Entries
Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
Volumes
Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
Archive
Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
Discover
Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
CÂFER (Helvacı)
Mısır Çarşısının Ketenciler Kapusu karşısındaki helvacı dükkânında güzelliği dillere destan olmuş bekâr uşağı bir helvacı çırağıdır ki bu gencin şânında bir manzûme kaleme almış olan Âşık İskender’in kaydından geçen asrın ortalarında yaşadığı anlaşılıyor. Güzel Câfer’in çıraklık ettiği helvacı dükkânı hâlen durmaktadır ve yine helvacı dükkânıdır.
İkinci Sultan Mahmud bir gün tedbil gezerken bu dükkânın önünde geçmiş ve Câfer’i görerek çocuğun güzelliğine hayran olmuş, saraya Helvahâneye aldırtmış; 1826 da Yeniçeri Ocağı kaldırılıp yerine Asâkiri Mansûrei Muhammediye teşkilâtı kurulurken Câfer askerliğe heves etmiş ve Râmi Kışlasına giderek Asâkiri Mansûreye nefer yazılmış, çocuğun bu hareketi gece ve gündüz Râmi Kışlasında askerlerinin başında bulunan pâdişâhın son derecede hoşuna gitmiş, pâdişâhın iltifâtı ve hüsnü nazarı sâyesinde Helvacı Câfer az sonra çavuş, ve başçavuş olmuş, başçavuş iken de damad paşalardan biri tarafından himaye edilerek yaşca ve güzellikde dengi bir hanım sultanla evlenmiş. İşte Âşık İskender bu menkibeyi kaleme almışdır:
Nısfı dünyâdır bu şehri İstanbol
Fâsikü fâciri eşkiyâsı bol
Nice dilberleri igfâl iderler
Hakdan görünürler bir âl iderler
Güzellerin hem çok olur şeytanı
Adım başında bir şehir fettanı
Ey yârânı safâ muhabbet ehli
Târif id...
⇓ Read more...
Mısır Çarşısının Ketenciler Kapusu karşısındaki helvacı dükkânında güzelliği dillere destan olmuş bekâr uşağı bir helvacı çırağıdır ki bu gencin şânında bir manzûme kaleme almış olan Âşık İskender’in kaydından geçen asrın ortalarında yaşadığı anlaşılıyor. Güzel Câfer’in çıraklık ettiği helvacı dükkânı hâlen durmaktadır ve yine helvacı dükkânıdır.
İkinci Sultan Mahmud bir gün tedbil gezerken bu dükkânın önünde geçmiş ve Câfer’i görerek çocuğun güzelliğine hayran olmuş, saraya Helvahâneye aldırtmış; 1826 da Yeniçeri Ocağı kaldırılıp yerine Asâkiri Mansûrei Muhammediye teşkilâtı kurulurken Câfer askerliğe heves etmiş ve Râmi Kışlasına giderek Asâkiri Mansûreye nefer yazılmış, çocuğun bu hareketi gece ve gündüz Râmi Kışlasında askerlerinin başında bulunan pâdişâhın son derecede hoşuna gitmiş, pâdişâhın iltifâtı ve hüsnü nazarı sâyesinde Helvacı Câfer az sonra çavuş, ve başçavuş olmuş, başçavuş iken de damad paşalardan biri tarafından himaye edilerek yaşca ve güzellikde dengi bir hanım sultanla evlenmiş. İşte Âşık İskender bu menkibeyi kaleme almışdır:
Nısfı dünyâdır bu şehri İstanbol
Fâsikü fâciri eşkiyâsı bol
Nice dilberleri igfâl iderler
Hakdan görünürler bir âl iderler
Güzellerin hem çok olur şeytanı
Adım başında bir şehir fettanı
Ey yârânı safâ muhabbet ehli
Târif idem şimdi ben bir güzeli
Helvacı Caferdir ol şûhin adı
Helva gecesinin ağzımda tadı
Ketencilerdedir anın dükkânı
Mermer tezgâh başı olmuş mekânı
Gümüş elde kalem parmağı ballı
Mintanı ak şalvar üzre bindallı
Nâzik ince belde ibrişim futa
Âşıkları anı baş üzre tuta
Nâilin ile reftâr ittikce dilber
Pâyi billûruna reşk ider mermer
Fıstık misâlidir vücûdi pâki
Dir anı hamamda yuyan dellâki
Kasem ider tıraş eyliyen berber
Bilmem kâkül müdür ya sünbülteber
Samur saç üstünde ak keçe külâh
Sevmemek günahdır şehbazı billâh
Odur dilberânı esnâfın şâhı
Eflâkin hurşid ü şebçırağ mâhı
Helvacıgüzeli Câferin bahtı
Ol semtden geçirdi sâhibi tahtı
Sultan Mahmud Handır meşhurdur adli
Ol garib uşağa uzattı eli
Eşkiya şerrinden halâsa anı
Çırağ idüp verdi ana fermanı
Câfere açıldı râhi ikbâli
Olmuş idi önce Helvahâneli
Sarayi Hümâyun oldu lânesi
Yerin buldu elhak ol dür dânesi
Mürur etti üç beş sâli ferhunde
Teâli tefeyyüz buldu ol bende
Yeniçerileri kırdıkda ol şâh
Güli sadberk misal açıldı ol mâh
Râmi Kışlasında yazıldı nefer
Güzeller şâhı ol Helvacı Câfer
Pâdişahın ana hüsni nazari
Çavuş yapdı heman Câfer neferi
Bir sâli dolmadan başçavuş oldu
Kurbi sultan ile hem şeref buldu
Nevcivan Başçavuş dediler âne
Hem nâil oldu bir hanım sultâne
Duhteri pâkîze gevheri yektâ
Çekdi âguuşine mürâhik fetâ
Ondokuz yaşında hâlen ol civan
Sıhhati ömrüne olam duâhan
Ateşi aşk içre olup semender
Yazdım bu ebyâtı nâmım İskender
Büyük teyzemizin kocası topçu binbaşısı Sadık Bey isminde bir zât vardı, son derecede güzel bir adamdı; babası kolağası Câfer Ağâ adında biriymiş ve Nizib Muhârebesinde şehid düşmüş. o Sâdık Bey: “Babam Ketenciler Kapusunda bir helvacı çırağı iken Sultan Mahmud tebdili kifayetle dükkâna gelmiş, helva yemiş, kendisine babam hizmet etmiş, çocuğun hem güzelliğine hayran olmuş hem de hizmetindeki nezâketi beğenmiş. O sırada dükkâna bir de yeniçeri girmiş, çocuğun bâzusuna ve baldırına: “Ulan hani senin orta nişanın?..” demiş. Babam merhum Ağa: “Ağa ben ocaklı değilim!..” deyince; “Bre olmaz... Şu palanın hakkı için sen şimdi benim civeleğimsin, hemen boğçanı al, seni kışlaya götürürüm!..” diye bir nâra attığında Sultan Mahmud kendisinin kim olduğunu açığa vurup hemen o anda babamı saraya aldırtmış..” diye anlatırmış. Şehid kolağası Câfer Ağanın Âşık İskender’in bahsettiği Helvacı Câfer olduğu âşikârdır.
Vâsıf HİÇ
Theme
Person
Contributor
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
TÜM KAYIT
Creator
Vâsıf Hiç
Identifier
IAM060553
Theme
Person
Type
Page of encyclopedia
Format
Print
Language
Turkish
Rights
Open access
Rights Holder
Kadir Has University
Description
Volume 6, pages 3329-3330
Theme
Person
Contributor
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.