Eski bir semt adı; Roma devrinden kalma Valens = Bozdoğan Su Kemerinin iki yanındaki sokakların kapladığı sâha; 1934 Belediye Şehir Rehberine göre Kalenderhâne, Kırkçeşme ve Hüsambey Mahalleleri içine düşer, meşhur târihî su kemeri hâlen bu mahallelerden geçmektedir. 1917 yılına kadar, büyüklü küçüklü hemen bütün evleri ahşab idi, ve evlerin arka duvarları su kemerine yapışmış, 625 metro uzunluğundaki muazzam âbide görünmez olmuş, altından geçen sokaklar üstünde, âdetâ kopuk kopuk taş kemerler hâlinde kalmışdı. Hiç şübhesiz ki bu semt büyük İstanbul yangınlarında bir kaç sefer yanmış, fakat bu parazit, sarmaşık ahşablar su kemerini yeniden sarmış, gizlemişdi; Bozdoğan su kemerinin etrafını son defa yakub açan ateş âfeti 1917 Vefâ yangınıdır. Bu semtde târihi bir ev var idi ki o da 1917 de yanmışdır; Üçüncü Sultan Selim’in gözde sırkâtibi Ahmet Fâiz Efendinin aşçıbaşının evi idi. Sultan Selim’i tahtdan indiren yeniçeri ihtilâlinde Ahmed Efendi bu eve ilticâ ederek gizlenmiş, fakat izi keşfedilüp ev sarıldığında damdan dama atlayarak kaçmak isterken sokağa düşüp ağır yaralanmış, orada bulunan bir acemioğlanı da: “Bre murdar gitmesin!..” diyerek palasını çekip başını kesmişdi. Devrin şâirlerinden biri de: Uçdu damdan itti tamuyu maker Bu köpeğe bu kadar uçmak yeter.. Diye eski...

Eski bir semt adı; Roma devrinden kalma Valens = Bozdoğan Su Kemerinin iki yanındaki sokakların kapladığı sâha; 1934 Belediye Şehir Rehberine göre Kalenderhâne, Kırkçeşme ve Hüsambey Mahalleleri içine düşer, meşhur târihî su kemeri hâlen bu mahallelerden geçmektedir. 1917 yılına kadar, büyüklü küçüklü hemen bütün evleri ahşab idi, ve evlerin arka duvarları su kemerine yapışmış, 625 metro uzunluğundaki muazzam âbide görünmez olmuş, altından geçen sokaklar üstünde, âdetâ kopuk kopuk taş kemerler hâlinde kalmışdı. Hiç şübhesiz ki bu semt büyük İstanbul yangınlarında bir kaç sefer yanmış, fakat bu parazit, sarmaşık ahşablar su kemerini yeniden sarmış, gizlemişdi; Bozdoğan su kemerinin etrafını son defa yakub açan ateş âfeti 1917 Vefâ yangınıdır. Bu semtde târihi bir ev var idi ki o da 1917 de yanmışdır; Üçüncü Sultan Selim’in gözde sırkâtibi Ahmet Fâiz Efendinin aşçıbaşının evi idi. Sultan Selim’i tahtdan indiren yeniçeri ihtilâlinde Ahmed Efendi bu eve ilticâ ederek gizlenmiş, fakat izi keşfedilüp ev sarıldığında damdan dama atlayarak kaçmak isterken sokağa düşüp ağır yaralanmış, orada bulunan bir acemioğlanı da: “Bre murdar gitmesin!..” diyerek palasını çekip başını kesmişdi. Devrin şâirlerinden biri de: Uçdu damdan itti tamuyu maker Bu köpeğe bu kadar uçmak yeter.. Diye eski bir beytin noktalı harflerini ebced hesâbı ile bu vak’aya tarih düşürmüşdür. (B. : Ahmed Fâiz Efendi). Bibl. : Cevdet Tarihi, VIII.