1945 ile 1950 arasında İstanbul’un sazlı içkili gazinolarında büyük şöhret yapmış bir okuyucu bayandır; bilhassa halk türküleri okurdu, bu satırların yazıldığı sırada ise, çoktan piyasadan çekilmiş ve unutulmuş bulunuyordu. Hal tercemesi elde edilemedi; aşağıdaki satırları, bu bayanın şöhretli zamanlarında çıkmış imzasız bir magazin notundan alıyoruz: “Hacer Buluş sesini zevkle dnlediğimiz, takdir ettiğimiz san’atkârlardan biridir. Anadolu’nun muhtelif yerlerini ve bilhassa Ege bölgesini sık sık ziyâret ederek konserler veren Hacer Buluş millî türkülerimizi en fazla okuyan bir san’atkârdır. “Annesinin sesi güzel olan Hacer Buluş, küçük yaştanberi musikiye heves etmiş, dinlediği halk türküleri plâklarının tesiri altında kalmıştır. “Bu plâkları dinleyen güfte ve melodisini ezberleyen Hacer Buluş, Hıfzı Nalbandoğlu’nun himâye ve teşvikiyle Ankara Radyosuna girmiştir. Hacer, klâsik mukisiyi Nuri Halil Poyraz ve Fahri Kopuz’dan öğrenmiş ve kendi türküleri olan halk türkülerini de Muzaffer Sarısözen’den meşketmiştir. “Kendisini tamamen şark musikisine vermiş olan san’atkâr, garp musikisini tetkik ve tahlile fırsat bulamadığı için bu musiki hakkında bir malûmata sahip olmadığını beyan etmektedir. “Bayan Buluş, Filmlerde de şarkılar söylemektedir. Bir anlaşmazlık yüzünden Ankara rad...

1945 ile 1950 arasında İstanbul’un sazlı içkili gazinolarında büyük şöhret yapmış bir okuyucu bayandır; bilhassa halk türküleri okurdu, bu satırların yazıldığı sırada ise, çoktan piyasadan çekilmiş ve unutulmuş bulunuyordu. Hal tercemesi elde edilemedi; aşağıdaki satırları, bu bayanın şöhretli zamanlarında çıkmış imzasız bir magazin notundan alıyoruz: “Hacer Buluş sesini zevkle dnlediğimiz, takdir ettiğimiz san’atkârlardan biridir. Anadolu’nun muhtelif yerlerini ve bilhassa Ege bölgesini sık sık ziyâret ederek konserler veren Hacer Buluş millî türkülerimizi en fazla okuyan bir san’atkârdır. “Annesinin sesi güzel olan Hacer Buluş, küçük yaştanberi musikiye heves etmiş, dinlediği halk türküleri plâklarının tesiri altında kalmıştır. “Bu plâkları dinleyen güfte ve melodisini ezberleyen Hacer Buluş, Hıfzı Nalbandoğlu’nun himâye ve teşvikiyle Ankara Radyosuna girmiştir. Hacer, klâsik mukisiyi Nuri Halil Poyraz ve Fahri Kopuz’dan öğrenmiş ve kendi türküleri olan halk türkülerini de Muzaffer Sarısözen’den meşketmiştir. “Kendisini tamamen şark musikisine vermiş olan san’atkâr, garp musikisini tetkik ve tahlile fırsat bulamadığı için bu musiki hakkında bir malûmata sahip olmadığını beyan etmektedir. “Bayan Buluş, Filmlerde de şarkılar söylemektedir. Bir anlaşmazlık yüzünden Ankara radyosundan ayrılmıştır. İktisad anlaşmasından ziyade, aşkla yoğrulmuş bir izdivazı tercih eden Hacer Buluş, sigara ve içki kullanmadığını söylemektedir. “San’atkâr henüz pek genç denilecek bir çağdadır. Böyle olmasına rağmen dinleyicilerin takdirini kazandığı gibi kuvvetli bir istikbale de malik olduğu muhakkaktır”. Aşağıdaki satırları da Cumhuriyet gazeetsinin şehir haberleri arasından alıyoruz, ki bu bendin yanında bir de resmi vardır: “Hacer Buluş 10 bin lira tazminat ödemeye mahkûm oldu — Ses sanatkârı Hacer Buluş aleyhine, “Maksim” gazinosunun sahibi Hasan Birinci tarafından İstanbul Dördüncü Asliye Ticaret Mahkemesine açılmış bir dâva, dün sona ermiştir. Dâvacı, gazinosunda muayyen müddetle şarkı söylemek için kendisine mukavele ile bağlanan Hacer Buluş’un, bu mukaveleyi hiçe saydığını, konulan şartlara hiç aldırış etmeksizin gazinosunu terkedip başka bir içkili saz salonuna gittiğini, orada şarkı söylediğini ve bu suretle haksız rekabet ortaya koyacak harekette bulunduğunu ileri sürüyor ve bu nokadan uğradığı zarar ve ziyanın tazminini istiyordu. Mahkeme heyeti; isteği yerinde görerek Hacer Buluş’un Hasan Birinci’ye 10.000 lira tazminat ödemesini karar altına almıştır”. Onbin liranın pek büyük bir kıymet teşkil ettiği bir devirde bir ses sanatkârının böyle bir tazminâta mahkûmiyeti İstanbul’daki şöhretinin genişliğine mühim bir delildir. Millî kütübhânemizde bu halk şöhretlerinin hal tercemelerini ihtivâ eden eserlerin bulunmayışı önemli bir noksandır. Hâcer Buluş (Resim : B. Cantok)