Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
BÜLBÜLDERESİ CİNÂYETİ
1945 yılında Eyyub Bülbülderesinde işlenmiş bir cinâyettir; zâbıtaya kaatil tarafından ihbar edilen bu vak’a, tahkikaatı idâre eden o zamanın Eyyub Emniyet Âmiri Fehmi Karabekir tarafından şöylece nakledilmişdir:
“Bir yaz günü sabahı idi, 16-17 yaşlarında çıplak ayaklı ve hırpânice kıyâfet bir oğlan merkeze geldi, Bülbülderesi Mahallesinde su arkının içinde küçük bir çocuğun boğazından iple boğulmak sûretiyle ölü olarak yattığını söyledi, yanıma baş komiseri ve iki polis neferi alarak vaka yerine gittim. Dokuz yaşlarında kadar bir çocuk derenin içindeki çamurlu sular üstünde yüzü koyun yatıyordu, gömleği bir kaç yerinden yırtılmış, pantalon kayışı çözülmüş, pantalonunun bir kaç düğmesi de zor görerek kopmuşdu, daha ilk nazarda kaatilin çocuğa tecavüz etmek istediği ve aralarında bir boğuşma olduğu görülüyordu.
“Bu sırada bir kadın çığlığı işittik, maktûlün anası gelerek evlâdının cesedi üzerine kapandı.
“Muhbirin adı Necati idi, maktul ile birlikte vak’adan bir saat kadar evvel uçurtma uçurduklarını söyledi, o gece Necati’yi karakolda alakoyduk, akrânı olmayan arkadaşından ne zaman ayrıldığını sorduğumuzda:
— Size haber verdiğimden az evvel, ben de artık eve gidecek idim, dere içinde ölüsünü görünce polise haber vermeğe koşdum.. diyordu. Sonra hatırlamış gibi ilâve etti:
— Bi...
⇓ Devamını okuyunuz...
1945 yılında Eyyub Bülbülderesinde işlenmiş bir cinâyettir; zâbıtaya kaatil tarafından ihbar edilen bu vak’a, tahkikaatı idâre eden o zamanın Eyyub Emniyet Âmiri Fehmi Karabekir tarafından şöylece nakledilmişdir:
“Bir yaz günü sabahı idi, 16-17 yaşlarında çıplak ayaklı ve hırpânice kıyâfet bir oğlan merkeze geldi, Bülbülderesi Mahallesinde su arkının içinde küçük bir çocuğun boğazından iple boğulmak sûretiyle ölü olarak yattığını söyledi, yanıma baş komiseri ve iki polis neferi alarak vaka yerine gittim. Dokuz yaşlarında kadar bir çocuk derenin içindeki çamurlu sular üstünde yüzü koyun yatıyordu, gömleği bir kaç yerinden yırtılmış, pantalon kayışı çözülmüş, pantalonunun bir kaç düğmesi de zor görerek kopmuşdu, daha ilk nazarda kaatilin çocuğa tecavüz etmek istediği ve aralarında bir boğuşma olduğu görülüyordu.
“Bu sırada bir kadın çığlığı işittik, maktûlün anası gelerek evlâdının cesedi üzerine kapandı.
“Muhbirin adı Necati idi, maktul ile birlikte vak’adan bir saat kadar evvel uçurtma uçurduklarını söyledi, o gece Necati’yi karakolda alakoyduk, akrânı olmayan arkadaşından ne zaman ayrıldığını sorduğumuzda:
— Size haber verdiğimden az evvel, ben de artık eve gidecek idim, dere içinde ölüsünü görünce polise haber vermeğe koşdum.. diyordu. Sonra hatırlamış gibi ilâve etti:
— Biz uçurtma uçururken yanımıza bir adam geldi, oturdu, gaalibâ onunla beraber kalkıp gittilerdi.. dedi.
— Kimdi bu adam?.. diye sorduk.
