GÜREŞCİ PEHLİVAN TEKKELERİ – Zamanımızın güreş kulüpleri yerinde idi ;Evliâ Çelebinin kaydine göre ,biri Fatih Sultan Mehmed zamanında kurulmuş XVII.Yüzyılda İstanbulda iki Güreşci Pehlivan tekkesi vardı. Evliyâ şunları yazıyor : “(Güreşci Pehlivanların)tekkeleri iki yerdedir.Biri Küçükpazar kurbinde Unkapanı yolu üzerinde fırın karşısında Pehlivan Şücâ Tekkesidir ki Fatih Sultan Mehmedin binasıdır.Biri de Zeyrek Yokusu ayağında Pehlivan Timur Tekkesidir ki hâlen bu tekke mâmurdur.İçinde şeyhi Hasan Baba hüsni hal ile mâruf bir pîri fânidir.Bu tekke içinde üçyüz pehlivan var ki herbiri gûyâ bir kükremiş arslandır.O yüz elli çift pehlivanlar kisbetlerini giyip sarı şırlağan yağı ile yağlanıp âdem ejderhâsı gibi apul apul birbirlerine arslan gibi sarılıp temâşâcılara pehlivanlıklarını göstererek Kesme,Şîrâzî,Terskeçe,Cezâyir Sarması, Bpğma,Karakuş oyunlarını icrâ ederek (esnaf alayında) Alayköşkü önünden dibinden geçerler ve pâdişahdan ihsanlar alırlar..”. Ünlü yazar bir güreşci pehlivanlar tekkesinin iç görünüşünü de seyahatnamesinin üçüncü cildinde Edirnedeki tekkeden bahsederken anlatıyor; Istanbuldaki tekkeler için de aynı dekor rahatca kabul edilir : “.. yerin tahta döşemesi yağlara bulana bulana kapkara olmuşdur.Ehli olmayan ayağını bassa hemen kafası yere gelir.Ama şecaat me...

GÜREŞCİ PEHLİVAN TEKKELERİ – Zamanımızın güreş kulüpleri yerinde idi ;Evliâ Çelebinin kaydine göre ,biri Fatih Sultan Mehmed zamanında kurulmuş XVII.Yüzyılda İstanbulda iki Güreşci Pehlivan tekkesi vardı. Evliyâ şunları yazıyor : “(Güreşci Pehlivanların)tekkeleri iki yerdedir.Biri Küçükpazar kurbinde Unkapanı yolu üzerinde fırın karşısında Pehlivan Şücâ Tekkesidir ki Fatih Sultan Mehmedin binasıdır.Biri de Zeyrek Yokusu ayağında Pehlivan Timur Tekkesidir ki hâlen bu tekke mâmurdur.İçinde şeyhi Hasan Baba hüsni hal ile mâruf bir pîri fânidir.Bu tekke içinde üçyüz pehlivan var ki herbiri gûyâ bir kükremiş arslandır.O yüz elli çift pehlivanlar kisbetlerini giyip sarı şırlağan yağı ile yağlanıp âdem ejderhâsı gibi apul apul birbirlerine arslan gibi sarılıp temâşâcılara pehlivanlıklarını göstererek Kesme,Şîrâzî,Terskeçe,Cezâyir Sarması, Bpğma,Karakuş oyunlarını icrâ ederek (esnaf alayında) Alayköşkü önünden dibinden geçerler ve pâdişahdan ihsanlar alırlar..”. Ünlü yazar bir güreşci pehlivanlar tekkesinin iç görünüşünü de seyahatnamesinin üçüncü cildinde Edirnedeki tekkeden bahsederken anlatıyor; Istanbuldaki tekkeler için de aynı dekor rahatca kabul edilir : “.. yerin tahta döşemesi yağlara bulana bulana kapkara olmuşdur.Ehli olmayan ayağını bassa hemen kafası yere gelir.Ama şecaat meydanı erleri güreşciler,bir kispetçe çıplak,yalın ayakları ile onun üstünde iki üç saat güreşirler..meydanında eski pehlivanların kırkar ellişer okka gelen manda derilerinden yağlı kisbetleri asılıdır.. ”.