Entries
Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
Volumes
Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
Archive
Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
Discover
Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
BOĞAZİÇİNDE TANKERLER ÇARPIŞMASI VE İNFİLAKLI BÜYÜK GEMİLER YANGINI FÂCİASI
Boğaziçinde zamanımıza kadar bir benzeri görülmemiş bir deniz kazası; yabancı bayraklar taşıyan iki büyük tankerin çarpışması neticesi korkunç bir infilâk ile başlayan, ve günlerce devam ederek Boğaziçi köyleri ile İstanbul Limanını tehdit etmiş olan bir deniz yangını.
Bu görülmemiş fâciayı İstanbul gazeteleri birinci sayfalarını tamamen kaplayan dehşet âver resimlerle tesbit ederek bildirmişler, İstanbul ve bilhassa büyük şehrin yukarı Boğaz halkı geceleri de uykusuz kalarak çok heyecanlı günler yaşamışdır. Aşağıdaki satırları büyük günlük gazetelerden Cumhuriyet, Hürriyet ve Yeni Sabah’dan alınmışdır:
Müdhiş deniz çarpışması vak’ası, 14 aralık 1960 Çarşamba günü sabahı henüz ortalık ağarmamış iken, saat 2,30 sularında, Emirgân ile Kanlıca arasında, ve Anadolu kıyısına yakın bir noktada oldu; şöyleki:
Kadimdenberi yürürlükde olan Boğaz seyrü sefer nızamına göre Karadenize çıkan gemiler Boğazın Rumeli yakası, Boğazdan limana gelen gemilerde Anadolu yakası sularında seyrederler. 35,000 tonluk yunan bandıralı World Harmony tankeri içinde klavuz kapdan da var iken gayrî nızâmî olarak Anadolu suyunden seyretmiş, ve Karadenizden gelen ve kendi nızâmî yolunu tâkib eden 13,000 ton benzin ve 11,000 ton petrol yüklü 25,000 tonluk Yugoslav bandıralı Peter Zoraniç tankerine çarpmış, müsâ...
⇓ Read more...
Boğaziçinde zamanımıza kadar bir benzeri görülmemiş bir deniz kazası; yabancı bayraklar taşıyan iki büyük tankerin çarpışması neticesi korkunç bir infilâk ile başlayan, ve günlerce devam ederek Boğaziçi köyleri ile İstanbul Limanını tehdit etmiş olan bir deniz yangını.
Bu görülmemiş fâciayı İstanbul gazeteleri birinci sayfalarını tamamen kaplayan dehşet âver resimlerle tesbit ederek bildirmişler, İstanbul ve bilhassa büyük şehrin yukarı Boğaz halkı geceleri de uykusuz kalarak çok heyecanlı günler yaşamışdır. Aşağıdaki satırları büyük günlük gazetelerden Cumhuriyet, Hürriyet ve Yeni Sabah’dan alınmışdır:
Müdhiş deniz çarpışması vak’ası, 14 aralık 1960 Çarşamba günü sabahı henüz ortalık ağarmamış iken, saat 2,30 sularında, Emirgân ile Kanlıca arasında, ve Anadolu kıyısına yakın bir noktada oldu; şöyleki:
Kadimdenberi yürürlükde olan Boğaz seyrü sefer nızamına göre Karadenize çıkan gemiler Boğazın Rumeli yakası, Boğazdan limana gelen gemilerde Anadolu yakası sularında seyrederler. 35,000 tonluk yunan bandıralı World Harmony tankeri içinde klavuz kapdan da var iken gayrî nızâmî olarak Anadolu suyunden seyretmiş, ve Karadenizden gelen ve kendi nızâmî yolunu tâkib eden 13,000 ton benzin ve 11,000 ton petrol yüklü 25,000 tonluk Yugoslav bandıralı Peter Zoraniç tankerine çarpmış, müsâdemenin müdhiş gürültüsünü ayni sâniye içinde korkunç bir infilâk tarâkesi tâkib ederek Yugoslav tankeri yanmaya başlamışdır. Yangın o anda Yunan tankerine de sirâyet etmiş, ve boş bulunan bu tanker de alevler içinde kalmışdır.
Yunan tankeri World Harmony yana yana İncirköyü ile Beykoz arasına kadar gitmiş ve ertesi gün orada bir iskelet hâline gelmişdir. (B.: World Harmony).
Yugoslav tankeri Petar Zoraniç çarpışmayı ve infilakı müteâkib seyir istikaametini değişdirmiş, kumandasız kaldığı için de sulara kapılmış, alevden bir dağ hâlinde İstinye Körfezi önünde demirli bulunub bir kaç gün sonra turistik bir Amerika seferine çıkacak olan en güzel ve lüks yolcu gemilerimizden Tarsus vapuruna rampa etmiş, on dakika kadar bu vaziyetde kalmış, Tarsus da tutuşmuş, ve iki gün süren, müdahale edilemeyen yangın sonunda o cânım gemi de bir iskelet hâline gelmiş, World Harmony yanına, Paşabağçesi koyuna çekilmişdir (B.: Tarsus Vapuru).
