Aşağıdaki satırlar 1940 ile 1950 arasında hergün Göztepeye gelerek seyyar balık satıcılığı yapan, ve 1950 den sonrada doğub büyüdüğü Üsküdarda çarşı boyunda bir balıkcı dükkânı açan Üsküdar’ın son külhanbeylerinden Hüseyin’den tesbit ettik: “Otuz kırk sene kadar evvel (1890-1900) Üsküdarın umumî evleri Bülbülderesinde idi, en namlı evler de Nigâr’ın, Hâlide’nin, Sütcünün kızı Kadriye’nin, Karakaş Melek’in, Vecdiye’nin ve Sâliha’nın evleri idi. Arab Sâliha diye meşhur olan sonuncu evin sâhibi, fuhuş âleminin çok cür’etkâr bir esir tüccarı hâlinde bir karıydı. İstanbulun köşe bucağından türlü hîle ve hud’ayla kandırıp fuhuş girdâbına sürüklediği kızlardan kimsesiz garibleri kendi evinde işletir, âilesi efrâdı tarafından Bülbülderesinde izinin tâkib edilmesi ihtimâli olanları evinde tutmaz, Bursaya, Balıkesire, İzmire ve hattâ daha uzaklara, Konyaya, Kayseriye göndererek oradaki kırmızı fenerli ev sâhiblerine yüksek ücretlerle devrederdi. Üsküdarın umumî evleri Bülbülderesinden Toprak Sokağa, oradan da Söğütlüçeşme civârındaki Paris Mahallesine nakledildi. Nihâyet o evlerde kapatıldı, içindekiler Beyoğluna nakledildi.