İstanbul’da oturan Bulgarlar kadimden beri abacılık, seyislik, terzilik, sütcülük, mahalle bakkallığı, koltuk meyhâneciliği, konak arabacılığı, kavaslık, bağçıvanlık, dülgerlik, çobanlık, ırgadlık ile meşgul ola gelmişlerdir; büyük ekseriyetle ayak takımı idi. İstanbul’da münevver Bulgarlar Bulgaristan’ın istiklâlinden, ve müstakil Bulgaristan’da aydın bir tabaka yetişdikden sonra görülmeye başlamışdır. Müstakil Bulgar Ortodoks Kilisesi kuruluncaya kadar da İstanbul’da oturan, ve Bulgaristan’dan ticâret kasdı ile İstanbul’a gelip giden Bulgarlar, günlük ibâdetlerinde ve yortu günlerinde rum kiliselerine giderlerdi. Âyinlerde rum papaslarını, söylediklerini anlamadan dinlerler idi. Bulgarların Fener Rum Ortodoks kilisesinden ayrılması ve müstakil Bulgar Ortodoks Kilisesinin teessüsü evvelâ İstanbul’da bir «Bulgar Papas Evi» nin kurulması ile başladı. Bu dinî - iyasî meseleler, bu ansiklopedinin konusu dışında kalır (B.: Fener Rum Ortodoks Kilisesi).