EN
Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
Hakkında
İstanbul Ansiklopedisi
Reşad Ekrem Koçu
Web Projesi
Maddeler
❯
6. Cilt: Boğ-Cem
CEMİL (Didon)
1885 ile 1890 arasında Tophâne kâtiblerinden gaayetle yakışıklı bir genc idi; Üsküdarlı olup çok fakir bir dul kadının oğluydu, çocukluğu perişan geçmiş, mektebe bile yalın ayak takunya ile gitmiş, konu komşuya çeşmeden su taşıyıb sakalık yapmış, hamama gidenlerin boğçalarını taşımışdır; sonra kalender halk şâiri Âşık Râzinin delâleti ile Tophâne kalemine girmişdi. Cemil on yedi on sekiz yaşlarında iken orada birden değişdi, delikanlıya bir şıklık heesi geldi; aylığını alır, anasına ayırabildiği harclığı bırakır, geri kalan yemez içmez, bir simitle akşamı bulur, üstüne başına harcardı, bundan ötürüdür ki kendisine “frenk” manâsına “Didon” lakabı verilmişdi; görenler de hakikaten bir beyzâde paşazâde sanırdı. Didon Cemil mahallesinden bir kıza âşık olur; kız da genc, güzel ve şık kâtibi sever, ve ona daha hoş görünmek için o da alafrangalığa özenir; fakat oğlanın anası alafranga gelini, kızın anası da didon dâmad istemez. Âşık Râzi de, vak’anın dört kahramanın ağzından mizih yollu şu manzûmeyi yazar: Kâtibin anası: Bak oğlum ben şıllık gelin istemem Helâl etmez sana sütünü menem İki örgü saçı, avuçda kına Ağzı var dilli yok olmalıdır hem Kız değil âşifte pencere gülü Cumbada oturur sokak bülbülü Gelin dye sokup onu evime Takamam başıma belâ püskülü Alnında kâkül, topuz b...
⇓ Devamını okuyunuz...
1885 ile 1890 arasında Tophâne kâtiblerinden gaayetle yakışıklı bir genc idi; Üsküdarlı olup çok fakir bir dul kadının oğluydu, çocukluğu perişan geçmiş, mektebe bile yalın ayak takunya ile gitmiş, konu komşuya çeşmeden su taşıyıb sakalık yapmış, hamama gidenlerin boğçalarını taşımışdır; sonra kalender halk şâiri Âşık Râzinin delâleti ile Tophâne kalemine girmişdi. Cemil on yedi on sekiz yaşlarında iken orada birden değişdi, delikanlıya bir şıklık heesi geldi; aylığını alır, anasına ayırabildiği harclığı bırakır, geri kalan yemez içmez, bir simitle akşamı bulur, üstüne başına harcardı, bundan ötürüdür ki kendisine “frenk” manâsına “Didon” lakabı verilmişdi; görenler de hakikaten bir beyzâde paşazâde sanırdı. Didon Cemil mahallesinden bir kıza âşık olur; kız da genc, güzel ve şık kâtibi sever, ve ona daha hoş görünmek için o da alafrangalığa özenir; fakat oğlanın anası alafranga gelini, kızın anası da didon dâmad istemez. Âşık Râzi de, vak’anın dört kahramanın ağzından mizih yollu şu manzûmeyi yazar: Kâtibin anası: Bak oğlum ben şıllık gelin istemem Helâl etmez sana sütünü menem İki örgü saçı, avuçda kına Ağzı var dilli yok olmalıdır hem Kız değil âşifte pencere gülü Cumbada oturur sokak bülbülü Gelin dye sokup onu evime Takamam başıma belâ püskülü Alnında kâkül, topuz başında Ne gözde sürme ne rastık kaşında Mal matah olsaydı kalır mı evde Kazûlet kahbe tam onbeş yaşında Kâtib: Setire pantollu kâtibim ana Karımın elinde istemem kına Gelin kızın duvağını açdım mı Avrupası dökülmeli alnına İşte elde kalem yazarım nâme Âhû gözlü dudu dilli yârime Ana vaz geç gel sen terket inadı Beni helâk edip kaareler giyme O kız vermezse anası cadı Ben olurum o karının cellâdı Şirinimi kimselere kaptırmam Görsünler bu dağ deviren Ferhâdı Kızın anası: Kız bu kılığın ne kokona gibi Çıkar aklından o didon kâtibi Aldanma sen setre ile pantola Oğlanın delikdir cebinin dibi Boynuna bağlamış frenk yuları Açık baksan yırtık sako astarı Parmağın ısırır kırıtmasına Şu köçek oğlanla şu çengi karı Toprağa veririm vermem o ite Dünyada kıran mı geldi yiğite Koyarım koynuna saka oğlanı Bakmayıp şakakda dolaşan bite Kız: Varma benim öyle üstüme ana Mercimek aşını verdik fırına Kâtibimde başkasına varamam Mâlik olsa dahi mâil Kaaruna Nâzik elindeki kalemi kamış Yüzün gören gökdeki ay utanmış Kolalı gömleği fiyongalıdır Hem nâz ile bastonuna dayanmış Yeldirme sırtıma boğça koltuğa Kaçarım ana ben kâtib çocuğa Koca diye terlik çevirir isem Kâtibim civanım gümüş topuğa Vâsıf HİÇ
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Yazar/Üreten
Vâsıf Hiç
Kod
IAM060816
Tema
Kişi
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
Cilt 6, sayfalar 3445-3446
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
  İş birliğiyle
Kullanım Şartları
Çerez Politikası
KVKK