Entries
Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
Volumes
Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
Archive
Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
Discover
Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
CEMAL VE CELÂL HİKÂYESİ
Onsekizinci asır ortalranıda yazılmış ve söylenmeye başlamış bir meddah hikâyesi; bu hikâye ile diğer ona yakın meddah hikâyesinin kanavasını, İstanbul Üniversitesi türkçe yazmaları arasında bir mecmuada, bir kütübhânenin muhterem müdürü Nureddin Beyin delâleti ile görmüş, ve istihsah etmiş idik; yalnız vak’aların seyir sırası işâret edilmiş olup hikâye kahramanların kiyâfetlerinin, sahnelerin ve dekorların târifi, hikâyeyi nakledecek meddahın sanat kudretine ve bilgisine bırakılmış olmasına rağmen bu kanavalar temâşâ târihimiz için son derecede kıymetli bir vesikadır. Himmet erbabı tarafından kitab hâlinde neşri millî kütübhânemize büyük hizmet olur. Geçmiş asırların kostüm ve tuvâletlerini ve İstanbul şehrinin eski konak, ve yalı, kahvehâne mimârisini, eşyâsını ve hayatını bilenler, bugün dahi bu kanavaları işleyerek hikâyeyi inşâ edebilirler. “Cemal ve Celâl Hikâyesi” nin kanavasını aynen alıyoruz:
“Zamânı Murad Hânı Râbi (Murad IV. 1623-1640) – Tophâne civanlarından) Bezirgânzade Celâl, asıl adı Mustafa – Haftada bir gün vâlidesinden istizan (Tıflı Çelebinin dostu olduğu, ve haftada bir Tıflının evine gittiği anlaşılıyor. Tıflı Çelebi devrin zürefâsından bir şâir ve pâdişâhın nedimlerinden) – Tıflı evinde iken vezir Hüsrev Paşa çuhadarı İstinyede sadırâzam oğulluğu Ahmed Bey...
⇓ Read more...
Onsekizinci asır ortalranıda yazılmış ve söylenmeye başlamış bir meddah hikâyesi; bu hikâye ile diğer ona yakın meddah hikâyesinin kanavasını, İstanbul Üniversitesi türkçe yazmaları arasında bir mecmuada, bir kütübhânenin muhterem müdürü Nureddin Beyin delâleti ile görmüş, ve istihsah etmiş idik; yalnız vak’aların seyir sırası işâret edilmiş olup hikâye kahramanların kiyâfetlerinin, sahnelerin ve dekorların târifi, hikâyeyi nakledecek meddahın sanat kudretine ve bilgisine bırakılmış olmasına rağmen bu kanavalar temâşâ târihimiz için son derecede kıymetli bir vesikadır. Himmet erbabı tarafından kitab hâlinde neşri millî kütübhânemize büyük hizmet olur. Geçmiş asırların kostüm ve tuvâletlerini ve İstanbul şehrinin eski konak, ve yalı, kahvehâne mimârisini, eşyâsını ve hayatını bilenler, bugün dahi bu kanavaları işleyerek hikâyeyi inşâ edebilirler. “Cemal ve Celâl Hikâyesi” nin kanavasını aynen alıyoruz:
“Zamânı Murad Hânı Râbi (Murad IV. 1623-1640) – Tophâne civanlarından) Bezirgânzade Celâl, asıl adı Mustafa – Haftada bir gün vâlidesinden istizan (Tıflı Çelebinin dostu olduğu, ve haftada bir Tıflının evine gittiği anlaşılıyor. Tıflı Çelebi devrin zürefâsından bir şâir ve pâdişâhın nedimlerinden) – Tıflı evinde iken vezir Hüsrev Paşa çuhadarı İstinyede sadırâzam oğulluğu Ahmed Bey yalısında ziyâfet (Tıflı ile Celâl de bu ziyâfete gidiyor) – İskele – üç çifte kayık- Kurşunlu Mahzen – Mumhâne ilâ İstinye (Meddah buraları ve bu kayık yolculuğunu târif ve tasvir edecek ) – Kayık kayığa söyler (aynı ziyâfete giden bir kezâ bir kaç kayık daha olacak; kayıklardan cinaslı, kinâyetli şiirler söylendiği anlaşılıyor) – Hânendeler, sâzendeler (Az önceki tahminde aldanmadığımız görülüyor) – Müzevir Ahmed, Kız Ahmed, Portakal, Cüce