Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
CADALOZ
İkinci Meşrutiyet yıllarında intişâr etmiş bir mizah gazetesidir; imtiyaz sâhibi ve başmuharriri Nureddin Rüşdi ve mes’ul müdürü Haydar Rüşdi Beyler olan ve Tercemanı Hakikat Matbaasında basılmış olan Cadaloz 28 X 40 santim eb’adında dört sayfa olarak haftada iki gün, salı ve cumartesi günleri yayınlanmışdır; idârehâne olarak Ebussuud Caddesinde 35 numaralı dâirei mahsusa gösterilmişdir; bir nüshası 10 paraya satılmış olan Cadaloz’un 1 numaralı nüshası 22 mart 1327 ve 4 nisan 1911 salı günü çıkmışdır. Çıkaranlar huzursuzluk içinde çok dikkatsiz çalışmış olacaklardır ki bu 1 numaralı sayının ilk sayfasının en başında milâdî yıl rakamı 1191 olarak yazılmış, ve bu hatâ müteakib nüshalarda da devam ederek ancak altınca nüshada 1911 olarak düzeltilmişdir.
Birinci sayfaya bir büyük karikatür konmuş, ikinci ve üçüncü sayfalar, resimsiz üçer sütun üzerine yazı ile doldurulmuş, dördüncü sayfanın üst yarısına bir büyük karikatür, ve alt yarısına üç yarım sütun yazı konmuşdur.
Açıkca ifade edilmemiş olmakla berâber İttihad ve Terakki Komitasına karşı bir muhalefet seziliyor; Hakkı Paşa kabinesi zamanında intişar etmiş olan bu mizah gazetesi İttihad ve Terakki’ye karşı diğer muhalefet fırkalarının anlaşmazlığından üzgündür.
O devrin mizah gazetelerinin çoğu fikir, sanat ve zevk yoksulluğu mâ...
⇓ Devamını okuyunuz...
İkinci Meşrutiyet yıllarında intişâr etmiş bir mizah gazetesidir; imtiyaz sâhibi ve başmuharriri Nureddin Rüşdi ve mes’ul müdürü Haydar Rüşdi Beyler olan ve Tercemanı Hakikat Matbaasında basılmış olan Cadaloz 28 X 40 santim eb’adında dört sayfa olarak haftada iki gün, salı ve cumartesi günleri yayınlanmışdır; idârehâne olarak Ebussuud Caddesinde 35 numaralı dâirei mahsusa gösterilmişdir; bir nüshası 10 paraya satılmış olan Cadaloz’un 1 numaralı nüshası 22 mart 1327 ve 4 nisan 1911 salı günü çıkmışdır. Çıkaranlar huzursuzluk içinde çok dikkatsiz çalışmış olacaklardır ki bu 1 numaralı sayının ilk sayfasının en başında milâdî yıl rakamı 1191 olarak yazılmış, ve bu hatâ müteakib nüshalarda da devam ederek ancak altınca nüshada 1911 olarak düzeltilmişdir.
Birinci sayfaya bir büyük karikatür konmuş, ikinci ve üçüncü sayfalar, resimsiz üçer sütun üzerine yazı ile doldurulmuş, dördüncü sayfanın üst yarısına bir büyük karikatür, ve alt yarısına üç yarım sütun yazı konmuşdur.
Açıkca ifade edilmemiş olmakla berâber İttihad ve Terakki Komitasına karşı bir muhalefet seziliyor; Hakkı Paşa kabinesi zamanında intişar etmiş olan bu mizah gazetesi İttihad ve Terakki’ye karşı diğer muhalefet fırkalarının anlaşmazlığından üzgündür.
O devrin mizah gazetelerinin çoğu fikir, sanat ve zevk yoksulluğu mâkesi olmuşken Cadaloz’un resimlerinde de, yazılarında Çakırpençe, Ef’î, Selis, Dehşet, Cadalos, Horoz, Çaparoz, Kılavuz gibi müstear isimler kullanılmış; aynı kalemden çıkmış olan karikatürleri de bazan lâtin harfleri ile “D. Mazloum” diye imzalanmışdır.
Cadaloz’un kaç nüsha çıkdığını tesbit edemedik; Hakkı Paşa kabinesinin istifâsından sonra İttihadcılar tarafından kapatılmışdır.
Her nüshasına “Kötek” başlığı altında muntazam olarak bir kıt’a yazmış olan Çakırpençe, birinci sayısında gazeteyi bir tarafsız gazete olarak takdim ediyor:
Her niyyete ye, tatlı, acı, belki de muzdur
Emsâli mizahkârı gibi sanma kokozdur
Millet yoluna can verir, kendisi hak gû
Sermâyesi çok, fikri büyük bir Cadalozdur.
