Entries
Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
Volumes
Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
Archive
Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
Discover
Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
BİZANS EVLERİ (Zamanımıza kadar gelmiş)
Bizans, bu ansiklopedinin müdevvininin kalem salâhiyeti dışında bir konudur; aşağıdaki satırları Celâl Esad Arseven’in “Eski İstanbul” adlı eserinden alıyoruz:
“Bizans şehri Roma İmparatorluğunun pâyitahtı olunca İstanbulda gelen Roma şehirlileri ve kibarları hemen kendilerine ikaametgâh yapdırmaya başladılar.
“İlk yapılan evler Roma evlerine müşâbih olmakla beraber Bizans’da o vakit vücud olanı usûli inşâata da pek yabancı değildi. Filvâkı Romadan gelen işçiler ve kalfalar kendi bildikleri ve Roma ehâlisinin alışdığı şekillerle meskenler inşâ eylediklerine de inşâatda yerli dülger ve amelelerini de tesiri oldu.
“Zenginlerin evleri direkli sâyebanlar ve sütunlu avlularla tezyin edildiği gibi evlerin dâhilerinde de duvarlar mozayik resimler ve işlemeler ve mermer kaplamalarla tezyin edildi.
“Zengin evlerinde birer hamam ve sarnıç dahi vardı. Fakat gaayet süratle yapılan bu mebâniden bir kısmı çok sürmeden hareketi arzlar, ve bir kısmı da yangınlarla mahvoldu.
“Altıncı asra doğru, yâni Bizans sınâatı bir şekil mahsusda temeyyüz ettiği zamanlar ehâlisinin gerçek hayâtı ve gerekse zevki sınaatları Romanınkinden farklılaşmışdı, ve bu fark evlerin sûreti inşâ ve tertiblerinde dahi görünmeğe başlamışdı.
“Şehrin bir sur ile muhat olması hasebi ile arsaların mahdud bulunması, sokakların d...
⇓ Read more...
Bizans, bu ansiklopedinin müdevvininin kalem salâhiyeti dışında bir konudur; aşağıdaki satırları Celâl Esad Arseven’in “Eski İstanbul” adlı eserinden alıyoruz:
“Bizans şehri Roma İmparatorluğunun pâyitahtı olunca İstanbulda gelen Roma şehirlileri ve kibarları hemen kendilerine ikaametgâh yapdırmaya başladılar.
“İlk yapılan evler Roma evlerine müşâbih olmakla beraber Bizans’da o vakit vücud olanı usûli inşâata da pek yabancı değildi. Filvâkı Romadan gelen işçiler ve kalfalar kendi bildikleri ve Roma ehâlisinin alışdığı şekillerle meskenler inşâ eylediklerine de inşâatda yerli dülger ve amelelerini de tesiri oldu.
“Zenginlerin evleri direkli sâyebanlar ve sütunlu avlularla tezyin edildiği gibi evlerin dâhilerinde de duvarlar mozayik resimler ve işlemeler ve mermer kaplamalarla tezyin edildi.
“Zengin evlerinde birer hamam ve sarnıç dahi vardı. Fakat gaayet süratle yapılan bu mebâniden bir kısmı çok sürmeden hareketi arzlar, ve bir kısmı da yangınlarla mahvoldu.
“Altıncı asra doğru, yâni Bizans sınâatı bir şekil mahsusda temeyyüz ettiği zamanlar ehâlisinin gerçek hayâtı ve gerekse zevki sınaatları Romanınkinden farklılaşmışdı, ve bu fark evlerin sûreti inşâ ve tertiblerinde dahi görünmeğe başlamışdı.
“Şehrin bir sur ile muhat olması hasebi ile arsaların mahdud bulunması, sokakların dar olmasını ve ev arsalarının küçüklüğünü mûcib olmakla evlerin üst katı temelden dâimâ dışarıya çıkmalı olarak yapılmak mecbûriyetini doğurdu, bindirme konsollar üstünde cumbalar inşâ edilmeğe başlanmışdı.
“Pencereden sokağa bakmak İstanbulda tâ o zamanlardan beri kadın erkek, herkesin bir eğlencesi idi. İşte bu sebeble cumbaların bir lüzûmunu da bu cihet teşkil ediyordu. Bâ husus her zaman ihtilâle, kargaşalığa mâruz olan bir şehirde kendi kapusu önünde geçen vukuuâtı görmek ve bir dereceye kadar kapusunu müdafaa etmek mecbûriyeti vardı ki bu cumbalar o hizmeti de görürlerdi.
“Pencerelerin önüne ekseriyâ saksılarla veyâhud kutular içinde çiçekler konurdu.
“Şehre yakın büyük taş ocakları bulunmaması mimarları küçük tuğlalarla işlemeğe mecbur ettiğinden kubbe ve kemerler bu mimârinin en birinci âmilleri sırasında idi. Zelzeleler ve yangınlar o vakitki evlerin hemen kâffesini harab ettiğinden bugün Bizans devrinden kalma bir eve tesâdüf etmek güçtür. Bu evlerin şekli hakkında ancak el yazısı bizans kitablarındaki minyatürlerden bir fikir almak kaabil olabiliyor.
