1946 yılında İstanbul şehrinde pek çok âile ocağının yıkılıp sönmesine sebeb olan ve günlük gazetelerde “Aşk yüzünden cinâyet” adı verilen meş’um cinâyet salgınındaki elim vak’alardan biridir. Beyoğlunda Bostanbaşında 13 numaralı evde oturan Hüseyin Yalçınkaya isminde genc bir polis neferi, 1939 da Ayşe isminde bir kız ile evlenmiş, bu kadından biri kız biri oğlan iki evlâd sâhibi olmakla beraber mes’ud olamamışdır; Ayşe ile sık sık kavga eder, uzun veya kısa fasılalarla dargın dururlar; ve nihâyet mahkeme karârı ile ayrılırlar. Genc Hüseyinin anası Zeynebin ifâdesine göre bu soğukluğun müsebbibi Keriman isminde bir kadındır. Keriman, Hüseyinin evli ve iki çocuk sâhibi olduğunu bildiği halde yaşıklı bir genç olan bu polis neferine musallat olmuş, zevcesinden ayırtarak, birazde para kuvveti ile kendisine bend etmişdir. Fakat bir müddet sonra Hüseyin gayri meşrû hayatından nedâmet duymuş, ve anasına Kerimandan kurtulmak istediğini söylemişdir. 16 Ocak 1946 gecesi saat 20 de vâzifesinden dönen genc polis doğruca evine gidip soyunmuş, gazete okur iken sokak kapusu yıkılırcasına vurulmaya başlanmışdır, Kapuya Zeyneb çıkmış ve Kerimanla karşılaşmışdır; kadın pür hiddet: “Hüseyin olacak o herifi çağır buraya!.” demişdir. Genc polis geldiğinde de: “Param pulum var iken, onları sana yed...

1946 yılında İstanbul şehrinde pek çok âile ocağının yıkılıp sönmesine sebeb olan ve günlük gazetelerde “Aşk yüzünden cinâyet” adı verilen meş’um cinâyet salgınındaki elim vak’alardan biridir. Beyoğlunda Bostanbaşında 13 numaralı evde oturan Hüseyin Yalçınkaya isminde genc bir polis neferi, 1939 da Ayşe isminde bir kız ile evlenmiş, bu kadından biri kız biri oğlan iki evlâd sâhibi olmakla beraber mes’ud olamamışdır; Ayşe ile sık sık kavga eder, uzun veya kısa fasılalarla dargın dururlar; ve nihâyet mahkeme karârı ile ayrılırlar. Genc Hüseyinin anası Zeynebin ifâdesine göre bu soğukluğun müsebbibi Keriman isminde bir kadındır. Keriman, Hüseyinin evli ve iki çocuk sâhibi olduğunu bildiği halde yaşıklı bir genç olan bu polis neferine musallat olmuş, zevcesinden ayırtarak, birazde para kuvveti ile kendisine bend etmişdir. Fakat bir müddet sonra Hüseyin gayri meşrû hayatından nedâmet duymuş, ve anasına Kerimandan kurtulmak istediğini söylemişdir. 16 Ocak 1946 gecesi saat 20 de vâzifesinden dönen genc polis doğruca evine gidip soyunmuş, gazete okur iken sokak kapusu yıkılırcasına vurulmaya başlanmışdır, Kapuya Zeyneb çıkmış ve Kerimanla karşılaşmışdır; kadın pür hiddet: “Hüseyin olacak o herifi çağır buraya!.” demişdir. Genc polis geldiğinde de: “Param pulum var iken, onları sana yedirir iken iyi idim, şimdi param kalmayınca mı kötü oldum?” demişdir. Hüseyin bu hakaaretin yüksek sesle yapılmasına sinirlenmiş, Kerimanı kovmuş, kadın da: “Alçak herif, uşak herif!.” deyince genc adam elindeki beylik tabancası ile metresini öldürdükden sonra kendisi de intihar etmişdir. Dul olan Kerimanın büyüğü 16 yaşında iki çocuğu da kimsesiz kalmışlardır. Bibl: Gece Postası Gazetesi