İstanbul Üniversitesinin Edebiyat Fakültesinde uzun yıllar Arkeoloji ve Önasya dilleri kürsüsünü idare etmiş olan profesör. Philipp Helmuth Bossert 11 Eylûl 1889 da Landau yakınında Pfalz da doğmuş, 1908 de liseyi bitirdikten sonra, Heidelberg, Strassburg ve Münih Üniversitelerinde yüksek tahsilini yaparak 1913 de Freiburg Üniversitesinde Doktorasını pekiyi derece ile vererek mezun olmuştur. Freiburg Üniversitesinde iki yıl kadar asistanlık yapan Bossert 1914-1918 yılları arasında Birinci Dünya harbini muhabere yedek subayı olarak geçirmiştir. Harbin arkasından 1919 dan itibaren bilhassa E. Wasmuth yayınevi ile büyük ölçüde yayın faaliyetine girişen Bossert, 1933 de Türkiyeye gelmiş Boğazköyde Alman arkeologları tarafından yapılan kazılara katılmış, 1934 de de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinin Arkeoloji Enstitüsünün başına geçirilmiştir. 1940 dan itibaren aynı fakültenin Eski Önasya dilleri ve kültürleri kürsünü alan Prof. Bossert bu görevde 1959 yılına kadar kalmış, 1947 de Türk tabiiyetine geçtiğinden, Türk profesörlerin tâbi oldukları kanun gereğince 1959 da emekliye ayrılmıştır. Aynı kürsüde uzman sıfatı ile kontratla çalışmağa devam eden Prof. Dr. Bossert Şubat 1961 günü ânî olarak Taksim’de sokakda gelen bir kriz neticesinde vefat etmiştir. Prof. Dr. Bossert, San...

İstanbul Üniversitesinin Edebiyat Fakültesinde uzun yıllar Arkeoloji ve Önasya dilleri kürsüsünü idare etmiş olan profesör. Philipp Helmuth Bossert 11 Eylûl 1889 da Landau yakınında Pfalz da doğmuş, 1908 de liseyi bitirdikten sonra, Heidelberg, Strassburg ve Münih Üniversitelerinde yüksek tahsilini yaparak 1913 de Freiburg Üniversitesinde Doktorasını pekiyi derece ile vererek mezun olmuştur. Freiburg Üniversitesinde iki yıl kadar asistanlık yapan Bossert 1914-1918 yılları arasında Birinci Dünya harbini muhabere yedek subayı olarak geçirmiştir. Harbin arkasından 1919 dan itibaren bilhassa E. Wasmuth yayınevi ile büyük ölçüde yayın faaliyetine girişen Bossert, 1933 de Türkiyeye gelmiş Boğazköyde Alman arkeologları tarafından yapılan kazılara katılmış, 1934 de de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinin Arkeoloji Enstitüsünün başına geçirilmiştir. 1940 dan itibaren aynı fakültenin Eski Önasya dilleri ve kültürleri kürsünü alan Prof. Bossert bu görevde 1959 yılına kadar kalmış, 1947 de Türk tabiiyetine geçtiğinden, Türk profesörlerin tâbi oldukları kanun gereğince 1959 da emekliye ayrılmıştır. Aynı kürsüde uzman sıfatı ile kontratla çalışmağa devam eden Prof. Dr. Bossert Şubat 1961 günü ânî olarak Taksim’de sokakda gelen bir kriz neticesinde vefat etmiştir. Prof. Dr. Bossert, Sanat tarihi, Arkeoloji, Halk sanatları ve bilhassa Türkiyeye geldikten sonra Hitit dili ve medeniyeti ile meşgul olmuştur. Güzel ve bol resimli, yardımcı kitaplar hazırlamağı âdeta bir ihtisas haline getirerek, önce Eski Girit medeniyeti (1921, ikinci baskısı: 1923, üçüncü baskısı: 1937) sonra sırası ile Eski Yunan ve Roma medeniyeti (1936), Eski Anadolu (1942) ve Eski Suriye (1951) hakkındaki kitaplarını yayınlamıştır. Bütün devir ve milletlerin sanayi sanatları tarihi adı altında 6 büyük ciltlik muhteşem bir kitap serisini idare eden (1928 - 1935) Bossert ayrıca fotoğrafcılık tarihi ile de uğraşarak bu sahada 1930 da bol resimli bir eser vermiştir. Bossert, Adana havalisinde Karatepe’deki araştırmaları ile tanınmıştır. Bir Hitit mustahkem şehri olan Karatepe’de bulduğu Fenike yazısı ve Hitit hiyelogrifleri ile yazılmış kitabeler ile uğraşmış, okunabiler Fenike yazısının yardımı ile Hitit hiyelogrif yazısını çözmüştür. Prof. Bossert’in bu keşif ve çalışmaları, ilmî yayınlar ile tanıtıldıktan başka Dünya arkeoloji araştırmalarını çeşitli dillerde ilgi çekici bir surette geniş kitleye tanıtan C. W. Ceram (asıl adı Marec) tarafından resimli bir cilt halinde yayınlanmıştır. Prof. Bossert’in sayıları yüzü geçen ilmî makaleleri arasında yalnız bir tanesi İstanbul tarihi ile yakından ilgili olup, bu da Topkapı sarayının ikinci avlusunda 1938 yılında bulunup, Edebiyat Fakültesi mensupları tarafından araştırılan eski Bizans kilisesi kalıntısı hakkındadır. Arkeoloji Enstitüsü bakanı olarak Prof. Bossert, bu kazı hakkında kısa bir makale yazmış ve bunu Üniversite konferansları arasında bastırmıştır. Semavi Eyice