Ünlü Türk karikatüristi; Türkiye’de bu sanat kolunun öncülerinden; zamanında “Üstad Cem” diye anılırdı; “Cem” önce, adının kısaltılmış şekilde imzâsı olmuş, sonra da onu soyadı olarak kullanmışdır. 1882 de İstanbul’da doğdu, Doktor Cemal Paşa adında bir zâtın oğludur; İstanbul Hukuk Mektebinde okumuş, sonra Paris’e giderek Siyasal Bilgiler Okulunda tahsil görmüşdür; memlekete döndüğünde hâriciye mesleğine girmişdir. Resme küçük yaşda heves etmişdi; karikatürle uğraşmaya başlayınca, Türk basınına bu vâdide edebî bir hüviyet ve nezâhet getirdi. Devamlı olarak ilk karikatürleri, 1910-1912 arasında müessisleri arasında bulunduğu “Kalem” adındaki mizah dergisinde çıkdı (B.: Kalem); sonra “Cem” ismi ile kendi başına bir mizah mecmuası çıkarmaya başladı. Bilhassa siyasî karikatürleri, bu karikatürdeki batılı sanat olgunluğu, çizgi hünerleri ve nezâheti nazarı dikkati çekdi, kendisine kızanlar dahi eserlerini ve nüktelerini beğendiler. Birinci Cihan Harbi içinde ve mütâreke yıllarında Sanâyii Nefise Mektebi (Güzel Sanatlar Akademisi) müdürlüğünde bulundu. Cumhuriyet devrinde bir ara İstanbul Şehir Meclisi âzâlığına seçildi; 1927 - 1928 arasında “Cem” mecmuasını tekrar çıkardı, fakat genç Türk karikatüristleri ve bilhassa Yusuf Ziya Ortaç’ın temsil ettiği yeni anlamda Türk mizahı karşıs...

Ünlü Türk karikatüristi; Türkiye’de bu sanat kolunun öncülerinden; zamanında “Üstad Cem” diye anılırdı; “Cem” önce, adının kısaltılmış şekilde imzâsı olmuş, sonra da onu soyadı olarak kullanmışdır. 1882 de İstanbul’da doğdu, Doktor Cemal Paşa adında bir zâtın oğludur; İstanbul Hukuk Mektebinde okumuş, sonra Paris’e giderek Siyasal Bilgiler Okulunda tahsil görmüşdür; memlekete döndüğünde hâriciye mesleğine girmişdir. Resme küçük yaşda heves etmişdi; karikatürle uğraşmaya başlayınca, Türk basınına bu vâdide edebî bir hüviyet ve nezâhet getirdi. Devamlı olarak ilk karikatürleri, 1910-1912 arasında müessisleri arasında bulunduğu “Kalem” adındaki mizah dergisinde çıkdı (B.: Kalem); sonra “Cem” ismi ile kendi başına bir mizah mecmuası çıkarmaya başladı. Bilhassa siyasî karikatürleri, bu karikatürdeki batılı sanat olgunluğu, çizgi hünerleri ve nezâheti nazarı dikkati çekdi, kendisine kızanlar dahi eserlerini ve nüktelerini beğendiler. Birinci Cihan Harbi içinde ve mütâreke yıllarında Sanâyii Nefise Mektebi (Güzel Sanatlar Akademisi) müdürlüğünde bulundu. Cumhuriyet devrinde bir ara İstanbul Şehir Meclisi âzâlığına seçildi; 1927 - 1928 arasında “Cem” mecmuasını tekrar çıkardı, fakat genç Türk karikatüristleri ve bilhassa Yusuf Ziya Ortaç’ın temsil ettiği yeni anlamda Türk mizahı karşısında çok eskimiş olduğunu pek çabuk anladı; buna rağmen sanat mahfillerinde “Üstad” unvanını kaybetmedi. 1950 de vefât etti. Karikatürlerinde imzâsını hem fransızca hem Türkce olarak atagelirdi. Birkaç yabancı dil, bu arada pek mükemmel fransızca bilirdi. Bibl.: Türk Ansiklopedisi. Karikatürist Cem’in çizgisi “Kahveci — Geçen ayın tebeşirlerini düyûni gayri muntazaya idhal ettik ya... Daha ne istiyorsun?..”