muhabbetli idi. Adalı Halillerin; Erenköylü Küçük Osmanların başa güreştikleri ve meydanda bulundukları devirde Hasahırlı Abdürrahman ve Zeynel ile büyük ortaya güreş tutardı. Zâbitaca tescil edilmiş vukuâtı pek çokdur, şimşek gibi bir adamdı. 1305 de (Milâdi 1887-1888) bir gün zil zurna sarhoş iken Galatada Hâlidin Gazinosunda pırpırı kaldırım oğlanı Kız Hidâyeti oynatmak ister, bu yüzden bir kavga çıkar, vak’aya yirmibeş yaşında bir genc olan Komiser Nasûhi Efendi müdahele eder, ve zorba Cemil Bey Pehlivan tabancasını çekdiği gibi bu genc komiseri katleder. Bu cinâyetinden ne cezâ görmüşdür bilmiyorum, 1900-1905 arasında olacak, yüzbaşılıkdan matrud olan Cemil Bey Sivasa sürüldü ve orada bir kahvehânede tavla oynarken arkasından beline saplanan bir kama ile öldürülmüşdür; sonra bir rivâyet çıkdı: “öldürülmedi, tüfenkci dükkânında, ciftesinde sıkışan fişengi çıkarmaya uğraşırken tüfenk ateş alıp kendi fişengi ile öldü” dediler. Vâsıf HİÇ