İbrahim. Tanbûrî Ishak, Miskaalî, hâsılı asrın benamları mevcud (Öbür kayık veya kayıkdakiler) – (Yalıda) taam, kelâm, sazlar düzüldü – kıl saçları nefes saçlarına demsaz oldu – ikramlar kondu (Yalıdaki ziyâfetin bağçede verildiği anlaşılıyor) – Tıflı hânendebaşı nedîmi şehriyârî – Selâm, şâirlerden sâmit temennâlar - Miskaalî Ahmed girmemesi (Miskaalî devrin namlı bir sâzende ve bestekârı; fasla iştirâk etmiyor) – Husrev Paşa sual: “Gelmedin, niçin?” (Husrev Paşa devrin namlı ve kanlı bir veziri, o sırada sadırâzam, oğulluğunun ziyâfetinde bulunuyor) – Sükût, sonra: “Belki sem’i hümâyûna vüsul bulur!” diye îtizârı sefihâne (Miskaalînin bu cevâbından kasdı, Tophâneli Celâlin vezir meclisine getirilmiş olması duyulursa hoş karşılanmayacağıdır; sözü haddini bilmezlik sayılıyor) – Sadrı ekrem hakîmâne: “Kem dimezsin.. var safânda ol!..” dedi, amma pür gazab (Hüsrev Paşa Miskaalîye kızıyor, fekat hâkimane onun ihtârında haklı buluyor, ve Miskaalînin fasla iştirâki için ısrar etmiyor) – İtmamı fasılda cümleye yüzer altın, çuhalar ihsan, Miskaalî peşiman – Faslı sânîde cümle ile gridi, oturdu – Tamam oturunca bakmayub guya bâdehu görür ) Bu yapan Husrev Paşa) - “Dur â!. sus Miskaalî çalma!.. sözüm gerçekdir!..”, mânen taşra koğdu (Az evvelki sözü yüzüme vurularak Miskaalî meclisden âdeta kovuluyor) – Meclis tamam, herkes makamına azimet eylediler (Herkes yerlerine, evlerine dönüyor) – Def’ai sânîyede Ahmed Bey kendi zevkinde, cümleyi dâvet (Babalığı Husrev Paşa bu ikinci ziyâfetde yok – Tıflı okur – İt’am – Tıflıya Şâhin nâmında bir köle bağışladı (Bağışlayan Ahmed Bey; Tophâneli Celâli getirip meclisine revnak verdiği için olduğu sonra anlaşılacak) – İkram – Kayık (Ziyâfetden dönüyorlar) – Kuruçeşme – Aynacıoğlu (?) köle ile sohbet olmaz ama: “Bir çelebi var bir dede ile..” (Aynacıoğlu kim ise Tıflıya ihsan edilen köle Şâhine dâima bir mevlevî dedesi ile dolaşan gaayet dilber bi delikanlıdan bahsediyor; sonra görülecke bu güzel genc mîrasyedi Cemal Ahmed Çelebi, hocası hâmisi yerinde berâber dolaşdığı da Derviş Mûsâdır) – Mecmuai beste, Çelebiyi dâvet (Tııflı Köle Şâhinden Celmal Çelebiyi öğrenib genci evine dâvet ediyor) – “Bildi, sizi gökde ararken yerde buldum” (Şâhidin Cemal Çelebiden getirdiği haber, gene Tıflıyı ismen tanıyor, o da böyle bir mülâkat arzûsundadır) – “Bu beste sizin imiz, tamam çıkaramadım”) Cemal Çelebi Tıfılıya gelmişdir. Yukarda bahsi geçen Tıflının beste mecmuasının, dâvetiye yerine Cemal’e gönderrildiği anlaşılıyor. Genc, beğenipde tamam çıkaramadığı bir mestenin de bu mecmuadan Tıflının eseri olduunu öğreniyor. Cemal’in musiki ile uğraşdığı da âşikârdır) – Sohbet – Çelebi gitti, evine dâvet (Cemal giderken Tıflıyı evine dâvet ediyor) – İsmi Cemal Ahmed, Derviş Mûsa (hocası, hâmisi), Unkapanı dâhinde (evi), bir vâlidesi, ve dayısı Dede ile kendi zevkinde, mirasyedinin nizamlısı idi – Ertesi gün Tıflı Efendi huzuru hümâyunda (Pâdişah Dördüncü Murade Cemal Ahmed Çelebiden bahsetmiş olacaktır) – Haftai diğer Cemal ile sohbet (Cemalin evinde olacak) – Aradan vâfir zaman mürur eyledi – Devletliden izin alınamadı (Pâdişahdan olacak, uzak ihtimal ile Ahmed Beyden) – Ba’del îyd: “Cemalimi çokdan ziyâret edemedim” (Bayram ertesi bu sözü söyleyen Tıflı) - Derviş Mûsâyı buldu – “Çelebi kaç gündür hastadır” (Derviş Mûsâdan Cemal hakkında alınan haber) – “Acaba haremde görmek