— Osman.. dedi, ve adamın eşkâlini târif etti.
“Bu Osman bizce mâlûm bir adamdı, gaayetle güçlü kuvvetli, iri yarı ve uygunsuz gürûhundan, güzel gençlere karşı pek fazla alâka gösterir bir cinsî sapıkdı. Necati’nin sorgusu gece saat üçe kadar sürdü. Sabahleyin erkenden Osman’ı buldurup getirttim, şaşkın, aşırı heyecanlı, o gün bu iki çocuğu uçurtma uçururken yanlarına giderek seyretmediğinden başlayarak hiç bir şeyden haberi olmadığını söyledi. İlk soruşdurma zabıtları ile Necati’yi ve Osman’ı bu vak’ada mâsum olduğuna kanaat getirmişdim, fakat bir gün sonra muhbir oğlanla Osman Emniyet Müdürlüğünde yapılan soruşdurma evrâkı ile bizim merkeze iade edilince hayretle gördüm ki, müdiriyette tutulan zabıtta Osman suçunu îtirâf etmiş gibi gösterilmişdi. Şöyle düşündüm: kaatil Osman olsaydı, öylesine zehir gibi bir kuvvete sâhib idi ki mülevves arzûsuna nâil olur, tecâvüz teşebbüsde kalmazdı. Bunu Osman’ın kendisi de söyledi, ve hattâ Necati’yi göstererek: “Adım bir kere kötüye çıkmış, bacak kadar çocuk değil bu bile elimden kurtulamaz..” dedi. Kaatili kan tutar diye bir söz vardır, bu vak’ada bir kere daha inandım, biz tahkikaat ile meşgul iken merkeze Yıldız isminde bir kız geldi, “Ben hâdiseyi gördüm şâhidlik edeceğim..” dedi, ve tamâmen Osman’ın aleyhinde ifâde vererek, bu adamın küçük çocuğu dere içine sürükleyerek götürdüğünü gördüğünü söyledi. Fakat kızın ifâdesi soruşdurmada bana yeni bir ışık oldu, evvelâ ona inanmış gibi görünerek şaşırtmaca bir konuşma ile, polis merkezinde böyle bir ifâde verirse Necati’nin anasının kendisine ne vaidde bulunduğunu sordum, kız kendisine bir kat esvab yapacaklarını itirâf etti, artık hâdise gereği gibi aydınlanmışdı, kaatil bizi günlerdir uğraşdıran muhbir Necati idi. Fakat ağzı ile suçunu îtirafı lâzımdı, oğlanı odama çağırttım, bâzı nasihatlarda bulundum, bir katil suçunu mâsum bir adama yüklemenin vebâlini anlattım, kendisinin yaşı küçük olduğu için belki hiç cezâ görmiyeceğini söyledim, halbuki Osman’ı asacaklarını, ve onun kanına da kendisinin girmiş olacağını söyledim, bunun üzerine her şeyi îtiraf etti, beraber uçurtma uçururlar iken birden pis bir arzûya kapıldığını, onu dere içine götürdüğünü, fakat mukavemet görünce başını çamurun içine sokarak çocuğu boğduğunu, ipi de boğarak öldürdükden sonra boynuna doladığını söyledi, ve bunları yaşından hiç umulmayacak soğuk kanlılıkla anlattı. Kaatil oğlan 15 sene hapis cezâsına mahkûm oldu, ve üçüncü senesini tamamlar iken mahbushânede öldü”.
Bibl.: Fehmi Karabekir, Türk zâbıtasının yakın tarihinden meraklı yapraklar, 3. vak’a.
Tema
Olay
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Kod
IAM060340
Tema
Olay
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
Cilt 6, sayfalar 3172-3173
Bibliyografya Notu
Bibl.: Fehmi Karabekir, Türk zâbıtasının yakın tarihinden meraklı yapraklar, 3. vak’a.
Tema
Olay
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.