İstanbulun gece kulüblerinde ve muhtelif eğlence yerlerinde tanınmış şantör ve kompozitörlerden, 1936 da Adanada doğdu, aslen Antakyalı olup uzun yıllar Devlet Demir Yollarının Adana veznedarlığında bulunmuş Subhi Büyükburç’un (1898 - 1954) oğludur; annesi Kırımlı bir âileye mensub Cemile Hanımdır. İlk tahsilini, güney demir yollarının bir Fransız şirketi elinde, babasının da bu şirket hizmetinde Halebde bulunduğu sırada Halebde Fransız Frerler mektebinde yapdı, sonra, sonra Türkiyede orta ticâret mektebini bitirdi, bir müddet de Yüksek Ticâret Mektebine devam etti, ve kısa bir zaman husûsî bir müessesenin muhâsebesinde çalışdı. Batı müziğine olan merak ve sevgisi, evlerinde gramofon plâklarından dinlediği caz müziği şarkı ve melodileri ile başladı; annesi de güzel ud, keman çaldığı için irsen müzik istidâdına da sâhibdi; iki sene kadar konservatuvara devam etti; Alis Rozental’dan şan, Jirayir Arslanyandan da solfej, armoni ve gitar dersleri aldı; 1955 de süvari subayı olarak yapdığı askerliğini bitirince, bir şantör olarak evvelâ Reşat Kulübde halkın önüne çıkdı; tenor sesi ile söylediği şarkılar dikkati çekerek alkışlandı ve kısa zaman içinde bir muhîtin şöhreti oldu; kurduğu bir topluluk ile paviyon ve barlara angaje edilmeye başlandı; bunları Caddebostanı Gazinosu, Suadiye Ga...

İstanbulun gece kulüblerinde ve muhtelif eğlence yerlerinde tanınmış şantör ve kompozitörlerden, 1936 da Adanada doğdu, aslen Antakyalı olup uzun yıllar Devlet Demir Yollarının Adana veznedarlığında bulunmuş Subhi Büyükburç’un (1898 - 1954) oğludur; annesi Kırımlı bir âileye mensub Cemile Hanımdır. İlk tahsilini, güney demir yollarının bir Fransız şirketi elinde, babasının da bu şirket hizmetinde Halebde bulunduğu sırada Halebde Fransız Frerler mektebinde yapdı, sonra, sonra Türkiyede orta ticâret mektebini bitirdi, bir müddet de Yüksek Ticâret Mektebine devam etti, ve kısa bir zaman husûsî bir müessesenin muhâsebesinde çalışdı. Batı müziğine olan merak ve sevgisi, evlerinde gramofon plâklarından dinlediği caz müziği şarkı ve melodileri ile başladı; annesi de güzel ud, keman çaldığı için irsen müzik istidâdına da sâhibdi; iki sene kadar konservatuvara devam etti; Alis Rozental’dan şan, Jirayir Arslanyandan da solfej, armoni ve gitar dersleri aldı; 1955 de süvari subayı olarak yapdığı askerliğini bitirince, bir şantör olarak evvelâ Reşat Kulübde halkın önüne çıkdı; tenor sesi ile söylediği şarkılar dikkati çekerek alkışlandı ve kısa zaman içinde bir muhîtin şöhreti oldu; kurduğu bir topluluk ile paviyon ve barlara angaje edilmeye başlandı; bunları Caddebostanı Gazinosu, Suadiye Gazinosu, Rotari Kulüb, Moda Spor Kulübü, Yeniköy Turizm Bankası Lokali, Divan Oteli ve İstanbul Hilton Oteli paviyonları tâkib etti; bir gecede üç yerde şarkı söylediği olmuşdur. Ayni zamanda bestekâr da olan Erol Büyükburç, caz müziği için yirmiden fazla hafif şarkı bestelemişdir; ilk bestesi “Little Lucy” (Küçük Lusi) dir; “Kiss me” (Öp beni), “Golden Hair” (Altın saçlar), “For you” (Senin için), “Memoires” (Hâtıralar), “Get Rid of the Blues” (Üzüntüleri atın) bestelediği şarkıların en meşhurlarıdır; hemen hepsi plâğa da alınmışdır. İstanbul Radyosunda da şarkılar söylemektedir. Fransızca ve ingilizce okur yazar, arabca ve ermeniceyi de pratik olarak konuşur; karikatür çizer ki resim istidâdını da babasından tevârüs etmişdir. Boş vakitlerin de edebî mütalealarla geçirir; yüzmek, ata binmek ve otomobil kullanmak da spor zevkleri arasındadır; günlük hayatında tavır ve hareketleri de kibârâne olan genç bir sanatkârdır. (1962). Hakkı GÖKTÜRK Erol Büyükburç (Resim : S. Bozcalı)