Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
CANTOK Mehmed Behcet)
Kartograf, ressam; hünerli ellerinden her iş gelir bir sanatkâr; bu ansiklopediye, göz nuru ile büyük emekleri geçmiş pek kıymetli arkadaş; şu âlemi fânînin hem zevkü sefâsını sürmüş, hem feleğin cefâ ve kahrini görmüş, ruh metâneti asâletinin bürhânı, izzeti nefis üzerinde son derece hassas, kendi mahremiyetinde rind adam; 1901 de İstanbul Hasköyde Keçecipîri Mahallesinde doğdu; tesbit edilebilen dört kuşak denizci bir âilenin evlâdı, bahriye kıdemli yüzbaşılarından Tahsin Beyin oğludur; ki Tahsin Beyin dedesi Bahçed Kaptan Sinob Baskını fâciası şehidlerindendir.
Behcet Cantok mahalle mektebini semtinde bitirdikten sonra Eyyub Askeri Rüşdiyesine girdi, bu mektebin kapanması üzerine Südlücede Hoca İshak Efendi Nümûne Mektebine yazıldı, sonra Bursaya, Işıklar Askerî Îdadisine gitti. Babası Tahsin Bey ittihadcıları sevmez, muhîtince müfrid itilâfcı olarak tanınmışdı, 1922 de kayboldu. Avrupaya kaçdı denildi, kendisinden hiç bir haber alınamadı; Behcet, en küçük bir geçim kaynağı bulunmayan anası ile kız kardeşine bakmak için Işıklardan ayrılarak bir baba arkadaşının delâleti ile Şirketi Hayriye Fabrikasına raspacılıkla girdi, amele oldu. Bir müddet sonra da askere alındı ve Giresun Jandarma Mektebine gönderildi.
Çocukluğundan beri mûsikiye merâkı vardı; usûl ve nota bilmiyordu, f...
⇓ Devamını okuyunuz...
Kartograf, ressam; hünerli ellerinden her iş gelir bir sanatkâr; bu ansiklopediye, göz nuru ile büyük emekleri geçmiş pek kıymetli arkadaş; şu âlemi fânînin hem zevkü sefâsını sürmüş, hem feleğin cefâ ve kahrini görmüş, ruh metâneti asâletinin bürhânı, izzeti nefis üzerinde son derece hassas, kendi mahremiyetinde rind adam; 1901 de İstanbul Hasköyde Keçecipîri Mahallesinde doğdu; tesbit edilebilen dört kuşak denizci bir âilenin evlâdı, bahriye kıdemli yüzbaşılarından Tahsin Beyin oğludur; ki Tahsin Beyin dedesi Bahçed Kaptan Sinob Baskını fâciası şehidlerindendir.
Behcet Cantok mahalle mektebini semtinde bitirdikten sonra Eyyub Askeri Rüşdiyesine girdi, bu mektebin kapanması üzerine Südlücede Hoca İshak Efendi Nümûne Mektebine yazıldı, sonra Bursaya, Işıklar Askerî Îdadisine gitti. Babası Tahsin Bey ittihadcıları sevmez, muhîtince müfrid itilâfcı olarak tanınmışdı, 1922 de kayboldu. Avrupaya kaçdı denildi, kendisinden hiç bir haber alınamadı; Behcet, en küçük bir geçim kaynağı bulunmayan anası ile kız kardeşine bakmak için Işıklardan ayrılarak bir baba arkadaşının delâleti ile Şirketi Hayriye Fabrikasına raspacılıkla girdi, amele oldu. Bir müddet sonra da askere alındı ve Giresun Jandarma Mektebine gönderildi.
Çocukluğundan beri mûsikiye merâkı vardı; usûl ve nota bilmiyordu, fakat kulakdan kapma olarak güzel şarkı söylerdi, sesi de tatlı idi, asker ocağında klârinet çalmağa heves etti. Çok güzel gemi maketleri yapardı. Bir gemi maketine bir klârinet aldı, askerlik görevini yaparken bir yandan da kısa bir zamanda bu sazı çok güzel çalmaya başladı. O zamanlar Türkiyenin her tarafında bir dans merakı başlamış, her yerde barlar açılıyordu; Giresunda da iki bar açıldı; Behcet Cantok üç asker arkadaşı ile bir caz topluluğu kurdu; izinli çıkdıkları zamanlarda bu barlarda çalışıp hayli para kazandılar, hattâ terhislerinde Giresunu terketmediler, Behcet nâfia müdürlüğünde küçük bir de memûriyet buldu, emvâli metrûkeden bir ev satın aldı; ve Giresunda sekiz sene kaldı; mûhitinin sevilen bir simâsı oldu. Nâfiadaki memûriyeti lâğvedilip barlar da evvelki çılgın rağbeti kaybedince Giresundaki evini satarak 1931 de İstanbula geldi. Yine çocukluğundan beri resim yapardı, icâzetnâmesi olmamakla berâber çok güzel sülüs, tâlik ve rik’a yazardı; arkadaşlarınadn ûdi Hülühülü Hakkının ön ayak olması ile Devlet Matbaasına kartograf-ressam olarak girdi; ve burada dört yıl çalıştı; Nazilli Basma Fabrikasının grave kısmına girdi, bu fabrikada çalışır iken hükûmet tarafından bir işçi-san’atkâr kaafilesi arasında Moskovaya tahsile gönderildi; orada altı ay kaldı. Dönüşünde İstanbulun basın âleminde serbest hayata atıldı; evvelâ İsrael Levi Matbaasında, sonra Türkiye Yayınevinde aylıklı ressam oldu; bir ara Vatan gazetesinde çalıştı, İkinci Cihan Harbi yıllarında Amerikan Harb Haberleri Ofisinde kartograflık yapdı; bu ofis dağılınca, Ankara Caddesi yanında Cağaloğlu Yokuşunda müstakil bir dükkân atöliye açarak etiket ressamlığı yapdı; piyasada hayli iş bulmuş durumda iken, dükkân sâhibinin iş hayatına atılması Behceti yersiz bırakdı ve güzel durumunu son derecede sarsdı. O sıralardadır ki bu İstanbul Ansiklopedisi, Reşad Ekrem Koçu ile Mahmet Ali Akbayın teşriki mesâisi ile ihyâen intişâra başladı ve R.E. Koçunun bu şehir kötüğünde kıymetinden faydalanacağı sîmalar arasında ilk hatırladıklarından bir Behcet Cantok oldu.
Kıymetli sanatkâr bâdenin meclûbudur; hiç evlenmemişdir, yârı gamkusârı şarabı erguvandır.
Behcet Cantok
(Resim : kendi eli ile)
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Kod
IAM060665
Tema
Kişi
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
Cilt 6, sayfalar 3380-3381
Not
Görsel: cilt 6, sayfa 3381
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.