(Okunuşu: Kavazza) 1591 yılında Venedik hükûmeti tarafından İstanbul’a gönderilen Lorenzo Bernardo’nun kâtibi. Venedik balyosu, Girolamo Lippomano’yu bâzı sırları verdiğinden dolayı tevkif etmekle görevlendirilen Bernardo’nun yanındaki bu Venedikli kâtip, bu seyahatın hikâyesini yazmıştır. Bu seyahatnâmenin en ilgi çekici tarafı, tâkip edilen yol ve bu yol üzerinde rastlanan şehir ve kasabaların ahvali hakkındaki notlardan başka, İstanbul’da o sırada görülen belli başlı ileri gelenlerin portreleridir. Cavazza, o sıralarda henüz inşası bitmiş olan, Sarayburnunda kıyıdaki İncili köşkden de bahseder. Sadrazam Sinan Paşa tarafından yaptırılan bu şâhâne kasır üçyüz bin duka altınına mal olmuştur. Yetmiş iki yaşındaki Koca Sinan Paşa ise, “kuru, vakur, beyaz tenli, fakat renkli, uzun kaşlı ve sakallı” bir ihtiyardır. Konuşurken sık sık başını sallamaktadır. Az fakat öz konuşmaktadır. Arnayud menşeli Ferhad Paşa ise, daha genç, altmış beş yaşında kadardır. Yuvarlak yüzlü, meraklı bakışlı bir adamdır. Hislerini mükemmel gizlemesini bilmektedir. Eski nişancı vezir Mehmed Paşa, Ferhad Paşa ile aynı yaşdadır. Nâzik, doğruluk sever bir insandır, Ankara’da doğmuş bir Türkdür. Halbuki, Saray Türkleri Vezirlik pâyesine kadar pek nâdiren yükselmektedir. Venedik hükümetine ihânet ederek, sırları ...

(Okunuşu: Kavazza) 1591 yılında Venedik hükûmeti tarafından İstanbul’a gönderilen Lorenzo Bernardo’nun kâtibi. Venedik balyosu, Girolamo Lippomano’yu bâzı sırları verdiğinden dolayı tevkif etmekle görevlendirilen Bernardo’nun yanındaki bu Venedikli kâtip, bu seyahatın hikâyesini yazmıştır. Bu seyahatnâmenin en ilgi çekici tarafı, tâkip edilen yol ve bu yol üzerinde rastlanan şehir ve kasabaların ahvali hakkındaki notlardan başka, İstanbul’da o sırada görülen belli başlı ileri gelenlerin portreleridir. Cavazza, o sıralarda henüz inşası bitmiş olan, Sarayburnunda kıyıdaki İncili köşkden de bahseder. Sadrazam Sinan Paşa tarafından yaptırılan bu şâhâne kasır üçyüz bin duka altınına mal olmuştur. Yetmiş iki yaşındaki Koca Sinan Paşa ise, “kuru, vakur, beyaz tenli, fakat renkli, uzun kaşlı ve sakallı” bir ihtiyardır. Konuşurken sık sık başını sallamaktadır. Az fakat öz konuşmaktadır. Arnayud menşeli Ferhad Paşa ise, daha genç, altmış beş yaşında kadardır. Yuvarlak yüzlü, meraklı bakışlı bir adamdır. Hislerini mükemmel gizlemesini bilmektedir. Eski nişancı vezir Mehmed Paşa, Ferhad Paşa ile aynı yaşdadır. Nâzik, doğruluk sever bir insandır, Ankara’da doğmuş bir Türkdür. Halbuki, Saray Türkleri Vezirlik pâyesine kadar pek nâdiren yükselmektedir. Venedik hükümetine ihânet ederek, sırları Osmanlı Devletine verdiği iddia edilen ve bu yüzden denize atlıyarak intihar eden, Lippomano’nun en büyük koruyucusu ise o sıralarda henüz kırk dört yaşlarında kadar olan Kaptan-ı Deryâ Uluç Hasan Paşadır; esmer, asabi, canlı ve haris bir insan olan Hasan Paşa, aslen Venedikli olup, Celesti ailesine mensuptur. Hattâ o sırada Venedikte yaşayan kızkardeşi Marcant Antonio Vedova ile evli bulunmaktadır. Bu değerli seyahatnâmenin çok kısa bir özeti; N. Lorga tarafından çıkarılarak, “Une vingtaine de voyageurs dans I’Orient Européen” (Paris 1928), adlı kitabının 18 - 21. sahifelerinde yayınlanmıştır. Semavi EYİCE