Nihâyet Petar Zoraniç tankerine gelince, on dakika kadar rampa etmiş olduğu Tarsus vapurundan ayrıldıkdan sonra yine sularla Beykozda Selvi Burnu önüne kadar gitmiş, orada başdan karaya oturarak dehşet verici infilâklarla on gün on gece yanmışdır, yangına müdahale edilememiş, o civardaki akar yakıt depoları boşaltılmış, yeni bir facia güçlükle önlenebilmişdir (B.: Petar Zoraniç).
Şurasını kaydetmek gerekir ki Tarsus vapuru bu müdhiş gemi yangınında bir volkana benzeyen yugoslav tankerinin seyrini değişdirmişdir, eğer Tarsus o noktada demirli bulunmasaydı her an yeni bir infilaka sahne olan bu tankerin İstinye Körfezine girmesi, veya karaya bindirmesi ihtimâli hâlinde tersanede kızaklardaki bütün gemilerin, körfezdeki bütün gemilerin, ve İstinye Tersânesile Köylünün başdan başa yok olacağı muhakkak idi.
Fâciada yirmi ikisi yunanlı, yirmi sekizi yugoslav ve üçü türk olmak üzere 53 kişi ölmüştür. Yugoslav tankerinin kaptanı Ante Sabliç, yunan tankerinin kaptanı Aristialis Barcis, yunan tankerindeki kılavuz kaptan Cevdet Çubukçu, Tarsus gemisinde vazifeli gümrük memurları Şekib Mumcu ve Ekrem Şen ölenler arasındadır.
Fâcia İstanbul halkına 14 ocak tarihli öğle gazeteleri ile duyurulmuş, 15 ocak tarihli sabah gazeteleri birinci sayfalarını hemen tâmamen bu vak’aya tahsis etmişlerdir.
Müsâdemeyi ve ilk infilâkı gören, Tarsus mütettebatından diğer dokuz kişiyi kurtaran, sâhile kadar yüzerek gelen dördüncü kaptanla diğer dört tayfayı da evinde misâfir eden İstinyeli balıkcı reislerinden altmışbir yaşındaki Mahmud Yazıcı fâciayı Hürriyet Gazetesi muhabirine şöyle nakletmişdir:
“Saat ikiyi geçmişdi, balıkdan dönüyordum, Karadenizden büyük bir tanker, Marmara istikametinde seyrediyordu. Bu arada, Karadenize doğru hemen hemen aynı rota üzerinde başka bir gemi yol alıyordu. Vaziyet tuhafıma gitmişti. Aynı rotada hareket eden iki gemi, yollarını değiştirmezlerse çarpışabilirler, diye düşünüyordum ki iki gemi şiddetle birbirine girdi. Bu esnada Baltalimanı ile Rumelihisarı açıklarında bulunuyorlardı.
“Tanker, infilâk ederek yanmaya başladı. Her halde içindeki akaryakıt da denize dökülmüştü ki denizin üzeri alevlendi. Tanker, lodosun tesiriyle İstinyeye doğru sürüklendi. Tarsus gemisi de Tokmak Burnu açıklarında demirli bulunuyordu. Yanar halde onun yanından geçerken alevler Tarsusa sıçradı. Tarsus da yanmaya başladı. Vardiya düdük çaldı. Mürettebat güvertede toplandı. Demir almak istediler fakat başta yangın olduğu için yaklaşamadılar. Bir tahlisiye sandalı indirdiler, birkaç kişi bindi. Diğerleri güverteden denize atlıyorlardı. Ben, dokuz kişiyi denizden çıkararak sandalımla karaya getirdim. Biraz sonra, Tarsus’un 4 üncü kaptanı ve 4 tayfa daha yüzerek sahile çıktılar. Evime götürdüm onları, elbiselerini çıkardılar, kurulandılar, çay içerek sabahı ettik”.
1961 yılı aralık ayında Petar Zoraniçin enkaazı Selvi Burnunda, Tarsus Paşabağçe Koyunda, World Harmony de Beykoz açığında idiler.
Boğaziçinde tankerler çarpışması
(Kroki: Hüsnü)
Theme
Event
Contributor
Hüsnü
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
TÜM KAYIT
Identifier
IAM060006
Theme
Event
Type
Page of encyclopedia
Format
Print
Language
Turkish
Rights
Open access
Rights Holder
Kadir Has University
Contributor
Hüsnü
Description
Volume 6, pages 2896-2898
Note
Image: volume 6, page 2897
See Also Note
B.: World Harmony; B.: Tarsus Vapuru; B.: Petar Zoraniç
Theme
Event
Contributor
Hüsnü
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.