Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
CEMAL PAŞA (Ahmed)
Aşağıdaki hal tercemesini İbrahim Alâeddin Gövsa’nın “Türk Meşhurları” adlı eserinden alıyoruz: “Kumandan ve devlet adamlarımızdan. İstanbulda doğmuşdur. Harbiyeden kurmay olarak çıkdıkdan sonra Rumelide muhtelif askerlik hizmetlerinde bulunmuş, 1908 inkilâbından sonra İstanbula gelmiş ve oradan “Heyeti Islâhiye” azalığı ile Anadoluya gönderilmişdi. 31 Mart isyanı denilen askerî ihtilâlden sonra Hareket Ordusu ile Selânikden İstanbula gelerek idârei örfiye âzâlığında, Üsküdar mutasarrıflığında bulundu. Ondan sonra Adana ve Bağdad vâliliklerinde şahsî nüfusu ve faaliyeti ile kendini tanıttı. Balkan Harbinde Bağdaddan çekilerek fırka komutanı sıfatı ile Pınarhisar ve Vize muhârebelerinde bulunmuş, daha sonra umumî menzil müfettişi olmuşdu. İttihat ve Terâkki Cemiyeti tekrar iktidara geçince Cemal Bey İstanbul muhâfızlığına getirildi. Biraz sonra Nafia Nazırı vekili ve Nafia Nazırı oldu. Birinci Cihan Harbi çıkdığı zaman Cemal Paşa, İttihad ve Terâkkinin ve Osmanlı Devletinin Talât ve Enver Paşalarla üç esaslı rüknünden biri idi. Hem Bahriye Nâzırı, hem de Mısır Seferine memur ordular komutanı oldu. Enver Paşa nasıl Sarıkamışdan bir sergüzeşte atıldı ise Cemal Paşa da Sinâ Çöllerinde mâcerâya girişdi. Zâten bu iki paşa arasında muvaffakiyet yolunda bir çeşid rekaabet vardı ve ikisi ...
⇓ Devamını okuyunuz...
Aşağıdaki hal tercemesini İbrahim Alâeddin Gövsa’nın “Türk Meşhurları” adlı eserinden alıyoruz: “Kumandan ve devlet adamlarımızdan. İstanbulda doğmuşdur. Harbiyeden kurmay olarak çıkdıkdan sonra Rumelide muhtelif askerlik hizmetlerinde bulunmuş, 1908 inkilâbından sonra İstanbula gelmiş ve oradan “Heyeti Islâhiye” azalığı ile Anadoluya gönderilmişdi. 31 Mart isyanı denilen askerî ihtilâlden sonra Hareket Ordusu ile Selânikden İstanbula gelerek idârei örfiye âzâlığında, Üsküdar mutasarrıflığında bulundu. Ondan sonra Adana ve Bağdad vâliliklerinde şahsî nüfusu ve faaliyeti ile kendini tanıttı. Balkan Harbinde Bağdaddan çekilerek fırka komutanı sıfatı ile Pınarhisar ve Vize muhârebelerinde bulunmuş, daha sonra umumî menzil müfettişi olmuşdu. İttihat ve Terâkki Cemiyeti tekrar iktidara geçince Cemal Bey İstanbul muhâfızlığına getirildi. Biraz sonra Nafia Nazırı vekili ve Nafia Nazırı oldu. Birinci Cihan Harbi çıkdığı zaman Cemal Paşa, İttihad ve Terâkkinin ve Osmanlı Devletinin Talât ve Enver Paşalarla üç esaslı rüknünden biri idi. Hem Bahriye Nâzırı, hem de Mısır Seferine memur ordular komutanı oldu. Enver Paşa nasıl Sarıkamışdan bir sergüzeşte atıldı ise Cemal Paşa da Sinâ Çöllerinde mâcerâya girişdi. Zâten bu iki paşa arasında muvaffakiyet yolunda bir çeşid rekaabet vardı ve ikisi de kendilerine fazla güvendikleri için iyi niyetlerine rağmen, memlekete zararlı oldular. Cemal Paşa Süveyş’i geçip Mısıra girmek hulyâsı ile hezîmetlere uğradı. Sonra Suriye vâliliğini kudret ve faaliyet ile idâre etti. Fakat büyük kuvvetler karşısında ordular tutunamayınca Cemal Paşa İstanbula dönmeye, İttihad ve Terâkki’nin öteki reisleri ile birlikde Avrupaya kaçmaya mecbur oldu.
“1920 de bir Türk askerî heyetinin başında Afgan Ordusunu tensîke gitmişdir. Onun az zamanda Kâbilde yapdığı değişiklikler pek kapalı olan Afganistan hayatında mühim izler bırakmışdır. Cemal Paşa askerlik bilgisi, şahsî otoritesi, cevval zekâsı ve nâzik mizâcı ile Afgan hükûmeti üzerinde kuvvetli bir nüfuz kazanmışdı. Fakat bu nüfuzu orada çekemiyenler de var idi. Nihâyet 1922 de Afganistanı terke mecbur oldu, ve Avrupaya geçdi. Paris ve Berlinde bir müddet oturdukdan sonra Rusyaya gitti, ve Tiflisde adı meçhul kalmakla beraber bir ermeni olduğunda şübhe olmayan bir kaatilin kurşunu ile öldü. Türk milliyetciliği için çalışmış olanlardandır “İ.A. Gövsa, Türk Meşhurları)”.
Cemal Paşanın Üsküdar mutasarrıflığı ve İstanbul muhâfızlığı büyük şehrin günlük hayatında çok mühim hâdise olmuşdur; kabadayılarla, külhanbeylerle, bıçkınlarla amansız bir mücâdeleye girişmiş, o eclâf güruhunun gözlerini öylesine yıldırmışdı ki, onun temin ettiği huzur, tâ 1950 seçiminden sonra yeniden türeyen haytalara kadar devam etmişdir. Bol paça tulumbacı pantalonlarını dizlerinden kesdirmiş, itlik şânından topku nümâyişi için ardı basık yumurta ökçeli şıpıdıkları ayaklardan aldırıp hezeleyi sokaklara dal taban attırmış, ne omuz çarpıtıp gezen, ne nara atan, hattâ ne de yanından geçene göz ucu ile bakan kaldırım kabadayısı kalmışdı. Üsküdar muhafızlığında yasak ettiği bir husus da gecelik entârileri ile mahalle kahvelerine çıkma olmuşdu ki, İstanbulun mahalle hayatında asırlardanberi devam ede gelen bir lâubâlilik idi (B.: Entâri). Bahriye nâzırlığı ise donanmamızda ve deniz ordumuzda hakiki bir inkilâb devri olmuşdu; o zamanlar bahriye mekteblerine girmek İstanbulun en kibar âilelerinin çocukları için bile âdetâ bir imtiyaz bilinmişdi. Çok karışık ve karanlık bir devirde hedef olmuş çok büyük bir devlet adamı olan Cemal Paşa merhumun en güzel, en doğru, en kuvvetli portresi Falih Rıfkı Atay tarafından “Zeytin Dağı” adındaki şâheserin birinci baskısında çizilmişdir, bu kıymetli eser ikinci baskısında bir takım şeyler kaybetmiş gibi görünür.
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Kod
IAM060811
Tema
Kişi
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
Cilt 6, sayfalar 3441-3442
Bakınız Notu
B.: Entâri
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.