Baş makaaleleri “Çançan” başlığı altında muhâvere tarzında yazılmışdır; Karagözün eşi Cavalacoz ile konuşur. İlk baş makaalesinin ilk satırlarında zamanının gazetelerine çatmaktadır, ve basını, milleti ikiliğe düşürmekle ittiham etmektedir. Cadaloz, Cavalacoza çıkışarak şöyle konuşur:
“— Sizi gidi maşa bacak züppeler sizi!.. Sizi kaynana değneği önünden pabuçsuz kaçmış gelin suratlı yumurcaklar!.. Kendinizi dev aynasında görüp de âlemin etlisine sütlüsüne karışmaya başladınız hâ!.. Daha yaşınız ne, başınız ne?.. Küpe girmeden sirke mi oldunuz?.. Akıllı uslu vatan yavruları biri birine tutuşdurdunuz!.. Biriniz enine çeker, biriniz boyuna, okuyanlar da yazan şaşkınlar gibi şaşırıp kaldılar!..
— Hükûmeti niçin tenkid ettiğimize mi darılıyorsun? (Cavalacoz’un hükûmetden kasdı Hakkı Paşanın tarafsız Adlü İhsan kabinesidir).
— Yok size darılmıyorum!.. Niçin kendilerini tenkid ettirecek halde bulunuyorlar diye onlara çıkışırım!.. Sizin maksadınız da tenkid değil, gazete satmak, ya kendinize bir mevkî temin etmek!..”
Bu gazetenin mizah diline örnek olarak 16. sayısından bir yazı alıyoruz; o nüshanın birinci sayfasında “İşte Ondördüncü Asrın Tâhir ile Zühresi” diye bir resim vardır, ondördüncü asır hicrî takvim ile asrımızdır, resmin altına da “mânisi 3. sayfada” diye yazılmışdır. Resimde saz çalan bıyıklı delikanlı, “Tâhir” Hüseyin Câhid Bey, sakallı kız “Zühre” de Lütfi Fikri Beydir. Bu resmin iç sayfadaki yazısı şudur:
“Aldı Tâhir :
Ne istersin? Ne istersin?
Kafesde durmaz ötersin!
Böyle dargın ötüşünle
Beni dîvâne edersin!
Aldı Zühre :
Ne istediğim bilirsin!
İmdî sözüme gelirsin!
Bu diyârın beyi Tâhir
Belki bize de verirsin!
Aldı Tâhir :
Ben Tâhirim bana karşı duran yok
Deniz deryâ yesem içsem soran yok!
Bu obanın, bu yurdların içinde
Benim gibi atan da yok, vuran yok!
Aldı Zühre :
Deve deveyi yeder
Çoban deveyi güder
Tâhir gibi koç yiğit
Şimdi düello eder!
Aldı Tâhir :
Zührem kaşını çatmışsın
Gaygulara batmışsın
Deryâya teklif olmaz
Bildim ağular kalmışsın
Aldı Zühre :
Bizim bağda ağ olmaz
Kara salkım ağ olmaz
Bahri lûta düşenin
Yüreğinde yağ olmaz!
Aldı Tâhir :
Süt pişirdim taşıyor
Öfke başdan aşıyor
Kavgayı bırakalım
Âlem bize şaşıyor!
Aldı Zühre :
Züğürt ne bulsa yermiş
Zengin murâda ermiş
Anam beni dünyâya
Gavga için getirmiş!..
“Deyüp kesdi, ve yine aldı Tâhir, Ey benim gönlümün dürdânesi, çarhımın pervânesi Zühreciğim!.. deyüp aşk âteşi gözlerin bürüyüp boynuna sarıldıkda ol fettâhı dilâşûb dahi validesinden taallüm eylemiş olduğu sihir ve mekrin kuvveti ile kakıdı! Ve etti ki: Ey vezir oğlu Tâhir!.. Senin bu obada yapmadığın kalmadı, tiz çadıra varayım, gürz ve kalkanımı alayım başın derde salayım, dur ki göresin beni deyû çadıra doğru gitmeğin Tâhir dahi kükreyip: Kız kanı yüzük suyu, rüsvay eyledin beni, tiz eve varayım, gör ne iderim seni deyüp saz be dûş olarak savuşduğunun resmidir!!!”.
Cadaloz Gazetesinin 1 numaralı nüshasının birinci sayfası.
(Karikatürün sözü teknede hamur yoğuran sadırâzam Hakkı Paşa, yoğurduğu sadâret büdcesi. Un döken Mâliye nâzırı Cavid Bey, un da Alman unu. Yazı).
Hamurkâr — Hamurkârı cihânı kader yapar yoğurur!
Cadaloz — Hamurkârı fakat mâderi vatan doğurur!
Tema
Diğer
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Kod
IAM060536
Tema
Diğer
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
Cilt 6, sayfalar 3320-3323
Not
Görsel: cilt 6, sayfa 3321
Tema
Diğer
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.