Aktör, Şehir Tiyatrosu sanatkârlarından; 11 Mayıs 1909 da İstanbul’da Göztepe’de doğdu; İhsan Paşanın torunu, asker emeklilerinden Safvet Beyin oğludur; annesinin adı Fatma Refia Hanımdır, Celâl Balkır on altı yaşında iken pek genc olarak kalb sektesinden vefât etmişdir. Kabataş Lisesinin sonucu sınıfına geçdiğinde âilesinin izni ile Güzel Sanatlar Akademisine giren Celâl Balkır bu akademinin mimarlık bölümünde iki sene çalışmış, fakat müzik ve tiyatroya olan incizâbı kendisine o âleme katılma kararını verdirmiş, ve bu yüzden âilesi büyükleri ile anlaşmazlığa düşmüşdür; G.S. Akademisini terk ederek İstanbul Konservatuvarına girdi, şan, viyolonsel ve mûsiki nazâriyatı kısımlarına devam etti, aynı zamanda Kadıköyünde Hâle Sinemasında teşekkül etmiş Süreyyâ Operetine intisab etti; Muhlis Sabâhaddin’in “Ayşe” operetinde baş erkek rolünü aldı; bu rol de Celâl Balkır’ın aktör şöhretinin ilk basamağı oldu. Fakat bu operet topluluğunun bir gence istikbâli için emin görünemediğinden 1930 - 1931 arasında oradan ayrılarak yalnız konservatuvar derslerine devam etti; o sıralarda bu müessesede bir sahne bölümünün açılması Celâl Balkır için kesin istikbal yolunu tâyin etti; hemen o bölüme kaydoldu ve büyük aktör rejisör Muhsin Ertuğrulu oradan hoca olarak buldu; iki yıl talebesi bu otorite, 19...

Aktör, Şehir Tiyatrosu sanatkârlarından; 11 Mayıs 1909 da İstanbul’da Göztepe’de doğdu; İhsan Paşanın torunu, asker emeklilerinden Safvet Beyin oğludur; annesinin adı Fatma Refia Hanımdır, Celâl Balkır on altı yaşında iken pek genc olarak kalb sektesinden vefât etmişdir. Kabataş Lisesinin sonucu sınıfına geçdiğinde âilesinin izni ile Güzel Sanatlar Akademisine giren Celâl Balkır bu akademinin mimarlık bölümünde iki sene çalışmış, fakat müzik ve tiyatroya olan incizâbı kendisine o âleme katılma kararını verdirmiş, ve bu yüzden âilesi büyükleri ile anlaşmazlığa düşmüşdür; G.S. Akademisini terk ederek İstanbul Konservatuvarına girdi, şan, viyolonsel ve mûsiki nazâriyatı kısımlarına devam etti, aynı zamanda Kadıköyünde Hâle Sinemasında teşekkül etmiş Süreyyâ Operetine intisab etti; Muhlis Sabâhaddin’in “Ayşe” operetinde baş erkek rolünü aldı; bu rol de Celâl Balkır’ın aktör şöhretinin ilk basamağı oldu. Fakat bu operet topluluğunun bir gence istikbâli için emin görünemediğinden 1930 - 1931 arasında oradan ayrılarak yalnız konservatuvar derslerine devam etti; o sıralarda bu müessesede bir sahne bölümünün açılması Celâl Balkır için kesin istikbal yolunu tâyin etti; hemen o bölüme kaydoldu ve büyük aktör rejisör Muhsin Ertuğrulu oradan hoca olarak buldu; iki yıl talebesi bu otorite, 1935 de Celâl Balkır’a, Şehir Tiyatrosunda sahneye konulan “Karamazof Kardeşler” de mühim bir rol verdi, çok başarılı bir “Mugoloviç” olan Celâl Balkır Şehir Tiyatrosu kadrosuna alındı; fakat bir Avrupa görgü ve tahsilii meslekde ilerlemesi için şart telâkki eden sanatkâr, ki 26 yaşınadır, annesinden kalan bütün mücevherâtı ve emlâki satarak 1936 da tiyatro ve müzik tahsili için Berlin’e gitti. İstanbul Konservatuvarındaki beş senelik tahsili ve hususî olarak aldığı almanca dersleri sâyesinde Berlin Yüksek Musiki Okulunda kolaylıkla imtihan vermesini sağladı; Berlin’de aynı zamanda Üniversitenin Tiyatro ve ilimleri şûbesi derslerine devam etti; Berlin’de üç sene geceli gündüzlü çalışdı. Vatanına döndüğünde yine Şehir Tiyatrosuna girdi (1949). Hakkı GÖKTÜRK