Entries
Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
Volumes
Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
Archive
Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
Discover
Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
BURMALI SÜTUN
Sultanahmed meydanındaki âbidelerden olan bu tunç sütunun ecdadımız tarafından verilmiş eski bir adı ad “Yılanlı Sütun” dur. Aslı 8 metre boyunda olan bu sütunun bugün ancak 5 metrelik bir kısmı durmaktadır, üst kısmı kırılmış, yok olmuştur.
Birbirine sarılmış üç tunç yılandan mürekkep olan bu âbide, İstanbula Yunanistandaki Delfi şehrinden büyük Kostantin’in emriyle getirtilmişti. Sütunun üstünde yılanların dışarıya doğru uzanmış başları üzerinde tunçtan yapılmış büyük bir tütsü çanağı bulunuyordu. Yılanların ayak vazifesini gören kuyrukları üzerinde duran bu âbide aslında büyük ve tütsü sehpâsıydı; ve milâddan evvel beşinci asır sonlarında, eski Yunanlılar tarafından, memleketlerini işgal eden İranlılara karşı kazandıkları Plâtea zaferinin hâtırası olarak yaptırılmıştı.
Putperest olan eski Yunanlıların büyük mâbutlarından Apollon, erkek güzelliğinin, gücünün ve kuvvetinin timsali ve nur tanrısıydı. Piton ismindeki yılan da, zulmette doğmuş kötülük timsaliydi ve Apollon bu müthiş canavarı boğup öldürmüştü. Yunanlılar, kendilerini nihaî zafere ve İran istilâsından halâsa kavuşturan Plâtea muharebesini kazanınca, harp meydanında ellerine geçen harp âlet ve silâhlarını eriterek bu büyük sehpayı yapmışlar ve Delfi kasabasında mukaddes bir defne ormanının içinde bulunan Apollon mâb...
⇓ Read more...
Sultanahmed meydanındaki âbidelerden olan bu tunç sütunun ecdadımız tarafından verilmiş eski bir adı ad “Yılanlı Sütun” dur. Aslı 8 metre boyunda olan bu sütunun bugün ancak 5 metrelik bir kısmı durmaktadır, üst kısmı kırılmış, yok olmuştur.
Birbirine sarılmış üç tunç yılandan mürekkep olan bu âbide, İstanbula Yunanistandaki Delfi şehrinden büyük Kostantin’in emriyle getirtilmişti. Sütunun üstünde yılanların dışarıya doğru uzanmış başları üzerinde tunçtan yapılmış büyük bir tütsü çanağı bulunuyordu. Yılanların ayak vazifesini gören kuyrukları üzerinde duran bu âbide aslında büyük ve tütsü sehpâsıydı; ve milâddan evvel beşinci asır sonlarında, eski Yunanlılar tarafından, memleketlerini işgal eden İranlılara karşı kazandıkları Plâtea zaferinin hâtırası olarak yaptırılmıştı.
Putperest olan eski Yunanlıların büyük mâbutlarından Apollon, erkek güzelliğinin, gücünün ve kuvvetinin timsali ve nur tanrısıydı. Piton ismindeki yılan da, zulmette doğmuş kötülük timsaliydi ve Apollon bu müthiş canavarı boğup öldürmüştü. Yunanlılar, kendilerini nihaî zafere ve İran istilâsından halâsa kavuşturan Plâtea muharebesini kazanınca, harp meydanında ellerine geçen harp âlet ve silâhlarını eriterek bu büyük sehpayı yapmışlar ve Delfi kasabasında mukaddes bir defne ormanının içinde bulunan Apollon mâbedine hediye etmişlerdi; yılan gövdelerinin kıvrımları üzerine de İranlılara karşı harbe girişmiş müttefik küçük Yunan devletlerinin başşehirlerinin isimlerini yazmışlardı.
İstanbulda haçlıların tecavüzünden her nasılsa kurtulmuş olan bu âbidenin yılan başları, on yedinci asır sonlarına kadar duruyordu. Asırlar boyunca Türk gençlerinin at talimlerine sahne olan ve bundan ötürü de “At Meydanı” denilen Sultanahmed meydanında bu yılan başları hedef tutularak ok ve mızrak atılırdı; yılan başlarının ne zaman koptuğu kat’î olarak bilinmiyor; yalnız bir tanesi, bugün arkeoloji müzesindedir.
Bu sütunun kaidesinde yapılan bir kazıda Bozdoğan kemerlerine doğru gittiği tahmin olunan su yolları bulunmuştu; bundan da, yılanlı sütun ile üstündeki tunç çanağın, Bizans devrinde bir şadırvan selsebili olarak kullanıldığını söyliyenler olmuştur.
On yedinci asırda Merzifonlu Kara Mustafa Paşa sadaretinde bir yahudi genci ile baskın veren müslüman zâniye recim ile (taşa tutularak) idama mahkûm olmuş, ve bu yılanlı sütunun önünde memelerine kadar toprağa gömülerek halk tarafından taş ile linç edilmişti, zamanın vak’anüvisleri linç yerine “keşkek edildi” tâbirini kullanmışlardır ki pek yerindedir. (B.: Recim)
Onyedinci asır müverrihlerinden Fındıklılı Mehmed Ağa Burmalı Sütuna “Tunç Ejderhâ” adını vermektedir.
Burmalı Sütun
(Resim : B. Cantok)
Theme
Building
Contributor
B. Cantok
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
TÜM KAYIT
Identifier
IAM060303
Theme
Building
Type
Page of encyclopedia
Format
Print
Language
Turkish
Rights
Open access
Rights Holder
Kadir Has University
Contributor
B. Cantok
Description
Volume 6, page 3144
Note
Image: volume 6, page 3144
See Also Note
B.: Recim
Theme
Building
Contributor
B. Cantok
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.