İstanbul sularının canavar balıklarından, köpek balığının bir cinsi; gözleri açık yeşil yahud sarı, cam gibi parlamasından ötürü bu isim verilmişdir, fransızlar “le chien de mer” (deniz köpeği” yahud “milandre” derler; rengi açık deve tüyü, karın tarafı beyazdır. Burnu uzun ve yassıca, ağzının yarığı düz ve üst çenesi üç sıra keskin ve içeri çevrik dişlerle silâhlanmışdır; alt çenesinde de iki sıra diş vardır, bunların ucları da yana bakar; dişler birbirine merbut, yekpâre destere dişlerine benzediği için pek dayanıklıdır. Üst çenesinin ağzından ileri uzamış olan kısmının altından iki aded burun delikleri, ve başının üzerinde gözlerinden yukarı da iki aded büyük menfezler vardır. Kulak kafesleri beş aded olup karnında bulunan yan kanadları ile başının arasında bulunur. Pek ufak kıt’ada ve yekdiğerine bitişik olan karın kanadları sidikliğin yanındadır. Sırtının ortasında bir yelesi, ve kuyruğuna pek yakın bir aded sırt kanadı vardır; bütün bu kanadlar üçgen şeklinde, vücudunun renginde ve kıkırdaktan müteşekkildir. Camgözün vücudunun üstünde, dikkatle bakılacak olursa bir takım ince satrançlı hatlar görülür; derisi zımpara kâğıdına benzer. En büyüleri 1,5 metre boyunda olup eti lezzetlidir ve sâir köpek balıklarının etine tercih olunur; müslümanlar yemez. Camgözün “Boz camgöz” v...

İstanbul sularının canavar balıklarından, köpek balığının bir cinsi; gözleri açık yeşil yahud sarı, cam gibi parlamasından ötürü bu isim verilmişdir, fransızlar “le chien de mer” (deniz köpeği” yahud “milandre” derler; rengi açık deve tüyü, karın tarafı beyazdır. Burnu uzun ve yassıca, ağzının yarığı düz ve üst çenesi üç sıra keskin ve içeri çevrik dişlerle silâhlanmışdır; alt çenesinde de iki sıra diş vardır, bunların ucları da yana bakar; dişler birbirine merbut, yekpâre destere dişlerine benzediği için pek dayanıklıdır. Üst çenesinin ağzından ileri uzamış olan kısmının altından iki aded burun delikleri, ve başının üzerinde gözlerinden yukarı da iki aded büyük menfezler vardır. Kulak kafesleri beş aded olup karnında bulunan yan kanadları ile başının arasında bulunur. Pek ufak kıt’ada ve yekdiğerine bitişik olan karın kanadları sidikliğin yanındadır. Sırtının ortasında bir yelesi, ve kuyruğuna pek yakın bir aded sırt kanadı vardır; bütün bu kanadlar üçgen şeklinde, vücudunun renginde ve kıkırdaktan müteşekkildir. Camgözün vücudunun üstünde, dikkatle bakılacak olursa bir takım ince satrançlı hatlar görülür; derisi zımpara kâğıdına benzer. En büyüleri 1,5 metre boyunda olup eti lezzetlidir ve sâir köpek balıklarının etine tercih olunur; müslümanlar yemez. Camgözün “Boz camgöz” ve “Mahmuzlu camgöz” adı ile iki nev’i daha vardır. Boz camgöz iri, uzun ve yelesiz bir nevi köpek balığı olup yan kanadları ile başının arasında bulunan kulak delikleri altı adeddir. Karın yüzgeçleri ile makad yüzgeci yekdiğerine yakın olup ufak kıt’ada olan sırt yüzgeci bunların hizâsında ve kuyruğa yakındır. Rengi umumiyetle boz ise de alt tarafı beyazdır. İstanbul sularında 4 metro boyunda ve 2,40 metro çevresi olan gaayet irileri görülmüşdür; alt ve üst çenesindeki dişleri, destereye benzeyen uzun kemiklerden ibârettir; derisinin üstü ince dişli zinpara kâğıdına benzer. Mahmuzlu camgöz, asıl camgöze çok benzer, tek farkı, yelesi ile sırt yüzgecinin hemen önlerinde birer kalın diken bulunmasıdır. En büyüğü 1 metro boyundadır. Rengi, asıl camgöz gibi açık deve tüyü, yahud esmer sincâbidir; karnının altı beyazdır. Ufaklarının üstünde mâvimsi lekeler görülür. Keskin dişleri ile oltaları kolayca kesdiğinden, ve ağları parçalayıp içindeki balıkları yediğinden balıkcılar bu mahmuzlu camgözden çok şikâyet ederler. Tutulduğu zaman, denizden çıkarılır iken yaylanır ve mahmuzu ile çarpar, çok dikkatli olmak lâzımdır. Köpek gibi yavrular, her seferinde de yavrusu dörtten fazla olmaz. Eti çok serttir, hiç rağbet görmez, pek ucuza satılır; İstanbul Balıkhanesinden satın alınanlar da umumiyetle izmir’e gönderilir. Camgöz 1 — Camgöz; 2 — Mahmuzlu camgöz; 3 — Boz camgöz. (Resim : K. Deveciyan)