İllustratör, ressam; neslinin en kıymetli sîmâlarından biri; 1935 de Adapazarında doğdu; Kerim Bey adında bir zâtin oğludur, annesinin adı Nermin Hanımdır. 1948 de Adapazarı ilk okulunu, 1952 de yine aynı kasabanın orta okulunu, 1955 de de Güzel Sanatlar Akademisinin Lise kısmını bitirdi; resmin yanında dekor ve karikatür ile de nğraşdı, ve diplomasını Yüksek Süsleme bölümünden aldı. Daha Akademi talebesi iken mecmua ve gazetelere resim ve karikatür çizmeye başladı; “Altı senelik sanat tahsili hayatım zorluklarla geçdi. Akademiyi yarıda bırakmamak için geceleri geç vakitlere kadar çalışıp mecmualara resim hazırladım” diyor. Değerli sanatkâr İstanbul Ansiklopedisine tevdi ettiği bir oto biyografi notunda şunları yazıyor: “Bâbıâlide çalışma hayatım merdiven basamaklarını andırır. Önce Ayda Bir Mecmuasına illüstratör olarak intisab ettim, sanat haaytımda ilk büyük teşvîki orada Yusuf Ziya Ortaç Beyden gördüm, bu büyük humorist edîb ve şâirin yanı muhakkak ki bir mektebdir. Daha sonra Hafta, 20 inci Asır, Yelpâze ve Bütün Dünya mecmualarında çalıştım. Karikatür de çizıyordum, sayın Osman Nebioğlu da beni karikatüre teşvik edendir. Ondan cesâret alarak 1957 de İstanbulun büyük günlük gazetelerinden Cumhuriyete siyasî karikatürler çizdim. Ertesi yıl Yeni İstanbul gazetesine intisab e...

İllustratör, ressam; neslinin en kıymetli sîmâlarından biri; 1935 de Adapazarında doğdu; Kerim Bey adında bir zâtin oğludur, annesinin adı Nermin Hanımdır. 1948 de Adapazarı ilk okulunu, 1952 de yine aynı kasabanın orta okulunu, 1955 de de Güzel Sanatlar Akademisinin Lise kısmını bitirdi; resmin yanında dekor ve karikatür ile de nğraşdı, ve diplomasını Yüksek Süsleme bölümünden aldı. Daha Akademi talebesi iken mecmua ve gazetelere resim ve karikatür çizmeye başladı; “Altı senelik sanat tahsili hayatım zorluklarla geçdi. Akademiyi yarıda bırakmamak için geceleri geç vakitlere kadar çalışıp mecmualara resim hazırladım” diyor. Değerli sanatkâr İstanbul Ansiklopedisine tevdi ettiği bir oto biyografi notunda şunları yazıyor: “Bâbıâlide çalışma hayatım merdiven basamaklarını andırır. Önce Ayda Bir Mecmuasına illüstratör olarak intisab ettim, sanat haaytımda ilk büyük teşvîki orada Yusuf Ziya Ortaç Beyden gördüm, bu büyük humorist edîb ve şâirin yanı muhakkak ki bir mektebdir. Daha sonra Hafta, 20 inci Asır, Yelpâze ve Bütün Dünya mecmualarında çalıştım. Karikatür de çizıyordum, sayın Osman Nebioğlu da beni karikatüre teşvik edendir. Ondan cesâret alarak 1957 de İstanbulun büyük günlük gazetelerinden Cumhuriyete siyasî karikatürler çizdim. Ertesi yıl Yeni İstanbul gazetesine intisab ettim, Cumhuriyeti de bırakmadım, Cumhuriyetde Ala Geyik ismindeki resimli romanı çizdim. Askere gittim, terhisimde 1960, evlendim ve akabinde Hayat Mecmuasına girdim, illüstrasiyon ve kompozisiyonda daha geniş çalışma imkânını buldum, hâlen Hayat, ve aynı müessesenin çıkardığı Ses mecmuasında çalışmakdayım. Hedefim modern pentürü illüstrasiyon ile bağdaşdırmaktır”. Futbolu ve deniz sporlarını sever. Kitab âşıkıdır, en büyük ideallerinden biri güzel bir kütübhâneye sâhib olmakdır. Sezgin Burak, yabancı büyük illüstratörlerin tesirlerine kapılmakdan kendisini koruyabilir, ve kompozisyonlarında yaratıcı olmakda ısrar ederse yakın istikbalde yalnız Türkiye için değil, dünya basını için parlak bir isim olabilir. Hiç tereddüd etmeden kaydediyoruz, İstanbul Ansiklopedisinin kendisinden faydalanamaması tali’sizlikdir. Sezgin Burak (Resim : Kendi çizgisinden) Sezgin Burak’ın resimlerinden bir örnek (Ses Mecmuasında Bir Dansözün Hayatı yazısından)