Eminönü adını taşıyan sokakdadır, Eminönü ile Unkapanı arasındaki yol bir bulvar olarak genişletilirken istimlâk edilerek yeri yola alındı, han, sokağın tam orta kısmında idi. Semti eskilerinden ve Canbazhanı Sokağında hasırcı Ahmed Özkan’ın verdiği mâlumâta göre üç katlı kâgir bir binâ idi, ortasında üstü câmekânla örtülü ve zemini parke taş döşenmiş bir avlu bulunup bu avlu etrafında da yağcı ve zahireci mağazaları bulunmaktaydı, meşhur Urfa ve Haleb yağları bu mağazalarda satılırdı. Dış dükkânları da tamamen yağcılarda idi. Hanın üst katlarında, fırdolayı parmaklıklı bir koridor üzerine sıralanmış odalar tüccar yazıhâneleriydi. Bu hanın son zamanlarda Hulusi Bey adında bir odabaşısı ve Mehmed adında da bir kahvecisi olup semtin sevilmiş insanlarıydı. Tanzimatdan önceki devirde ise bu handa, adından da anlaşılacağı veçhile at canbazları otururdu. On altıncı asırdan kalmış, Türk yapı sanatında bir değer ifâde eden bir binâ idi. Hakkı GÖKTÜRK