“Bugün İstanbulda mevcud evler içinde fetihden evvel inşâ edilmiş belki bir iki eve tesâdüf olunsun. Fakat sonra yapılan evler on ücüncü asır evlerinden o derece farklı olmamaları icâb eder. Çünkü rum mimar ve duvarcıları fetihden sonra da inşaatda devam ettikleri ve bildikleri usulde inşâ edegeldikleri şüphesizdir. Bu evleri bugün bindirme konsollar üstündeki cumbalarından, taş kurları arasındaki birkaç sıra ince tuğla hatlarından, müdevver tablalı pencerelerinde, destere dişi gibi kirpi saçak denilen ve tuğlaların köşeleme konulmasında hâsıl olan saçaklarından tanımak kaabildir:
“İstanbulda dokuzuncu asırdan itibâren yapılan Bizans evlerinin eşkâli mümeyyizesi şunlardır.
1 — evler pek nâdiren iki ve üç katdan fazladır.
2 — her kat birbir üstüne cumbalarla dışarıya doğru taşkın bulunur.
3 — Ekseriyâ her kat arasında destere dişi şeklinde silmeler vardır.
4 — Evin cebhe duvarları her iki sıra taş arasında bir kaç sıra ince tuğla tabakası ile ayrılmış ve araları harç ile derz edilmişdir.
5 — Pencereler ya müstakil veyahut yukarı tarafları yarım dâire şeklindedir. Pencerelerin üst kısmındaki tablaları üzerinde tarih veyâ yazılar bulunur.
6) — Damlar ya kemer üstüne taraça, veyahud iki tarafa akıntılı çatı şeklinde olub üzerleri bildiğimiz İstanbul kiremidi ile örtülüdür. Bu kiremidler evin duvarından dışarıya taşkın bulunan ve tuğlaların çaprast olarak birbiri üzerine bindirilmelerinden hâsıl olan saçaklar üstüne kadar gelir, ve oradan sular damla damla sokağa dökülür.
7 — Dahilde odalar ekseriye genişçe bir sofa üstüne olup bu sofaya da bir dehliz ile girilir.
8 — Pencere ve kapu kanadları ekseriya demirdendir ve üzerinde iri başlı çiviler vardır. Dahildeki kapular ise tahtadan, ve kibar evlerinde ise oymalıdır. Bâzı evlerde kapu yerine perde kullanılır.
9 — Çatının sikletini azaltmak üzere bazan kubbe ile çatı arasında boş küpler vaz ederler. Bu usul binâyı, sıcak ve soğukdan dahi muhâfaza eder.
10 — Döşemeler ya mermer, yahud kırmızı tuğladır.
11 — Merdivenler ekseriya binâdan hariç ve bağçe tarafından birinci kata çıkar, ve müteaddid sahanlıkları olub kâgirdir.
“Bugün Kumkapı istasyonu civarında bu şekilde eski bir ev vardır ki bâzı âsârı atika mutahassısları bunu Bizans zamanlarına âid telâkkî etmektedirler.
“Tekfur sarayında müşâhede olunan cumbaların tıbkısı da bu evde mevcuddur. Her katda 4,50X6 metrelik kemerli birer sofa vardır. Tam kavis şeklinde devirli pencereleri cumbalı bir cebheye açılır.
“İstanbulun fethinden sonra rumların elân bugüne kadar iskân etmekte devam ettikleri Fener cihetinde dâhi bâzı eski evler görülür. Bunların şekillerine nazaran, Bizans vaktinde yapılmış değilse bile, her halde o tarzı inşâya pek müşâbih olmakla ehemmiyetleri âşikârdır.
“Bunlar meyânında Venedik balyozunun evi temâşâya şâyandır. Evin genişliği kâmilen kemerli bir odadır. Dışardan ve merdiven başından üç sütunlu bir sofa vardır. Evin döşemeleri alt köşe kırmızı tuğladandır.
“Yukarda zikri geçen Tekfur Sarayı da mimârii mülkî noktai nazarından pek kıymetli bir binâdır. (B.: Tekfur Sarayı).”
Fenerde Bizankâri bir ev
(C.E. Arsevenin resimlerinden)
Fenerde Bizankâri bir yapı
(C.E. Arsevenin resimlerinden)
Fenerde Bizanskâri evler
(Resim: C. Biseo, 1874)
Fenerde Bizankâri Tûrisînâ Manastırı
(Resim: Salih Sinan)
Theme
Building
Contributor
C. Biseo, Salih Sinan
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
TÜM KAYIT
Identifier
IAM050727
Theme
Building
Type
Page of encyclopedia
Format
Print
Language
Turkish
Rights
Open access
Rights Holder
Kadir Has University
Contributor
C. Biseo, Salih Sinan
Description
Volume 5, pages 2829-2833
Note
Image: volume 5, pages 2829, 2830, 2831, 2832, 2833
See Also Note
B.: Tekfur Sarayı
Theme
Building
Contributor
C. Biseo, Salih Sinan
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.