Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
CELİL (Ellidokuzlu)
Hicrî 1222 (Milâdî 1807) yılında nâhak yere idâmı Üsküdarda yeniçerilerin kanlı bir kıyâmına sebeb olmuş genc bir yeniçeridir. Ellidokuzuncu Yeniçeri Ortası (B.: Yeniçeriler; Ellidokuzlular) Üsküdar ve civârının muhafazasına memur idi. H. 1222 de, Kabakcı Mustaa Vak’asından sonra, bütün yeniçerilerin kışlaları ve kollukları hâricinde silâh ile dolaşmayı, cezâsı îdam olmak üzere şiddetle yasak edilmişdi.
Ellidokuzuncu orta yoldaşlarıdan bir kaç nefer yeniçeri, o devirde bütün ockalı gibi, cebelikle ticâret kasdı ile civar köylere gitmişler, koyun ve kuzu toplayup Üsküdar ile Kuzguncuk arasında Selâmiye Çayırına bir sürü indirmişlerdi. Şehir dışından geldikleri için hepsi pür silâhdı. Gece olunca sürünün muhafazasını içlerinden gencleri olan Celil Oğlan adında bir delikanlıya bırakarak diğerleri Üsküdar’da oturdukları bekâr odalarına gitmişlerdi.
O sıralarda Üsküdar Bostancılar Ocağı Ağalığına da (B.: Bostancılar, Bostancıbaşı) Tophâneli Haseki Mustafa Ağa tâyin edilmiş bulunuyordu; son derecede dar görüşlü, inadcı ve mağrur adamdı; o da aynı gece otuz kadar bostancı neferi ile Üsküdardan Kuzguncuğa doğru yalı boyunca kola çıkdı, Selâmiye Çayırında Ellidokuzluların sürüsü ile pür silâh Celil Oğlanı gördü; delikanlıya:
— Bre sen silâh için mahkemeye gelen fermanı işitmedin mi?
d...
⇓ Devamını okuyunuz...
Hicrî 1222 (Milâdî 1807) yılında nâhak yere idâmı Üsküdarda yeniçerilerin kanlı bir kıyâmına sebeb olmuş genc bir yeniçeridir. Ellidokuzuncu Yeniçeri Ortası (B.: Yeniçeriler; Ellidokuzlular) Üsküdar ve civârının muhafazasına memur idi. H. 1222 de, Kabakcı Mustaa Vak’asından sonra, bütün yeniçerilerin kışlaları ve kollukları hâricinde silâh ile dolaşmayı, cezâsı îdam olmak üzere şiddetle yasak edilmişdi.
Ellidokuzuncu orta yoldaşlarıdan bir kaç nefer yeniçeri, o devirde bütün ockalı gibi, cebelikle ticâret kasdı ile civar köylere gitmişler, koyun ve kuzu toplayup Üsküdar ile Kuzguncuk arasında Selâmiye Çayırına bir sürü indirmişlerdi. Şehir dışından geldikleri için hepsi pür silâhdı. Gece olunca sürünün muhafazasını içlerinden gencleri olan Celil Oğlan adında bir delikanlıya bırakarak diğerleri Üsküdar’da oturdukları bekâr odalarına gitmişlerdi.
O sıralarda Üsküdar Bostancılar Ocağı Ağalığına da (B.: Bostancılar, Bostancıbaşı) Tophâneli Haseki Mustafa Ağa tâyin edilmiş bulunuyordu; son derecede dar görüşlü, inadcı ve mağrur adamdı; o da aynı gece otuz kadar bostancı neferi ile Üsküdardan Kuzguncuğa doğru yalı boyunca kola çıkdı, Selâmiye Çayırında Ellidokuzluların sürüsü ile pür silâh Celil Oğlanı gördü; delikanlıya:
— Bre sen silâh için mahkemeye gelen fermanı işitmedin mi?
diye bağırdı. Celil:
— Hayır, bizler köyde koyun ve kuzu devşirirdik, haberimiz yoktur, yoldaşlar gelince varıp çıkarayım!.. dedi.
Mustafa Ağa, delikanlıyı mazur görecek yerde gazaba geldi, neferlerine:
— Bre alın şunu hapse koyun!
Emrini verdi. Genç yeniçeri yalvarmağa başladı:
— Aman ağam, yoldaşlarım burada yok, koyun kuzu perişan olur. Onlar gelsin, beni öyle götürün. Şimdi varır silâhlarımı eve bırakırım!.. dedi.
Gençlik hevesi, Celilin silâhları en az beş yüz kuruş kıymetindeydi ki, o zamana göre mühim bir para idi, kaybolur, içedilir korkusuyla çıkarıp bostancılara veremedi. Haseki Mustafa Ağa'’ın ağzından da:
— Bre vurun!..
Emri çıktı, bostancılar, Celil oğlanı vurup öldürdüler.
Celilin eniştesi Ellidokuzuncu ortanın serdengeçtilerinden Eskici Osman Ağa idi. Vak’ayı haber alınca başına derhal üç yüz kişi toplıyarak Üsküdar kadısına gitti, dayandı. Kadı efendi, cinayetden sonra aklı başına gelip az evvel korkusundan kendisine sığınan Haseki Mustafa Ağayı saklamak istedi, Ellidokuzlular da ayak diyerek hâkim huzurunda Mustafa Ağa ile yüzleşmek istediler. Yeniçerilerin haklı olduğunu gören hâkim yüzleşme isteğini kabul etmedi, mahkemeyi terkederek hareme çekildi, yeniçeriler bu sefer harem kapısına dayandılar. Kadı Efeni, Mustafa Ağayı kurtarayım derken kendi hayatının tehlikeye girdiğini gördü. Hasekiyi kolluk odabaşısına teslim etti; Ellidokuzlular da Mustafa Ağayı elinden alarak Yeni Valde Camii avlusunda hançer, üşürüp öldürdüler.
İki kişinin yok yere telef olmasiyle kapanın bu kanlı vaka Üsküdar’da fevkalâde derin bir teessür uyandırdı.
Bibl.: Câbi Said Vekaayinâmesi.
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Kod
IAM060763
Tema
Kişi
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
Cilt 6, sayfa 3423
Bakınız Notu
B.: Yeniçeriler; Ellidokuzlular; B.: Bostancılar, Bostancıbaşı
Bibliyografya Notu
Bibl.: Câbi Said Vekaayinâmesi.
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.