Adı “Berd” okunur; Amerikan sanâyi kırallarından ve milyarderlerinden; meşhur kutub seyyah ve kâşiflerinden Amerikan amirali Richard Evelyn Byrd’in kardeşi, 1962 senesi ağustos ayının ilk günlerinde zevcesi ve bir râhib arkadaşı ile berâber turist olarak İstanbul’a gelmiş ve İstanbul Hilton Otelinde misâfir olmuştur. Memleketinde muhiti çok geniş ve Türkiye hakkında turist celbi için müsbet propaganda yapma imkânları pek çok olan bu zât İstanbul Hilton Otelinde bir şefgarsonun Mollière’nin “Kibarlık Budalaları” nı hatırlatan bir muamelesine mâruz kalmışdır; şöyle ki: 7 ağustos günü İstanbul’da bunaltıcı bir sıcak vardır; adı geçen otelin taraça lokantasına ceketsiz ve kravatsız inen Amerikalı milyardere ceketsiz ve kıravatsız yemek yiyemiyeceği ihtar edilmişdir; altmış yaşlarında bulunan D. Harold Byrd bu ikaz karşısında gülmüş, ve: “Şefgarsonun hakkı var, fakat ben de kabâhatli sayılmam!..” demiştir; kalmakda olduğu Karadeniz Dâiresine çıkmış; ceketini giyerek ve bir spor boyunbağı takarak yemeğe gelmişdir. Kendisi ile görüşen Hürriyet gazetesinin bir muhâbirine de: “Türkiye’ye geldiğim için son derecede memnunum, fakat böyle bir hâdise ilk defa başıma geliyor!..” diyen D. Harold Byrd kendisi hakkında da şunları söylemişdir: “Birleşik Amerika’da petrol, ticâret (idhâlât - ihrâcâ...

Adı “Berd” okunur; Amerikan sanâyi kırallarından ve milyarderlerinden; meşhur kutub seyyah ve kâşiflerinden Amerikan amirali Richard Evelyn Byrd’in kardeşi, 1962 senesi ağustos ayının ilk günlerinde zevcesi ve bir râhib arkadaşı ile berâber turist olarak İstanbul’a gelmiş ve İstanbul Hilton Otelinde misâfir olmuştur. Memleketinde muhiti çok geniş ve Türkiye hakkında turist celbi için müsbet propaganda yapma imkânları pek çok olan bu zât İstanbul Hilton Otelinde bir şefgarsonun Mollière’nin “Kibarlık Budalaları” nı hatırlatan bir muamelesine mâruz kalmışdır; şöyle ki: 7 ağustos günü İstanbul’da bunaltıcı bir sıcak vardır; adı geçen otelin taraça lokantasına ceketsiz ve kravatsız inen Amerikalı milyardere ceketsiz ve kıravatsız yemek yiyemiyeceği ihtar edilmişdir; altmış yaşlarında bulunan D. Harold Byrd bu ikaz karşısında gülmüş, ve: “Şefgarsonun hakkı var, fakat ben de kabâhatli sayılmam!..” demiştir; kalmakda olduğu Karadeniz Dâiresine çıkmış; ceketini giyerek ve bir spor boyunbağı takarak yemeğe gelmişdir. Kendisi ile görüşen Hürriyet gazetesinin bir muhâbirine de: “Türkiye’ye geldiğim için son derecede memnunum, fakat böyle bir hâdise ilk defa başıma geliyor!..” diyen D. Harold Byrd kendisi hakkında da şunları söylemişdir: “Birleşik Amerika’da petrol, ticâret (idhâlât - ihrâcât) ve borsa başda olmak üzere 37 büyük teşkilâtın sâhibiyim; teşkilâtlardan biri olan “Ling - Temco - Vaught” çelik endüstrisi, bu yıl kurduğum (D. H. Byrd Enterprises” şirketine 350,000,000 dolar (3 milyar 150 milyon T.L.) kâr sağlamışdır; bu endüstride 22,000 işçi çalışmaktadır; şahsıma âid 58 yolcu uçağım vardır, bunlardan biri ile seyahat ettiğim zaman uçağı ben kullanırım”. Bibl. : Hürriyet Gazetesi, 8.8.1962. Madde: cilt 6, sayfa 3318 Muhteşem camileri ile bir İstanbul silueti (Resim : Sabiha Bozcalı)