kabil mi?” (Soran Tıflı) Haber verdiler (Tıflı hareme hastanın yanına kabul edilir) – Bir âh.. bükâ (genc bir âh çekip ağlamaya başlar - (ve hastalığının sebebini anlatır) “Kâşki gitmeye idim” – “Bizim Dede ile Tophâne seyrine, îyde (Bayram yerine) gittik” – Ağlamakdan güciyle söyler – “Aman, el aman ne gördüm, bu vechile şu şekilde bir bî nazir tâze, ismine Celâl Mustafa derlermiş” – El aman o günden beri sûzânım!” dedi ağladı – Tıflı Çelebi: “Elem çekme, (o Celâl Mustafa) yâranımdır – (Cemal): “Aman benden şimdi selâm götür... bir kahve içeyim (safâsından) – (Tıflı): “Onda iç!.” – İskele, kayık, Tophâne (Tıflı heman Unkapanından Tophâneye Celâle gidiyor – Celâl de hasta olmuş – Aslını (haftalık sebebini) süal – Âhi sûzinâk - (Celâl): “Îydi şerifde (Tophânede) bir Dervişle bir tâze gördüm, dildâde oldum” – (Tıflı): “Müjde, o da seni grömüş.. Selâm eyledi” – (Celâl): “Benden de ona selâm götür.. bir kahve içeyim” (Tıflı): “Onda iç!” – İskele, kayık, Unkapanı (Tıflı Cemale dönüyor) – Selâm öteden, selâm beriden, akşamadek altı sefer – (Tıflı) bitâb – Haftai diğer – Derviş Mûsâ ile müşâvere (Konuşan Tıflı) – Boğaziçinde bir zevk idelim dediler – “Bunları bir yere cem idelim” dediler – Vâlidesi Derviş Mûsâya îtimâdı vardır, güzel oğlunu ona emânet idüp her yere gönderir) – Babası Tıflıya inanır (Celâlin babasının da Tıflı Çelebiye îtimâdı vardır, güzel oğlunu onunla her yere gönderir) - İki de câriye alınır) – Kayık peydâ (Bir kayık tutulur) – Rumelihisarında Tıflının kardeşliği Zaim Ahmed Ağa yalısı (Meclisin kurulacağı yer- Meclis – Sâzende câriyeler Tıflınındır – Saz, söz – bâdehu bunları (Cemal ile Celâli) yalnız kodular – Çelebiler, câriyeler hâlen (iki genc ile gelenler çok uzak bir yere çekilirler) – Aydınlı Kuduzoğlu Âyandan, mesâlihe glemiş yalıya, işret (Genclerin meclisi bağçede kurulmuş olacak, yalının içinde bir iş için Aydın âyânından Kuduzoğlu ve adamları vardır, işret sofrasını kurmuşlardır) Adamlarını göndermiş (iki güzel zenci getirtmiş (genclerin yanındakiler uzaklara çekildiği için bunu görmemişler) – (Kuduzoğlu): “Bre şu gidiler neşlediler!?” – Bir dizinde biri, bir dizinde biri (Cemal ile Celâl) – Câriyeler, saz – (o sırada) cellâdı felek zulnır – Herifi (Kuduzoğlunu) katil (öldürür) – Hizmetkârlarını katil – mâdâsı firar – Tıflı hayretde – Meğer (Ahmed Beyin kendisine verdiği) kölesi Şâhin gelmiş (Kuduzoğlu ile hempâlarını kesen odur) -(Şâhin efendisi Tıflının) elini öpdü – (Tıflı): “Malımdan azad ol!.” der (Kahraman, halâskâr) köyleyi hürriyetine kavuşdurur, azad eder) – Oradan azîmet ederler yalıya (İstinyede Ahmed Beyin yalısı olacak)- Devletliye nakli macerâ – Çelebileri temâşâ – Birbirlerinin kız kardeşlerini alıverdiler (Cemal Cemâlin, Celâl de Cemâlin kız kardeşi ile evlenirler) – Bâki ömürlerin zevk ile geçirdiler”.
Unutmamalıdır ki bu çeşid hikâyelerde aşku alâkalar dâimâ afifâne, plâtomikdir, kaldı ki bu hikâyelerin kıymeti konularından ziyade ülfet, muâşeret, kılık, kiyafet, dekor târiflerindedir.
Theme
Folklore
Contributor
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
TÜM KAYIT
Identifier
IAM060812
Theme
Folklore
Type
Page of encyclopedia
Format
Print
Language
Turkish
Rights
Open access
Rights Holder
Kadir Has University
Description
Volume 6, pages 3442-3444
Theme
Folklore
Contributor
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.