Matbaa makina ustalarından; 17 Temmuz 1911 de Dedeağaçda doğdu. aynı yılın Eylülünde, henüz iki aylık iken Balkan Harbi muhâciri olarak ana kucağında İstanbul’a geldi; Sarıgüzelde yerleşdiler; iki yaşında iken annesini, dört yaşında iken babasını kaybeden sabî, ilk tahsilini türlü güçlükle tamamlayarak 1922 de on bir yaşında iken Matbaai Âmireye (Devlet Basımevine) çırak olarak girdi; önce mücellidhânede çalıştırıldı ,sonra aşırı heves ve istîdâdı nazarı dikkati çekerek makina dâiresine alındı, ve orada çalışkanlığı ile ustalığa kadar yükseldi. Devlet müessesesi bu büyük matbaada, çok mühim eserlerin baskısı onun titiz dikkatine emânet edilerek otuz sekiz sene hizmet ettikden sonra 1950 yılında Devlet Matbaasından ayrılarak piyasa matbaalarına geçdi, muhtelif müesseselerde ustabaşılık yapdı. Mesleği dışında mûsikiye merâkı olup 1926 da onbeş yaşında iken ûdî Emriye Hanımdan ud ve usul dersi almışdı; plâklardan kulak dolgunluğu ile makamlar ezberledi; 1948 de de Ârif Sâmi Toker’den altı ay kadar ders alarak büyük faydalar sağladı; şarkılar besteledi; güfte ve bestesi kendisinin Hüseyni makaamından düyek usûlünde “Bu gecem de yine geçdi bin âhü vâh ile” şarkısı 3 Mart 1953 târihinde Ekrem Güyer tarafından Ankara Radyosunda okundu; on kadar bestesi vardır, bunların arasında kendisi...

Matbaa makina ustalarından; 17 Temmuz 1911 de Dedeağaçda doğdu. aynı yılın Eylülünde, henüz iki aylık iken Balkan Harbi muhâciri olarak ana kucağında İstanbul’a geldi; Sarıgüzelde yerleşdiler; iki yaşında iken annesini, dört yaşında iken babasını kaybeden sabî, ilk tahsilini türlü güçlükle tamamlayarak 1922 de on bir yaşında iken Matbaai Âmireye (Devlet Basımevine) çırak olarak girdi; önce mücellidhânede çalıştırıldı ,sonra aşırı heves ve istîdâdı nazarı dikkati çekerek makina dâiresine alındı, ve orada çalışkanlığı ile ustalığa kadar yükseldi. Devlet müessesesi bu büyük matbaada, çok mühim eserlerin baskısı onun titiz dikkatine emânet edilerek otuz sekiz sene hizmet ettikden sonra 1950 yılında Devlet Matbaasından ayrılarak piyasa matbaalarına geçdi, muhtelif müesseselerde ustabaşılık yapdı. Mesleği dışında mûsikiye merâkı olup 1926 da onbeş yaşında iken ûdî Emriye Hanımdan ud ve usul dersi almışdı; plâklardan kulak dolgunluğu ile makamlar ezberledi; 1948 de de Ârif Sâmi Toker’den altı ay kadar ders alarak büyük faydalar sağladı; şarkılar besteledi; güfte ve bestesi kendisinin Hüseyni makaamından düyek usûlünde “Bu gecem de yine geçdi bin âhü vâh ile” şarkısı 3 Mart 1953 târihinde Ekrem Güyer tarafından Ankara Radyosunda okundu; on kadar bestesi vardır, bunların arasında kendisinin en çok sevdikleri “Bir derin sızıdır hâtıran bende” ve “Dün seni gördüm güzel yüzün solmuş” şarkıları ile “Yârim gitti çeşmeye aman güzel oğlan” türküsüdür (1961). Hakkı GÖKTÜRK