Batı türkçesinde isim, parlak ipek kumaş (H. Kâzım, Büyük Türk Lûgatı); Mehmet Zeki Pakalın “Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri” adlı eserinde şu tafsilâtı veriyor. “Şimdiki taftayı andıran bir nevi ipekli kumaşın adı idi. Bürhâı Kaatı’da: her anda bir türlü renkleri gözükür bir nevi kumaşdır ki canfezâ muharrefidir sûretinde izah olunmuşdur. 60 santim kadar eninde olan bu kumaşın hepsi düz olmak üzere birçok rengi vardır; şalvar, ferâce yapılırdı. Zenginler yorgan yüzü, boğça yaparlardı.” Güzellerin gençlik ışığı ile parlayan yüzleri, hele kendilerine alıcı gözle bakıldığı zaman zaman dalga dalga hicab alı basdığında canfese benzedilmişdir: Pek bakma yüzüne dilberim toydur Al canfes misâli hicâbın âli  Ruhsâri âline reşk ider canfes Eğri durur şâhın başında dal fes